2017 yılında yayınlanan Dünya’nın en iyi 500 üniversite sıralamasın da Türkiye’den 5 üniversite yer almıştı. 2018 yılında Dünyanın en iyi 500 üniversitesi sıralamasında ise Türkiye’den ancak 2 üniversite bu listede yer aldı. Bu üniversitelerde “SABANCI ÜNİVERSİTESİ VE KOÇ ÜNİVERSİTESİ” oldu. Listenin ilk 1000'inde Türkiye'den toplam 12 üniversite bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve İngiltere'den sonra, listede en çok üniversitesi yer alan ülke ise Çin oldu. Pekin'de bulunan Tsinghua Üniversitesi, listede 22'nci sırasında yer aldı. Toplamda ise ilk 500 üniversite listesine Çin’den 72 üniversite girdi. Irak'ın en büyük yüksek öğretim kurumu olan Bağdat Üniversitesi de listeye ilk kez girdi. Büyük bir sürpriz yaptı. Times Higher Education dergisi bu sıralamayı yaparken öğretim kurumlarının bilimsel araştırmalarını, uluslararası çalışma ve konumlarını, gelirlerindeki artışları ve listede geçen yıl bulunduğu sıralamayı göz önüne alıyor. Listenin bir numarası ise üçüncü yıl üst üste İngiltere'de bulunan Oxford Üniversitesi oldu. Bu sıralama ile eğitimde durumumuzu görme açısından çok önemli bir tespit. Yeni Türkiye’ye yakışan bir durum değil. Ülkemizdeki kısır, sen-ben kavgası bu gidişle bizi çağdaş, bilim dünyasından daha çok uzaklaştıracak. ** BU GELİŞMELER, BİZİ UYANDIRMALI! Faaliyetlerini Suriye’de sürdüren IŞİD terör örgütü hakimiyeti altındaki bölgeleri PKK/YPG’ye teslim etmeye başlamış.  Bunun karşılığında IŞİD terör örgütü mensuplarını Türkiye sınırındaki PKK/PYD bölgelerine geçiş izni verdikleri açıklandı. Türkiye’ye karşı kirli bir ittifak oluşturan bu üç terör örgütünden YPG, Amerikan’ın desteği ile Fırat’ın doğusundaki IŞİD’in elindeki BAGOZ beldesini kuşattığı açıklandı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre 15 Şubat’ta yaptıkları anlaşma ile bu bölgeleri PYD/YPG’ye teslim etmişler. 800 IŞİD’linin esir alındığı bu kuşatma sonunda yapılan anlaşma gereği IŞİD’lileri Fırat’ın doğusuna Türk sınırı botunca yerleşmelerine izin vermişler. Bu şekilde IŞİD terör örgütünü Türkiye’nin başına yeni bir sıkıntı yaratmayı düşünüyor. Bunun bir başka adı hedefteki Türkiye’yi terörle boğmak için aralarında nasıl anlaştıklarını, uzlaştıklarını görüyoruz. Bunlar Türkiye’nin beka sorunu değil mi? Herkes giderken mersine biz gidiyoruz tersine. Eğer Atatürk hayatta olsaydı ne yapardı? ne söylerdi onu da size bırakayım. ** DÜNYA HUKUK LİGİNDE SINIFTA KALDIK! Ülkelerin “Hukukun üstünlüğüne” dair durumlarının incelendiği, Türkiye 126 ülke arasın da 109’uncu sırada yer aldı. Dünya, Adalet Projesi, yaptığı çalışmalar sonunda “hukukun üstünlüğü endeksini” açıkladı. Türkiye, Namibya, Ruanda, Burkina, Faso, Çin ve İran’ın gerisinde kaldı. Geçen yıl 113 ülkenin değerlendirildiği listede, ülkemiz, 101’inci sırada yer almıştı. Bu sıralamada Yunanistan 36, Bulgaristan 54, Çin 82, Rusya 88 ve İran 102’inci sırada yer almış. Türkiye’yi geride bırakmıştı. Türkiye, ”Şeffaflıkta 94’üncü”, “Temel Haklarda 122’inci”, “Kişilerin can ve mal güvenliğinde 96’ncı”, “Vatandaşların adalete erişebilirliğinde 95’inci” sırada yer aldı. Bu rakamlar, elbette milletimizi mutlu etmez. 3. Dünya ülkelerinin bizi geçtiği yerde biz bir kez daha A’dan Z’ye nerede yanlış yaptığımızı düşünmeliyiz. Durumumuzu sorgulamalıyız. Kendimize yakışan yerde yerimizi bir an önce almalıyız. PAZARDA YANGIN VAR! İktidarın dilinden düşürmediği “BEKA” söylemlerinin tutmadığı görüldü. Açıklamayı Cumhurbaşkanımızın çok yakınından ANAR Genel Müdürü anketçi İbrahim Uslu yaptı. Uslu ne dedi? “Halkın Yüzde 76’sının birinci gündeminin ekonomi” olduğunu açıklayan Uslu; AK Parti tabanının bile, bunu inanmadığını ifade etti. Vatandaş, Dünyanın 6’ncı büyük askeri gücü olan Türkiye’nin huzurunu üç-beş çapulcu dediğimiz; PKK, PYD, IŞİD’in Türkiye’nin BEKA sorunu olamayacağını inandığını açıklıyor. İbrahim Uslu, sorun ekonomide diye devam ediyor. Düşündüm. Çarşamba günü Nazilli çarşı içi pazardaydım. Domatesin kilosu 8 lira, biberin kilosu 16 lira, bir demet tere otu 3 liraydı. Yangının pazarda, yangının halkın mutfağında, olduğunu bir kez daha gördüm. Bu ateş düşmeli Türkiye’nin BEKA sorunundan ziyade ekonomi sorunu var diyorum. Bu nedenle, VATANDAŞIN DUYDUĞUNA DEĞİL, YAŞADIĞINA İTİBAR ETTİĞİNİ İNANIYORUM. ** BUNLAR SİZE YAKIŞMAZ! Siyaset bir gönül işidir. Kimse, kimseye gel bu partiye üye ol demez. Tarihimizde siyasi partileri rab bana, hep bana zihniyetindeki partililer çökertir. Siyaset, menfaatleri için kullananlar maalesef bu kişilerdir. Böyle partililer maalesef “BEN VARSAM PARTİ VAR BEN YOKSAM PARTİ YOK” anlayışı ile hareket ederler. Bir çuval pirincin içinde bir pirinç tanesi olduklarını maalesef bilmek istemezler, Zaman zaman bunları çevremizde de yaşıyoruz. Daha 3 ay önce Haluk Alıcık’ı görevden aldırmak için çalışanlar bol bol Ankara’ya belge gönderenler. Cumhur İttifakı altında bu alışkanlıklarını devam ettirmek istediklerini görüyorum. Kaprisleri ile böyle hareket edenleri seçim sonrası topluma ifşa etmek elbette görevim olacak. Bu arkadaşlar parti disiplinine uymayacaksa genel başkanları cumhurbaşkanın isteklerini dinlemeyecekse, partinin ahengini bozmasınlar. Kadir Mutlu arkadaşımız gibi partiden ayrılsınlar. Onlara yakışanda budur.