Dünyada zeytin yetiştiriciliği altı bin yıl önce Anadolu’da başlamıştır. Zeytin, fakir toprakların zengin bitkisi olarak tarif edilmesine karşılık üretimini kısıtlayıcı bazı ekolojik istekleri vardır. Bunların en önemlisi sıcaklıktır. Zeytin yıllık sıcaklık ortalamasının 15-20 °C, yıllık yağışın 700-800 mm, rakımı 800 m den yüksek olmayan, organik madde ve besin elementleri bakımından zengin, tuzluluk sorunu olmayan, su tutma kapasitesi iyi, pH'sı 6-8 civarında topraklarda yetişmektedir. Zeytin ağacının yetiştirilmesi öncelikle iklim faktörleri ile sınırlı olduğu için üretim ekolojik olarak genellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası ülkelerinde yapılmaktadır. Dünyada zeytinyağı üretiminde ilk sırayı İspanya alırken, onu sırasıyla İtalya, Yunanistan, Tunus, Türkiye ve Portekiz izlemektedir. Zeytin, yağ ve sofralık olarak işlenebilmesi nedeniyle Türkiye’de ticaret, sanayi, toprak muhafazası, işgücü istihdamı, insan sağlığı ve beslenmesi açısından çok önemli bir yere sahip olup, üzerinde önemle durulan ve çeşitli bilimsel çalışmalara konu olan bir üründür. Türkiye’de de üretilen dane zeytinin yaklaşık yüzde 65-70’i yağlığa, yüzde 30-35’i sofralığa işlenmektedir. Türkiye’deki tüm tarım arazilerinin yüzde  2.4’ü zeytin ağaçları ile kaplıdır. Zeytin Türkiye’de sayıları 400.000' i aşan üretici ailesi (3 milyon kişi) ile zeytincilik sektörüyle bağlantılı diğer işletmelerle birlikte yaklaşık 8 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Aydın, toprak ve iklim özelikleri bakımından zeytin üretimine oldukça elverişli bir il’dir. 2017 yılında yüzde 21,6 zeytin üretimi ve meyve veren zeytin ağaç sayısı mevcudiyeti ile Aydın, Türkiye’de ilk sırada yer almıştır. 2018 yılında Aydın toplam 22.387.754 adet meyve veren, 2.514.812 adet meyve vermeyen ağaç mevcut olup, ağaç başına ortalama 9 kg. zeytin verimi ile 200.889 ton zeytin danesi alınacağı, bunun 31.985 tonunun sofralığa, 168.904 tonunun yağlığa ayrılacağı tahmin edilmiştir. Çiftçi kayıt sistemine göre Aydın’da 40 binden fazla zeytin üreticisi bulunmaktadır. Türkiye zeytinyağı üretimi konusunda önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, özellikle zeytin üretiminden kaynaklanan bir takım yapısal bozukluklar nedeniyle istenilen üretim ve kalite düzeyine ulaşamamaktadır. Türkiye’de zeytin üretimi açısından en önemli sorun yaklaşık 30 yıllık dönemde ağaç başına ortalama verimin 11 kg civarında olmasıdır. Aydın, ağaç başına 9 kg ortalama verim ile Türkiye ortalamasından yüzde 27 daha az zeytin verimi elde etmesi nedeniyle bu sorunu çok daha fazla yaşamaktadır. Özellikle, periyodisite denilen ve zeytin ağaçlarının bir yıl çok, diğer yıl az ürün vermesine neden olan problem giderilememekte ve bu da üretimin dalgalı bir seyir izlemesine neden olmaktadır. Aydın gibi geleneksel zeytin yetiştiriciliğinin yapıldığı illerde var-yok yılları arası üretim farkı yüzde 50 – 80 arasında değişmektedir. Aydın Ticaret Borsası’na göre zeytin üretim ve ticaretinde yaşanılan sorunlar; Toprakların miras yoluyla bölünmesi ve zeytin sahalarının daralması; Zeytin işleme tesislerinin daha çok küçük ve teknolojiden uzak çalışmaları, Araştırma-geliştirme çalışmaları yapılmadan zeytin üretimin yapılması; Zeytinin kayıtsız işletmelerce merdiven altı yerlerde sağlıksız şartlarda üretilmesi; Yetişmiş eleman olmaması; Zeytinyağına verilen primin az ödenmesi, AB ülkelerine ihracatımızda yaşanan sıkıntılar; Tağşişli yağın önüne geçilememesi. T.C. Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’ne göre zeytin ve zeytinyağı üretimindeki başlıca sorunlar; Rekolte tahmin sorunları; Var yılı yok yılı etkisinin yüksek olması; Fidan üretiminde yanlış tercihler; Yetersiz gübreleme – ilaçlama-sulama ve erozyon; Yanlış budama- toplama yöntemleri; Zeytinyağı tesislerinin atıkları; Zeytin alanlarında maden aramalarına imkan tanıyan ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına dair Kanun’da yapılmak istenilen değişiklik taleplerinin ardı arkasının kesilmemesi. Atmosferdeki CO2 miktarının artışına bağlı olarak yerküresinde meydana gelen ısınma, iklimde değişiklik yaratmaktadır. Türkiye küresel ısınmaya bağlı olarak görülebilecek iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisidir. Özellikle sıcaklık artışından Güney Doğu ve İç Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgelerinin daha fazla etkileneceği belirtilmektedir. Bir bölgedeki zeytin yetiştiriciliğini sınırlandıran en önemli faktör iklimdir. İklim özelliklerindeki değişimler zeytin ağaçlarında tozlanmayı ve meyve oluşumunu azaltmakta, meyve tutumunda-olgunlaşmasında ve meyvenin yağ içeriğinde düşmelere sebep olmaktadır. Zeytin çok yüksek nemden hoşlanmamaktadır. Yüksek nemde bazı hastalıklara uygun ortam meydana gelir. Çiçek zamanı oluşan aşırı nisbi nem (yüzde 85'in üzerinde) döllenmeyi kısıtlayarak dane tutumunu azaltır (Meltem Ayaz, Nurhan Varol- Zeytincilik Araştırma İst.,2015). Zeytin rekolte ve verimini etkileyen birkaç faktör; çiçek sayısı, değişebilen iklim faktörleri, tarımsal faktörler ve toprak özellikleridir. Zeytin çiçeklenmesi sıcaklık ve ışıklı gün sayısından etkilenmektedir. Düşük ve yüksek sıcaklık zeytinin yetişmesini, kalitesini ve verimini olumsuz şekilde etkilemektedir. Düşük sıcaklıklar zeytin bitkisi üzerinde aşırı yaprak dökümü-kabuk çatlaması-kalın dal ölümleri şeklinde etkili iken, yüksek sıcaklıklar zeytin meyvesinin boyutlarının küçülmesine yol açmaktadır (Galân et al; 2001). ADÜ’den Cumhur Aykurt Çolakoğlu’na (2009) göre, zeytin üretiminde verimi etkileyen iklim değişkenleri sıcaklık, toprak sıcaklığı, hava nemi, rüzgâr, güneşlenme süresi, yağış, donlu ve dolulu gün sayısı, toplam sıcaklık isteğidir. Aydın’da yoğun olarak geleneksel zeytin yetiştiriciliği yapıldığı, geleneksel zeytin yetiştiriciliğinde de kültürel işlemler en az olarak uygulandığından, Aydın’da zeytin üretimi iklim değişkenlerine doğrudan bağlıdır. Zeytinde meyve tutumu ve verimini, maksimum ve minimum sıcaklık-nispi nem-buharlaşma ve toprak sıcaklığı olumsuz, yağmur miktarı ve yağmurlu gün sayısı olumlu etkilemektedir (Singh et al. 1999). Türkeş ve ark., (2002) ortalama sıcaklıkların Türkiye’nin batı bölümündeki çok sayıda istasyonda zayıf bir ısınma eğilimi gösterdiğini belirlemiştir. Bu iklim değişimin Büyük Menderes Havzasında mevcut zeytin yetiştirilen alanları zeytinciliğe daha az elverişli hale getirebileceği saptanmış. Ege Ü.’den Bekir Cengiz (2009), Aydın’da 2008’den itibaren 20 yıl süresince kış aylarında günlük minimum sıcaklık değerlerinin -3.3 oC ile -2.2 oC arasında değişeceği, yaz aylarında maksimum sıcaklık parametresinde artış yönünde bir eğilim olduğu; 1975-2007 yılları arasında 625.8 mm olarak tespit edilen yıllık toplam yağış ortalamasının 2008’den itibaren 20 yıllık süreçte ortalama 597.9 mm’ye düşeceği tahmin edilmiştir. Aydın istasyonuna ilişkin gözlenen çok yıllık sıcaklık verilerinin ortalamasına göre tahminlenen ortalamalarda 1-2 oC civarında artış olmuştur. Buna göre Aydın’da hem kış sıcaklıklarında hem de yaz sıcaklıklarında artış, yağışlarda ise azalma görülecektir. Aydın koşullarında zeytin yetiştiriciliğini riskli hale getirecek birinci iklim etmeni olan yüksek yaz sıcaklıklarındaki artış, Büyük Menderes Havzası zeytin yetiştirme alanları üzerinde etkili olacaktır. Son yıllarda, ortaya çıkan iklim değişiklileri nedeniyle zeytinde bazı yeni hastalıkların varlığı bildirilmiştir. Zeytin hastalıkları için sıcaklık, meyve olgunluğu ve yağışlar en önemli faktörlerdir. Zeytinde ürün kayıplarına sebep olan etkenlerin başında zararlılar, hastalıklar ve yabancı otlar gelmektedir. Bunların sebep oldukları zararlar yaklaşık olarak yüzde 30 olarak değerlendirilmekte ve bu zararın yüzde 15’ini de zararlıların ortaya çıkardığı düşünülmektedir (Bueno ve Jones, 2002). Sıcaklıklar, zararlının gelişmesinde birinci derece rol oynamaktadır.(Aysu, 1961) Ege Ü.’den Nuray Körükmez (2018) Batı Anadolu’da zeytinlerde yaptıkları çalışmada, havadaki nem oranı ile bahçelerdeki hastalıklı ve sağlıklı zeytin meyveleri arasındaki ilişki, farklılık (p≤0.05) seviyesinde önemli bulunmuştur. Hava nemi ağaç üzerinde ve dipte enfeksiyonlu sürgünler, olgunlaşan meyve için sekonder bir hastalık kaynağıdır. Meteoroloji Genel Müdürlüğüne göre 1970-2018 döneminde Aydın’da ortalama nem değeri 59-63 arasında olmuştur. Çevre kirliliği tarımsal gıda üretiminde önemli bir problemdir. Şahan ve ark., (2006), işlek yollara ve endüstriyel bölgelere yakın zeytinlerdeki kurşun, kadmiyum, demir, bakır ve çinko konsantrasyonlarını, diğer bölgelere göre daha yüksek bulmuşlardır. Özkan ve ark., (2017), Hatay Havaalanı etrafındaki tarım arazilerindeki ağır metal seviyelerini, hava alanından uzaktaki tarım arazilerine göre daha yüksek bulmuşlardır. M.Kemal Ü.’den Abdullah Lütfi Kılıçoğlu (2018) Hatay ilinde sanayiden yoğun bölgelerden toplanan zeytinlerde bazı ağır metal sevileyelerini, sanayiden yoğun olmayan bölgelerden toplanan zeytin numunelerine göre daha yüksek saptamışlardır. (DEVAMI YARIN)