Siyaset, mantığa adeta meydan okuyor.  Rahmetli Süleyman Demirel’in “dün dündür bugün bugündür” sözünün önemi, günümüz SİYASETİNDE daha iyi anlaşılıyor. Şu Mustafa Sarıgül’ün yaptığına bakın, CHP’de çıban başı oldu. Partisinden istifa etti, milleti arkasına taktı.  CHP’den milletvekili adayı olunca, HERŞEYİ UNUTTU ve partililerini yüz üstü bıraktı.  Nezaket bunun neresinde? Bencilliğin, menfaatperestliğin güzel bir örneği. Sonrada partisini CHP’nin kuyruğuna takıverdi. MAHARETLİ SİYASETÇİNİN bir başka tipi. CHP’nin yeni ümidi oluverdi. Böylelerinin bir başka adı da “indi bindici” menfaatçinin ta kendisi. Maalesef ki son zamanlarındaki tavırlarıyla Muharrem İnce de çok farklı değil.  Al birini vur ötekine. CHP’den ayrıldı. CHP’lileri peşine taktı.  Bindi trene, tren hareket edince iniverdi trenden… Sadece bunlar mı arkada daha alayı var. Bencilliğin bu kadar öne çıktığı bir siyaset yakın tarihte hiçbir ülkede yaşanmamıştır. Son seçimlerde, yok hükmünde oldukları anlaşılan Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Gültekin Uysal ve Temel Karamollaoğlu’nun önümüzdeki günlerde ne menfaatleri için nasıl takla atacakları belli değil. Hepsi de menfaat kokluyor. Kemal Kılıçdaroğlu gibi kullanacakları bir lider arıyorlar. Ama yok işte, onun gibisi kalmadı. Buldukları anda ilke, değer, prensip aramadan SAZAN BALIĞI gibi atlayacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. HEPSİ DE DALINDA PROFESYONELLEŞMİŞ. Star oyuncu, Ali Cengiz oyunlarının mucidi Kemal Kılıçdaroğlu, zıplarken, DAMA oyunundaki KURTULMAZ, TİLKİKUYRUĞUNA yakalandı. BU OYUNDAN ŞİMDİYE KADAR KURTULANDA OLMAMIŞ. Evladım, baba-oğul gibiyiz dediği Ekrem İmamoğlu çoktan düğmeye bastı.  Lider olmadığı anlaşılan GENEL BAŞKANI, Kemal Babasına, “BAY BAY KEMAL” dedi bile. Böyle muhalefette, bu iktidar daha ÇOK YOL GİDER. ** TÜRKİYE YÜZYILI BÖYLE Mİ OLACAK? İktidar ve muhalefet, seçim geride kaldı yeni bir dönem başlıyor müjdesi verdi. Anlaşılmaz bir şekilde Kemal Kılıçdaroğlu, “TEKRAR SEÇİM İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLIYORUZ” diyor.  Kılıçdaroğlu, anlaşılan “SEÇİMDE YENİLME” hastalığına yakalanmış.  AK Parti karşısında 12’nci yenilgisini almak için uğraşıyor. Arka arkaya 10 kez daha seçim olsa, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kazanacağını mümkün değil. Herhalde CHP, buna izin vermez. Zorlanırsa CHP’de yeni bir erken doğum olur. CHP, millete huzur vadediyor. Yeni bir dönem vadediyor. Ama neler yapıyor?  Cumhurbaşkanı, meclis salonuna geldiğinde ayağa kalkmıyor.  Cumhurbaşkanının yeminine gelmiyorsunuz, neden? Kin ve öfken devam ediyor. Yeni Türkiye anlayışın bu mu Kılıçdaroğlu? HDP’liler ayağa kalkmıyor.  Neden?  Huzur böyle mi sağlanacak?  Hani milletin huzuru için yeni bir dönem başlayacaktı?  Daha meclisin ilk toplantısında birbirinizle sataşıyor, atışıyor, küfürler ediyorsunuz. Artık millet hepinizi iyi tanıyor.  Halk sizden teröre karşı ortak tepki vermenizi bekliyor.  Siz hala parti menfaati diyorsunuz.  Meclise, milleti birbirine düşürmek için mi geldiniz? Milletin aklıyla daha fazla alay etmeyin.  Atatürk Türkiye’sinde bunlar size yakışmıyor. ** CHP, AYDIN’DA 5. MİLLETVEKİLİNİ NASIL KAÇIRDI CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu uygulamaları ile ilginç bir siyasetçi.  Bunun cezasını da sanırım yakında çekecek, Seçim öncesi çalışma ekibini kurmayan Kemal Kılıçdaroğlu kaybettiği seçim sonrası parti meclisini değiştirdi.  Önce kendisi istifa etmeliydi. Gurubuna örnek olmalıydı.  Nerde?..  Kılıçdaroğlu da, resmen koltuk hastalığına yakalanmış.  CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan da MYK’dan alınanlar arasında. Değişiklikler için Kemal Kılıçdaroğlu; “TOPLUM İSTEDİ” cümlesini kullanmış.  Sayın Kılıçdaroğlu, toplum öncelikle sizin gitmenizi istiyor.  Kredisi, bitti bizi temsil edemez diyor. Bunu hep aklınızda tutun. Bu saatten sonra CHP’de bu görevi sürdürmeniz imkânsız gibi bir şey. Aydın’da İl yönetiminin Milletvekili 5. sırasına doğu kökenli Nazilli’den bir adayı koyma isteğini, Milletvekili Bülent Tezcan ve siz neden kabul etmediniz Kılıçdaroğlu? CHP 5’inci sıra milletvekilini sizin yüzünüzden 6500 oyla kaybetti. CHP’yi babanızın çiftliği gibi kullandınız. Bende size, “Bay Bay Kemal” diyorum. ** SORUN, BİRBİRİMİZE HAKARETLE ÇÖZÜLMEZ! Son günlerde, yıllardır devam eden bir sorun, ilk kez bu kadar net olarak gündeme oturdu.   NAZİLLİSPOR’UN SATILACAK MI? KONUSU… Çok önemli bir konu. Ortak akıl isteyen bir mesele… Geçmişte yönetim kurullarında çeşitli görevlerde bulundum. 7 yıl öncede Nazillispor’un nasip oldu Başkanlığını yaptım. NAZİLLİSPOR, Nazilli’nin spordaki gururu. Bir ilçe takımı olarak 50 yıldır profesyonel liglerde mücadele ediyor.  Bunu başta Belediye Başkanlarımızın, Spora bakışından ve yakınlığından kaynaklandığını biliyoruz.  Zamanında Aydınspor, Kuşadasıspor, Sökespor, Çine Madranspor da profesyonel takımlardı. Şimdi hepsi kapandı kimi amatör kümelerde mücadele ediyor.  Aydın’ı temsilen Efeler 09 SFK, Kuşadası Gençlikspor takımları 3. Lig’de. Bugün itibariyle Nazillispor’un yıllık masrafı 40 ila 50 milyon arasındadır.  Bunun 4’te 1’i spor toto ve iddia gibi teşkilatlardan geliyor. Diğer yarısı da yönetimden değil ilçemizde maalesef ki belediye marifetiyle karşılanıyor.  Öncelikle bunu bilmemiz lazım. Nazillispor neden, Nazilli Belediyespor oldu? Çünkü masrafları karşılanamaz duruma gelmişti. Ya kapanacak ya da sırtını belediyeye yaslayacaktı. İkincisi yapıldı. Yanlış yönetildiği için Nazilli Belediyesi, yıllardır borç içinde neler sattı, neler… Hesapsız kasap örneğinde olduğu gibi. Yaşananları hepimiz biliyoruz. Nazilli Belediyesi, son yıllarda artan maliyeti nedeniyle artık Nazillispor ağırlığını üzerinden atmak istiyor.  İyi de kime satacak? Alanlar, Nazillispor üzerinden ne kazanacak? Nasıl kazanacak? Yönetimi kim oluşturacak? Nazillispor hangi işlere alet edilecek? Nazillispor ismi ikinci sıraya mı atılacak? Maçlarını Nazilli’de mi yoksa başka yerde mi oynayacak? Bu satıştan ileri de Nazillispor, zarar görebilir mi? Belediyeye yük gelebilir mi? Bu konuların hepsi enine boyuna incelenmeli. Basın yolu ile halk aydınlatılmalı. Birbirimize hakaret etmekle, bu sorun çözülemez ve bize de yakışmaz. Bekleyelim görelim. Önümüzde kötü bir Akhisar, Niğde ve Uşak örneği var. Unutulmasın…