Koranavirüs salgını, sadece Nazilli’nin değil, ülkemizin ve dünyanın bir numaralı sorunu oldu. Dünyada 400 bine yakın insana bulaşan bu salgın, 18 bine yakın can aldı. Ülkeler bu salgın karşısında aciz kaldı. Aldıkları radikal tedbirlerle bu salgından kurtulmaya çalışıyor. Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arka arkaya tedbirler alıyor. Çok yayılmacı olan bu salgın için her gün yeni kararlar uygulamaya konuyor. Bu yürekli, cesaretli kararlardan biriside Nazilli’de uygulandı. En az yüz bin kişinin katıldığı Perşembe Pazarı, bildiğimiz gibi çarşı içinde sokaklarda yapılıyor. Bir korana virüslü hasta 600 kişiye bu hastalığı bulaştırabiliyor. Nazilli’nin en büyük semt pazarı tedbir olarak, geçici bir süre yapılmamalı. Radikal tedbirler almadan bu salgın önlenmez. İtalya’nın, İspanya’nın, İran’ın düştüğü durumu görüyoruz. Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan'ın birlikte aldığı kararla bu pazarı iptal ettiler. Halkı adına, milleti adına en güzel görevi yaptılar. Bu kararı AYAKTA ALKIŞLIYORUM… ** NABIZ YOKLAMA TASARISIYMIŞ! TBMM yine hareketli günler yaşıyor. KORONA VİRÜSÜ Af tasarısı komisyonlardan geçti. Bu hafta meclise geliyor. Yine muhalif partiler ADALETLİ AF istiyoruz diye kıyameti kopardı. Adaletli af dediği nedir? Milletin değerlerine ters düşen suçlar. Uyuşturucu, kadına terör, çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar gibi. Kader kurbanı dediğimiz sosyal suçlar için Af’a kimsenin gık dediği yok. Hükümet kanadı yine köşeye sıkıştı. Buradan nasıl kurtulacak göreceğiz. AK Parti ve MHP kanadı büyük tepki gören AF tasarısı için ne diyor? Bu bir tasarıdır. Son hali değildir. Meclisin nabzını ölçmek için bu maddeler tasarıda yer aldı savunması yapıyor. Yapmayın Allah aşkına, MİLLETİN AKLIYLA bu kadar oynamayın. Alay etmeyin. Bu modası geçmiş sözlerle, milleti kandırmayın. MECLİSİ BİLMEM AMA, MİLLET, AHLAKLI, ADALETLİ AF İSTİYOR. ** KORONA BÜTÇESİ, EKONOMİNİN AYNASI Türkiye, güçlü devlet mi? İnancı ile askeri ile nüfusu ve yüzölçümü ile evet. Türkiye zengin devlet mi? Sus kimse duymasın asla değil. Rahmetli babam, zaman zaman beni karşısına alır, “AMAN HA OĞLUM 8 GÜNLÜK ÖMRE, 9 GÜNLÜK NAFAKA LAZIM” derdi. O, bir günlük fark herhalde “HASTALIK VE ÖLÜM” içindi. Diye düşünürdüm. Doğruda düşünmüşüm. Son yüz yılda dünya böyle bir salgın yaşamadı. Zengin devletlerin parası, bu salgın karşısında yerinde ve zamanında kullanmadığı için aciz kaldı. Almanya’nın bu virüsle mücadeleye ayırdığı para 310 milyar EURO, Fransa 250 Milyar EURO, İngiltere 400 milyar EURO, TÜRKİYE 17 milyar EURO (100 MİLYAR TÜRK LİRASI) Büyük devletim adına üzülüyorum, KEŞKE ŞU SURİYELİLER BELASI OLMASAYDI DA onlara harcanan 40 milyar dolar korana vürüs belası bütçesine ayrılıp milletimiz için harcansaydı. İşte devletlerin ekonomik güçleri arasında fark bu. Benim EN üzüldüğüm NOKTA Milletin KEFEN Parasının bu günler düşünülmeden harcanması. ** YÜZ YILIN DOĞUM REKORLARI KIRILIR! Bilgisayar ortamına geçmeden, Türkiye’de 5 yılda bir yapılan, nüfus sayımları devlet memurları tarafından (özellikle öğretmenler tarafından ) yapılırdı. Bende 5-6 kez bu sayımları yaptım. İçimdeki gazetecilik merakımla, hep o zamanlarda düşünürdüm. Nüfus sayımında kimse dışarı çıkmıyor. 9 ay sonra doğum patlaması yaşanır mı acaba? derdim. Gerçekten 9 ay sonra, doğum patlaması olurdu. Simdi ilk kez Cumhuriyet tarihimizde, milletimiz ilk kez 20-30 gün evlerinden çıkmayacak. Bu tedbirin ülkemize yüzyılın doğum rekoru getireceğine inanıyorum. Sayın cumhurbaşkanımızın her aileye 3 çocuk parolasının gerçekleşmesi yolunda bu fırsatı, önemli bir adım kabul ediyorum. ŞİMDİDEN 85 MİYONLUK TÜRKİYE, MİLLETİMİZE HAYIRLI UĞURLU OLSUN…