Aydın’ın doğusunda kalan, Köşk’ten başlayıp Buharkent’e kadar olan bölgeler, AK Parti’nin güçlü olduğu ilçeler olarak kabul edilir.  Son seçimlerde bu bölgelerde CHP üstünlük kurdu. Seçmen çoğunluğu genellikle CHP’de kaldı.  Nazilli’de AK Parti ile CHP arasındaki oy farkı 10 binden 14 bine yaklaştı. Tabiki AK Parti Genel Merkezi bu durumu sorgulayacaktır.  Karşısına ilk çıkacak olan dengesiz milletvekili sıralaması olur. Her seçimde listenin ikinci sırasında Nazillili bir aday yer alırdı. Bu sefer bu alışkanlık yıkıldı. Nazilli ve çevresinin bu gücü göz ardı edildi.  Nazillili aday listenin 4. sırasına kondu. Bölge bu durumu içine sindiremedi. Listenin seçilebilir yerinde Nazillili aday yoktu. Artık seçmen oy verirken MANTIĞINI KULLANIYOR.  Oldu bittilere prim vermiyor. Bunu son seçimde bir kez daha gördük.  Kimse dananın altında buzağı aramasın.  Yok efendim bu, yok efendim şu parti aleyhinde çalıştı mı, arayışına girmesin. Parti Genel Merkezleri, milletin hür iradesi ile yanlışa prim vermediğini görmeli, bilmeli. Cumhurbaşkanı bu işe ne diyecek diye beklemesin.  Kimse, günah keçisi aramasın. Her konuda Genel Merkez’deki yalakaların hatasını görecektir. ** NEDEN OLMASIN? Seçim yapmayı seven bir milletiz. Her hafta seçim olsa, içimizde bayram yapanlarımız olur. Ufukta yine bir seçim daha var. YEREL SEÇİMLER.  Çok uzakta değil. 9 ay ötede. O günlerde göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir süre.  Konuşulanlara bakılırsa, Nazilli’de yerel seçim öncesi küçük kıyamet kopacak.  Adaylar şimdiden konuşulmaya başladı bile.  Dilin kemiği yok. Her şeyi konuşur iyenler, ne kadar doğru söylemiş.  “Ağzı olan konuşuyor ”diye Nazilli CHP’de şimdilik dört aday var gibi. SERKAN SEVİM, MERT ÖREROĞLU VE ALİ ÇANKIR görünüyor. Şimdilik konuşulan isimler bunlar. AK Parti’de ise aslı var veya yok, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürşat Engin Özcan’a; “Hazırlan, yerel seçimlerde adayımızsın” demiş.  Doğru mudur? Doğru Olabilir. Cumhurbaşkanı, Kürşat Engin Özcan’a karşı çok sıcak. Unutulmasın bu köprünün altından daha çok sular geçer.  Kuyucak Belediye Başkanı METİN ERTÜRK’e, Sayın Cumhurbaşkanının “seni vekil yapamadık. Yerel seçimlerde Nazilli’ye hazırlan” dediği söylenir doğru mudur? Olabilir. Ancak Recep Tayyip Erdoğan, çift taraflı oynamayan bir lider. Buda unutulmasın. Bir başka adayda mevzide bekliyormuş. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Haluk Alıcık’a; “Cumhur İttifakı’nın adayı olacak, belediyeyi geri alacaksın hazır ol” emri verdiği konuşuluyor.  “ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ” derler. Ben bu konuşulanlara ileride yorum yapmak istiyorum. Şimdilik konuşulanlara, NEDEN OLMASIN. Demekle yetiniyorum. ** RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN SİYASET TAKTİĞİ! Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi taktiğini hiç düşündünüz mü?  Hitabı güçlü beyinleri, hep AK Parti’de toplamayı başarı ile uygulamaya devam ediyor. Hatırlamaya çalışın. Saadet Partisi Eski Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, hitap kabiliyeti çok güçlü bir lider. Cumhurbaşkanına çok sert söylemlerle saldırırdı. Bir gün baktık ki Saadet Partisi’nden ayrıldı, AK Parti’ye geçti Genel Başkan Yardımcısı oluverdi. Aradan ancak bir yıl gibi zaman geçmişti. Süleyman Soylu o günlerde Doğru Yol Partisi Genel Başkanıydı. Nazilli’ye gelmişti  Mustafa Acar ilçe başkanıydı. Toplantıda Recep Tayyip Erdoğan’a acımasız sözcüklerle saldırmıştı. Çok ağır ithamlarda bulunmuştu. Konuşmalarının sonunda, Basın mensuplarına sorusu olan var mı? Diye sormuştu.  Söz istedim.  - Buyur dedi.  Sayın Genel Başkan diye başladım soruma. Hitap gücünüz çok güzel, Cumhurbaşkanına en ağır sözlerle saldırdınız. Numan Kurtulmuş’ta sizin gibi konuşmaları ile güçlü bir siyasetçi. Cumhurbaşkanına saldırdı da, saldırdı, sonra da AK Parti’ye geçiverdi. İleride size de AK Parti’ye davet ederse geçer misiniz? diye sormuştum.  Bana abi diye hitap ederek yanına çağırdı. Kulağıma eğildi. - BU SORU TEHLİKELİ BİR SORU. SEN SORMAMIŞ BENDE CEVAP VERMEMİŞ OLAYIM, olur mu? dedi  Aradan 6 ay geçmeden, sayın Süleyman Soylu, genel başkanlıktan istifa etti. AK Parti’ye geçti.  Daha sonra, hepimizin bildiği gibi eski baro başkanı Metin Feyzioğlu CHP’ye genel başkan olacağı iddia edilirken, AK Partili oluverdi.  Son olarak Sinan Oğan da aynı şekilde bu kervana katılıverdi.  ** SONUNDA “ŞÜPHELİ VATANDAŞ” OLDUK! İlkemizde inadına siyaset son bulmalı. Ortak akıl öne geçmeli. Ancak ülkemizdeki olumsuz gelişmeler hiçte hoş değil. Avrupa ülkeleri, Türk vatandaşlarına vize vermez oldu.   Almanya gibi (sekiz milyon vatandaşımızın yaşadığı ülke) bile Türk vatandaşlarına vize vermez oldu.  TV’ler de izliyoruz. Sanatçılarımıza Alman hükümeti vize vermedi. Programları alt üst oldu. Turist kafilelerimiz vize alamadı.  Sebep ne? Sığınmacıların para karşılığında, Türk vatandaşı olmaları. Türk, asaletimize leke sürdü. Avrupa bize şüpheli bakmaya başladı. Gerçek vatandaş mı, sığınmacıdan geçen vatandaş mı ikilemi yaşıyor.  Çok acı bir durum. Sonunda Türk milletinin bir evladı olarak medeni ülkelerde,   ŞÜPHELİ VATANDAŞ OLARAK GÖRÜLMEYE BAŞLANDIK. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden sığınmacıların her geçen gün milletimize sıkıntı vermeye başladığını görmeliyiz.  Para her şey değildir. Hiçbir millet vatandaşlığını para ile satmaz. Bu mesele ülkemizin BEKASI DURUMUNA GELMEDEN önlem alınmalı İnadını siyaseti bırakmalıyız. Ortak aklı öne çıkarmalıyız.  13 milyon sığınmacı bugün olmazsa yarınlarda ülkemizin huzurunu bozar.  BUNU, HEP AKLIMIZDA TUTALIM…