2 ağustos 2008 Cuma günü güneşin ağarmasına az vakit kala, Konya’nın Toros dağları eteklerinde Balcılar Kuran Kursunda mutfakda olan ocakda gaz hortumunun çıkması ile hışırtı sesi gelmeye başladı. Bunu duyan başlarındaki 18 yaşındaki abla hoca kalktı, hışırtı sesini duyan diğer çocukların kapıyı açıp dışarı çıkalım, havalandıralım burayı demelerine rağmen, çıkmayın dışarı ben hallederim derken, çocuklardan birinin elektrik düğmesine dokunmasıyla büyük bir patlama ve yanma oldu. Patlamanın şiddetiyle bitişik nizamdaki yatakhane komple yıkıldı. Çığlıklar yükseldi Konya’nın Toros kasabası Balcılar’dan..18 kız çocuğu enkaz altında can verdi, 27 kız çocuk yaralandı. Torosların eteklerine hüzün çöktü. Sonra herkes birbirini suçlamaya başladı. Kuran kursu yöneticileri gaz firmasını, Gaz firması Dernek yöneticilerini. Olayın sahiplenen olmadı. Ruhsatı olmayan kuran kursu yetkileri, olaydan sonra ilk iş günü Pazartesi Konya Milli Eğitim Müdürlüğüne gidip, burada biz İngilizce ve bilgisayar kursu açacaktık, izin belgesi istiyoruz dediler ve de aldılar. Yaralanan çocuklar ilk Mahkeme duruşmasında “Biz burada Pazartesi günü açılacak İngilizce ve Bilgisayar kursu için gelmiştik, Cuma günü hocalarımız gelin kursa alışın, bu akşam velilerinizden izin alıp burda yatın dediler, bizde izin aldık tesadüf bu patlama oldu” dediler.
Konya Çocuk Hakları Derneği Avukat Hakkı Ünalmış sayesinde, hiç şikayetçi olmayan ailelerden 4 aile şikayetçi olan oldu. Diğerleri yurt yöneticilerinden değil sadece LPG gaz firmasından şikayetçi oldular.
Yurdun ruhsatı yoktu, iskan belgesi yoktu. 2013 yılında çıkan kanunla kaçak kurs açmak suç olmaktan çıkmıştı.
Kuran kursu gaz tesisatında birçok eksik bulundu.
Gaz kaçağını algılayacak gaz dedektörü takılmamıştı. Kaçağı kesecek kesici vana takılmamıştı. Gaz hortumu yerine hava hortumu takılmıştı. Gaz basıncını düşüren regülatör basınç düşürücü takılmamıştı. LPG gaz tesisatı yapıldıktan sonra iki kere tesisat kontrol edilmişti ancak teknik eksiklikler giderilmemişti. Hatta patlamadan 1 ay önce Gaz firması teknik kontrol yaptırmıştı ancak hiçbir teknik sorumlu burada teknik eksiklik var diye düzeltme yoluna gitmemişti.
Göz göre göre geliyorum diyen felaket gelmiş 18 cana mal olmuştu. Dava başladı başlangıçta 8 olan sanık sayısı daha sonra tekrar soruşturma yapılınca sanık sayısı 11 e çıktı. Çocukların ailelerine Gaz firması tarafından “bu para yurtdışından yardım geldi diye almazsanız yoksa geri gidecek” denerek para yardımı yapıldı.
Dernek avukatları da sonradan şikayetçi olan ailelere “şikayetten vazgeçme olmaz, şikayetçi olamazsınız “ diyerek vazgeçirmeye çalıştılar. 2017 Şubat ayında yerel mahkeme 3 kişiye hapis cezası verdi. Yurt müdürü, gaz firması müdürü ve gaz firması teknik sorumlusuna ceza verdiler. İtirazlar sonucu karar temyize taşındı. Gerçek sorumluların korunduğu, hala yargı önüne çıkarılmadığı söylendi. Gaz firması teknik elemanlarının kontrollerde yanında gaz dedektörü götürdükleri halde takmadıkları söylendi. Gaz firmasından bazılarının kurban seçildiği, gerçek teknik sorumluların yargılanmadığı söylendi. Olayın üzerinde 12 yıl geçti. Yıllar geçti yıl 2021 oldu hala dava bitmedi. Umarım zamanaşımı olmaz.
Bu yazı idarecilerin; hatalarının, yanlışlarının örtbas edilmemesi temennisiyle kaleme alınmıştır. Aksi takdirde her idareci adalet arayışına değil, hatasını, yanlışını örtbas edecek kişi, yol-yöntem arayışına girer.