Aydın ilimiz iklim olarak, tarım ürünleri çeşitliliğine oldukça uygundur. Fakat bu durum tek başına, çiftçilermizin kazanacağı - kar edeceği anlamına gelmiyor. Çünkü işin içine bir sürü parametre giriyor çiftçilermizin kazanabilmesi için.
Bu yazımda bu durumu analiz etmeye çalışacağım. Hangi parametreler çiftçilerimizin kazanmasının önünde engel. Yani hangi sebeplerden dolayı çiftçilerimiz emeğinin karşılığını alamıyor?
Tarım il ve ilçe müdürlüğünde, mesaisinin çoğunu masa başında geçiren devlet memurları yazımı ilk etapta tam anlayamayabilirler, dolayısıyla özellikle tarım il ve ilçe müdürlüğündeki devlet memurlarının yazımı tam anlayabilmeleri için en az 2 kere okumalarını tavsiye ederim.
Öncelikli olarak şunu söyleyeyim. İnteraktif olmak doğru değildir. Doğru olan proaktif olmaktır. Yani çiftçi bana (tarım il ve ilçe müdürlüklerine) gelsin, sorununu anlatsın yardımcı oluruz anlayışı tamamen yanlıştır.
İnteraktif demek; geri bildirim, öneri, talep, şikayet olursa harekete geçmek demektir.
Proaktif demek; Geçmiş yılların verilerine göre iyileştirmeler yapmak demektir.
Tabi burada geçmiş dönemlerdeki veriler ne kadar var, ne kadar analiz ediliyor, veriler elde edilirken doğru parametreler kullanılıyor mu, veriler doğru mu …vs. en önemlisi de verileri analiz edecek yani bilgi haline getirecek personel profesyonel mi ? Buralardan başlamak gerekiyor. Yoksa şunu yapalım sorun çözülür, bunu yapalım sorun çözülür demekle işler hallolmuyor. Eğer işler bu şekilde hallolsaydı çiftçilermizin hiçbir sorununun olmaması gerekirdi. Bu kadar genel değerlendirme yeter herhalde.
Şimdi sorularımızı soralım.
• Tarım ilçe müdürlüklerimiz, budama konusunda çiftçilerimizin yüzde kaçını ve kaç saat budama eğitimi vermiştir. Hedef eğitim saati-çiftçi sayısı nedir? Verdiği eğitimin faydasını ölçmüş müdür. Ölçme kriteri, bir önceki sene veya 2 sene önce (çünkü bazı ağaçların budaması yıllık değil 2 yılda bir yapılır) başkasına budattığı veya budamadığı ağacı, kendisinin budamış olmasıdır.(yani ağaç budama yetkinliğine ulaşmış olmasıdır.)
• Doğru ilaçlama konusunda uygulamalı eğitim verilen çiftçi sayısı yüzde kaçtır?( Çünkü hedefler genelde düz rakamlarla değil oranlarla ifade edilir).
• Susuzluktan ,yanlış budamadan, yanlış ilaç kullanımından dolayı…vs kuruyan ağaç sayısı ne kadardır?
• Traktör kazaları sayısı ne kadardır. İş kazaları sayısı ne kadardır?
• Girdi maliyetleri artışından dolayı zarar ettiğini söyleyen çiftçi sayısı bir önceki yıla göre artmış mıdır, azalmış mıdır?
• İlçemizde bulunan Kemer Barajı doğru kullanılıyor mu. Yani barajdan, çiftçilerimizin ihtiyacı doğrultusunda mı su salınıyor, yoksa önündeki HES’lerin bir an önce elektrik üretmeleri için erken mi su salınıyor.(Erken su salınması kanyonun işlerliliğini de azaltır). Su salınma periyodu ile ilgili veriler nelerdir? Bu verilere denize boşa akan su da dahil edilmelidir.
• Bir önceki yıl sulanma imkanı olmadığı halde, bu yıl sulanma kabiliyetine ulaşmış arazi dönümü nedir?
…………………vs.
Bu sorular çok daha arttırılabilir.
Yani birçok sorunun kestirme yolu yoktur. Yani şunu yaparsak sorun çözülür, bunu yaparsak sorun çözülür diye bir şey yoktur.