Türkiye hızla iki partili demokrasiye koşuyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz görünen köy kılavuz istemez. Şu andaki görüntü bu. Yerel seçimlere 2,5 ay kaldı. Yerel seçimlerde halkın oyuna millet iradesi mi yoksa genel merkez iradesini demek doğru olacak bilmiyorum. Saman alevi gibi verilen tepkiler çok çabuk söndü. Ülke çapında birkaç istifanın hiçbir şeyi değiştirmediğini görüyoruz. Şimdi kimin kazanacağı, kim kimden bir adım önde onlar konuşulacak, yazıp çizilecek. Millet, genel başkanların, partililer için “TATİLE ÇIKARIRIM” tehdidi ne kadar geçerli olacak bilmiyorum. Tek bildiğim, bu yerel seçimlerin Cumhuriyet tarihinin en az katılımlı yerel seçimleri olacağıdır. Bu seçimler için millet değil, genel merkez iradesi diyorum. Şimdiden, vatandaş “ben bu önüme konan yemeği istemiyorsam yemem” diyenlerin her geçen gün çoğalmasıdır. ** BU KİN VE ÖFKENİN İFADESİ DEĞİL Mİ? “Gülerim, ağlanacak halimize” sözü her zaman hoşuma giden kinaye ile söylenmiş bir sözcüktür. Son zamanlarda Büyükşehir Belediyesi’nin Nazilli’ye hizmet vermediği iddia ediliyor. Büyükşehir’de Nazilli’ye her fırsatta 75 milyon lira yatırım yaptığını yazıyor, açıklıyor. GÖRÜNEN ÇİÇEK DİKİMİ, ÇİÇEKLİK KORKULUĞU YAPIMINDAN başka görünen bir şey yok. Bu konuda gerçeklerin ne olduğunu öğrenmek için bir araştırma yaptım. Maalesef acı gerçeklerle karşılaştım. Buradan Sayın Özlem Çerçioğlu’na sormak istiyorum. Sayın Başkan, Aydın, Büyükşehir olmadan Nazilli’de katı atık birliği kurulmuştu. Buharkent’ten, Köşk’e kadar çevre ilçe ve belde belediyeleri bu birliğe üye olmuştu. Bu çalışmalar Nazilli Belediyesi önderliğinde yapıldı. Hedef bölgenin çöp sorununu en az 30 yıllığına çözüm getirmekti. Birlik 30 dönüm arazi aldı. Yanındaki 50 dönümlük hazine arazisini de birliğe tahsis edildi. Alınan bu araziye Katı Atık bertaraf tesisleri kurulacaktı. Resmi dairelerden onayları alınmıştı. ÇUVALLARLA EVRAK VERİLDİ Aydın, Büyükşehir oldu ve yapılan tüm çalışmalar Büyükşehir’e çuvallar dolusu teslim edildi. Avrupa kriterlerine göre her kişinin günlük 1,1 kg çöp ürettiği kabul edilmişti. 150 bin nüfuslu Nazilli’nin günlük çöpü tahminen 165 ton olduğu ve her çöp kamyonunu 5 ton taşır kabul edersek bu 33 kamyon çöp yaptığı ön görülmüştü. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu ne yapıyor?  Katı Atık birliğinin Nazilli’ye yapılmasını kararlaştırdığı katı atık toplama merkezini Nazilli’ye yapmadığı gibi, bunun Sultanhisar’a yapılmasını kararlaştırıyor. Ve hala bunu tamamlamıyor. Nazilli’nin günlük en az 30 kamyonluk çöpünü Aydın’a dökmesi isteniyor.  Her gün Nazilli’den 30 kamyonun Aydın’a çöp dökmeye gitmesinin Nazilli’ye getirdiği maddi külfeti hiç düşündünüz mü? Nazilli çevresindeki belediyelerin de çöplerini Aydın’a dökmesini istiyorsunuz. Belediyeler ne yapıyor 2 kamyon Aydın’a gönderiyor. Gerisi vahşi depolamaya Sayın Başkan, bu uygulama savurganlık, israf değil midir? Niçin Nazilli’ye çöp toplama ve bertaraf tesisleri yapmıyorsunuz? Bu Nazilli’ye karşı kindar bir tutum değil mi? Bu uygulamanız ile belediyelerin ilçelerinde vahşi depolama yapmalarına neden olmuyor musunuz? Bu çevre katliamı değil midir? Artık bunu millet yemez başkanım, Nazilli’ye yaptığınız çiçek dikme, makyaj çalışmaları ile bu yanlışlarınızı örtemezsiniz bilmem siz ne dersiniz. *** YA AMERİKA İLE RUSYA ANLAŞIRSA! Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), PYD, YPG ve PKK, Rus askerleriyle devriye nöbetlerine başlamış. Korkuyorum. Bu Suriye sıkıntısının faturasının ülkemize kesilmesinden korkuyorum. Bu PYD, YPG olayının Amerika ve Rusya’nın bir oyunu olduğunu inanmaya başladım. Amerika, Türkiye’nin nasıl müttefiki kendisi de anlamış değil, PYD ve YPG’ye 80 bin TIR’a yakın silah gönderiyor. PYD, YPG bunları kime karşı kullanacak? Rusya ile iyi ilişkilerimiz var diyoruz. Rus askerleri YPG, PYD askerleri ile Suriye’de birlikte nöbet tutuyorlar. Moskova’da bürolarının açılmasına izin veriyor. Türkiye 2 aydır güneydoğu sınırına asker yığdı. Ne yapacağı belli değil. Cumhurbaşkanımız, sıkı sık bir gece ansızım gelebilirim diyor. Ama ne ileri, ne geri gidiyor. Müttefik dediğimiz şeytani güçler her gün sinsi planlar yapıyor. Ne yazık ki 2 aydır ordumuz yerinden kımıldayamıyor. Ben bu işte bir iş, bir bit yeniği var diyorum. Ya Amerika ile Rusya, Suriye konusunda anlaşırsa, Türkiye’yi devre dışı bırakır, masada yer vermezse ne yaparız? Prestijimiz ne olur? Bu iş oraya doğru gidiyor. Bilmem siz ne dersiniz?