AK PARTİ, 19 yıl önce düşündüğünü yeni uygulamaya başladı. Böyle durumlarda halk, “GEÇTİ BOR’UN PAZARI SÜR EŞEĞİ NİĞDE’YE” diye söylenir. Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, bölge insanlarımızın anlayışı ve değerleri üzerine siyaset üreteceğiz demişti. Türkiye’ye baktığınızda TRAKYA, MARMARA, EGE BÖLGESİ ve AKDANİZ BÖLGELERİ oy oranı bakımından, AK Parti’nin en zayıf bölgeleridir. AK PARTİ, bu bölge insanlarının yapısına uygun siyaset yapamadı. Buralarda parti içi gruplaşmalar öne çıktı. Birçok AK Partili Milletvekilinin yakınları FETÖ TERÖR Örgütü üyesi çıktı. Hala kaçak olup, arananlar var. Bu illerde AHBAP ÇAVUŞ ilişkileri egemen oldu. Sayın Cumhurbaşkanı yanıltıldı. Düşündükleri hayata geçemedi. İl ve bölgelerde güven duyduğu isimler, FOS çıktı. AYDIN’da AK Parti hep yerinde saydı. İktidar olamadı. Bu durum tespitleri, gazetelerde zaman zaman yer aldı. Yine de aldıran olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı DEMOKRASİ ŞEHİDİ dediği, ADNAN MENDERES’in memleketi AYDIN’da demokrat anlayışın dışındaki insanlar egemen oldu. Bu 20 yıl devam etti. AK Parti’de 2006 TÜRKİYE Güzeli SEDA SARIBAŞ, 75 kişilik Merkez Karar Yönetimine girdi. Parti çalışmalarında hep aktif rol almış. Bir AK Partili. Aydın’da neler yapacak, nerede kaybolacak? Birlikte göreceğiz. Biz kendisine başarılar diliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı “ATI ALAN, ÜSKÜDARI GEÇTİ” sözünü, unutmasın. ** BARAJLAR SEVİNDİRİYOR! Dörtte üçü DENİZ olan dünyamızda, su sıkıntısı yaşanması dünyada susuzluk mu çekilecek? tartışmalarını gündeme taşıdı. Daha öncede, dünya üzerinde yaşayan 10 milyar insanı besleyemiyor iddiaları ortaya atılmıştı. Bu dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak anlayışını gündeme taşıdı. COVİD-19 salgını da buna örnek gösterildi. Bundan böyle bilimsel çalışmaların bu alanlarda yoğunlaşacağını düşünüyorum. Maalesef dünyamız, zaman zaman PANİK ATAK’a benziyen böyle telaşları yaşıyor. 10 yıl önce 6 milyar olan dünya nüfusu bugün 10 milyara ulaştı. Bu yıl yağışların geç gelmesi nedeniyle ülkemizde kuraklık mı geliyor? Barajlar kurudu susuzluk kapıda gibi telaşı yaşattı. 6 OCAK 2021 tarihinde İstanbul’u besleyen barajlarda su seviyesi yüzde 19’lara kadar düşmüştü. Bu özellikle İstanbul’da panik havası yarattı. Geç gelen, yağışların başlaması ile insanlarımız derin bir nefes aldı. 22 Mart itibari ile İstanbul’u besleyen barajlardaki doluluk oranının yüzde 67’lere ulaşması yüzleri güldürdü. Bu oranın geçen yıl aynı gündeki oranların üzerinde olması ayrıca sevindirdi. ** BİR FELAKET HİKAYESİ! Nihayet, ülkemizde her şeyi aştıkta sıra felaket tellallığına da geldi. Partisinin Maltepe kongresinde konuşan Gelecek Partisi lideri sayın AHMET DAVUTOĞLU, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınmasına sert tepki gösterdi. İktidara sert sözlerle yüklenen sayın Davutoğlu, ekonominin bir gecede yüzde 10 küçüldüğünü savunup, "TÜRKİYE MAALESEF İLERİDE KİTAPLARA KONU OLACAK BİR FELAKET HİKAYESİ YAZMAKTA” dedi. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini de gündemine alan Davutoğlu, hükümeti eleştiren açıklamalar yaptı. “BU CEHALET İTTİFAKI ÜLKEMİZİ BİR FELAKETE SÜRÜKLEMEKTEDİR” diyen Davutoğlu, şu sözleri de kaydetti: ”BU SN. ERDOĞAN, TÜRKİYE’Yİ 20 YIL ÖNCE EN BÜYÜK EKONOMİK İFLASA SÜRÜKLEMİŞ OLAN SN. BAHÇELİ İLE BİRLİKTE BİR KEZ DAHA EKONOMİK İFLASA SÜRÜKLEMİŞTİR.”  DAVUTOĞLU, “Merkez bankasına Başkan atamayı herhangi bir devlet kurumuna şube müdürü atamak zanneden, 20 ayda 4. Başkanı atayan, ideolojik saplantılarla para, kur, bankacılık ve faiz yöneten iktidar bir gecede ülkeyi yüzde 10'a yakın küçülttü. Türkiye maalesef ileride kitaplara konu olacak bir “felaket hikayesi” yazmakta." Dedi El insaf be sayın Davutoğlu, Başbakanlığınız elinizden alınınca konuşuyorsun. Sizde 15 yıl bu geminin yolcusu değil miydiniz?  Ülke felaket eşiğine gelmişse bunda sizin de payınız yok mu? “AL BİRİNİ, VUR ÖTEKİNE MİSALİ KONUŞUYOR” işte. ** SİYASET SAĞLIK İŞARETİYMİŞ! Nazilli Belediye Başkanı sayın Kürşat Engin Özcan, boyundan büyük laf etmiş. Başkan, siyasetin yerlerde süründüğü, milletin siyasete sırtını döndüğü bugünlerde, ne hikmetse, siyasete övgüler yağdırmış. Gittiği yerlerde yaptığı konuşmalarda, “SİYASET TEMBEL ADAM İŞİ DEĞİLDİR, SİYASETTE KİLO ALINMAZ, SAĞLIĞINIZ İÇİN SİYASET YAPIN SİYASETTEN UZAK KALMAYIN” uyarılarında bulunmuş. Başkan, Belediye Başkanlığı seçim sürecine tam 8 kilo vermiş. Daha sonra aradan geçen 2 yıl içinde Başkan, seçim dönemindeki performansını kaybetmiş, ancak 4 kilo verebilmiş. Başkan herhalde.. Nazilli Belediyespor gibi fizik ve kondisyon zafiyeti yaşıyor.  Aman ha Başkanım, sağılığını kaybetme. Siyasetten sakın ha kopma. Ancak, taş döşeme işine de biraz ara ver. Yapacak işin kalmadıysa, transfer konusunda çalış. Partiler sizi transfer etmek için çalışıyor. Bu da meyvasız ağaç olmadığınızı gösteriyor. Ne dersin sayın Başkan? “SEN SIK DİŞİNİ, BAŞKANIN BİLİR İŞİNİ Mİ DİYORSUN..” Tamam o zaman başkanım.. Siz bilirsiniz işinizi. Aman ha korona döneminde, olduğumuzu unutma, yine de fazla zayıflama… ** CHP’DE “YALAKA” KRİZİ! CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın Söke Belediye Başkanı LEVENT TUNCEL’e yaptığı ziyaret, krizle sonuçlanmış. Şimdi de kriz ne doğuracak göreceğiz. Bildiğimiz kadarıyla, Sayın Söke Belediye Başkanı LEVENT TUNCEL ile Efeler Belediye Başkanı FATİH ATAY’ın, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu arasında zaman zaman sert rüzgarların estiğini cümle alem biliyor. Sanırım bu krizin yaşanmasında, bunun etkisi olabilir. Belediye meclis üyesi sayın Saime Cantürk, toplantıda “KARŞI ÇIK, BİR ADIM ÖNE GEÇ” taktiği uygulamış, olabilir. Ne yapmış? Bu sayın meclis üyesi hanım.  Büyükşehir Belediye Başkanını ve Milletvekili TERCİH YÖNTEMİNİ eleştirmiş. Hüseyin Yıldız buna fırsat verir mi?, yummuş gözünü açmış ağzını, 3 dönem rakipsiz Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmış, partide ağırlığı olan ve birçok Büyükşehir Belediyesine örnek gösterilen sayın Özlem Çerçioğlu’na sahip çıkmış. Meclis üyesi hanıma karşı sert bir konuşma yapmış. Büyükşehir Belediye Başkanına sahip çıkmış. Cümle alem bu sert çıkışla şoke olmuş. Şimdi gözler meclis üyesinin disipline verilip, partiden ihraç edilip, edilmemesine çevrildi. Bu konuşmayı kimin yaptırdığı, organize bir hareket olup olmadığı da araştırılacaktır. Sonuç, Meclis Üyesinin elbette aleyhinde olacak. Zira “GÜÇLÜ HER YERDE GÜCÜNÜ GÖSTERMEK ZORUNDA.” Bunu da hepimiz biliyoruz.