Kılıçdaroğlu,  bugünkü fakirliğimizin yani enflasyonun tek sebebini Erdoğan olarak belirtmekte olup, Cumhur İttifakı’nın attığı yerli ve milli sanayileşme hamlesini görmezden gelmektedir. Kurtuluş Savaşı’nın akabinde yapılan yerli ve milli yatırımlar sayesinde ülkemiz, Atatürk zamanında, çok kısa bir sürede çağı yakalamış olup, dünya çapında işletmelere sahip olmuştur. Ama Atatürk sonrası dönemlerde, yerli ve milli sanayiye gereken önem daha düne kadar verilmemiştir. Elbette dünya çapındaki firmalara sahip olmanın dönemsel olarak bir maliyeti olmuştur. Örnek olarak, bir Sümerbank Basma Fabrikası’nı kurmak, MALİYET istemiştir. Bu durum ülkenin DÖNEMSEL OLARAK fakirleşmesine, enflasyonun artmasına sebep olmuştur. Fakat sonraki yıllarda Sümerbank basma fabrikası,;
- Yerli sanayiyi cesaretlendirmiş olup yeni fabrikaların açılmasına ışık tutmuştur
- Başta devlet memurlar olmak üzere, öğrencilerin, öğretmenlerin …vs kılık-kıyafetinin karşılanmasını sağlamıştır.
- Sanayinin gelişmesi için özel sektöre kadrolar yetiştirmiştir.
- Teorik tekstil eğitiminin uygulamasının yapılabilmesine dolayısıyla ülkemizde tekstil biliminin gelişimine katkı sağlamıştır.
- İstihdama katkı sağlamıştır.
- Çalışma hayatının, dolayısıyla çalışanların yasal haklarının kanun düzeyinde gelişmesine katkı sağlamıştır.
- Tarımda pamuk ekiminin yaygınlaşmasına katkı sağlamıştır.
……vs…….vs….vs
Saymakla bitmeyecek kadar katkısı olmuştur Sümerbank basma fabrikasının ülkemize.
Eğer, Atatürk,  Sümerbank basma fabrikasını (ve diğerlerini) kurmasaydı yani yerli ve milli politika izlemeseydi bugün sahip olduğumuz; çağdaşlığa, özgürlüğe, medeniliğe, sanayiye, bilime…vs sahip olamazdık. Atatürk tüm bunları dışardan borç alarak değil yerli ve milli imkanlarla sağlamıştır. Çünkü borç aldığınız ülkeler sizin milli ve yerli yatırımlara sahip olmanızı istemez. Üstelik yerli ve milli yatırımlarınızı elinizden almaya çalışırlar. Cumhur İttifakı’nın, özellikle IMF’ ten borç para almaması yani ülkemizin IMF’e borcunun olmaması, yerli ve milli yatırımların önünü açmıştır.  
Bir de günümüze bakalım,
Evet enflasyon var, hayat pahalılığı var, ekonomide sıkıntılar var. Fakat bu sıkıntılar karşılıksız değil. Yani yapılan yatırımların karşılığı olarak ekonomide baş gösteren sıkıntılar var. Ayrıca, eğer yerli ve milli yatırımlar yaparsanız, dış borçlanma faiziniz de yüksek olur. Çünkü hiçbir ülke, hiçbir yurtdışı kuruluşu sizin yerli ve milli yatırımlarınızı desteklemek istemez.  Fakat bu sıkıntıları dönemsel olarak görmek gerekir. Yapılan yatırımlar, örnek olarak;
Karada- Altay tankı, Togg
Denizde- TCG gemisi
Havada- İhalar, Sihalar, Dronlar, Kızılelma, Gökbey, Akıncı, Kaan
Uzayda- Çalışmaları devam eden, 2023 ün 2. Çeyreğinde fırlatılması planlanan  Türksat 6A uydusu, Türkiye’nin uzayda kendi uydusuyla temsil edilen ilk 10 ülkeden birisi olmasını sağlayacaktır.
Bunların fazlası vardır eksiği yoktur.
Ayrıca Karadeniz’de çıkarılan gazın evlere dağıtımının yapılması da başlı başına bir başarıdır.
Şu anda ülkemiz yerli ve milli yatırımlarda büyük bir ivme yakalamıştır. Bu ivmenin devam edebilmesi siyasi istikrara bağlıdır. Yapılan yatırımlar daha yeni yeni meyvelerini vermeye başlamıştır. Meyveler daha yenidir, hamdır. Yani ham meyvenin dalında olgunlaşabilmesi için biraz zamana ihtiyaç var. Yeter ki ham meyve dalından koparılmasın, kopartılmasın.