Nazilli’de taşlar yerine oturdu. Aylardır süren kim aday olacak soruları nihayet karşılığını buldu.Bu saatten sonra geriye bakmamak lazım. Memleket için bir çivi çakandan Allah razı olsun.Nazilli’miz için hayırlısı olsun. Sayın başkan Kürşat Engin Özcan için bir nedenle seviniyorum.Siyasette şanssızlıklar yaşadı. Sağlığını kaybetti. Allah’ım onu eşine ve çocuklarının başında sağlıklı kılsın.Genç yaşta güzel görevlerin başında bulundu. Zaman geldi eleştirdik. Zaman geldi teşekkür ettik. Hakkını helal et başkanım.Bu görevler nöbet devri gibidir. Vakti saati gelince bir başkasına devredilir. Sizi hep iyi yönlerinizle anacağız.Yerinize aday olan çok kez gördüğüm ABİ DEDİĞİNİZ BİR DOSTUNUZ, “ESAT ERGÜLER”. Bir başka isimle EFSANE BAŞKAN oldu. Bu sizi rahatlatmalı.CHP’de gelişen olaylar daha farklı bir şekilde ve boyutta yaşandı. İddialara göre işleri karıştıran ne yazık ki milletin vekili oldu.Orda da yanlış hesaplar Bağdat’tan döndü. AK Parti’nin olduğu gibi, CHP’nin de çok değerli bir adayı var.Onu rahmetli ÖMER KOÇ’a benzetirim. Meslek hayatı ve insan ilişkilerinde hep saygı ve nezaketi önde tuttu.Memleket Partisi adayı da Nazilli’de sevilen bir isim. Bu adayların karşısında güçlü bir partisinin olmasını isterdim.Maalesef her gün değişik karakterde siyaset yapan bir lider. Türkiye de 100’e yakın şehirde seçime giriyor.NAZİLLİ’DE UMUT VADEDEN 3 isim, başkanlığa yakışan isimler oldu.Şimdi biz vatandaşlara, önemli görevler düşüyor.Nazilli’de seçim havasını Türkiye’ye örnek olacak şekilde yaşayalım. Her gün birbirimize görüyor selam veriyoruz. Birbirimize gülümsüyoruz.BU ORTAMI KAYBETMEYELİM. UZUN YAŞAM KENTİNDE YAŞAYANLARA DA BU YAKIŞIR**YANLIŞ HESAP BAĞDATTAN DÖNDÜ!Son yıllarda, koparılan yaygaralar arasında, Cumhuriyet tarihinin sön seçimi olabilir sözü sık sık kullananlar oluyor.Felaket tellallığı yapmayın be arkadaşlar. Dedikodu ve algıları bu boyuta taşımayın.Bu Cumhuriyet kolay kurulmadı ki kolay yıkılsın.Tarihiyle, yaşamıyla, dünya ülkelerine kötü örnek olan Arap ülkelerinde bile halk, sosyal haklarını almaya başladı.Kadınlar başını açmaya, belli merkezlerde içki satışları başladı. Yani Araplar bile özgürleşiyorlar.Kızıldeniz sahillerinde turistik şehirler kurmaya başladılar.Araplar bile mersine giderken felaket tellalları, Türkiye tersine gidiyor yaygarası yapmakla ne kazanacaklar bilmiyorum.Tuhaf bir yerel seçim önü yaşıyoruz. Görüyorsunuz ne gariplikler yaşanıyor.Değişim diyen CHP bile, YAĞMA HASANIN BÖREĞİ GİBİ, kapış kapış, akraba ve yakınlarını başkan adayı yapmaya başladı.Küçük menfaatleri kaybeden, pamuk ipliği ile partisine bağlı partililer.Soluğu açıklama yapıp, partisinden istifa ediyor. Başka partinin adayı oluyor.Alışılmış görülmüş bir durum değil. Bu gariplikler den başka daha ne ararsanız hepsi de var.CHP’de bir milletvekilinin, partisinin tabanını hiçe sayıp, hanımefendi bir diş hekimini, nasıl yanlışa sürüklendiğini gördük.Sonuçta yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Seçimi kazanma şansı olan doktor, gönlünü alıp yeniden aday yapmaya çalışacak.**BU VEKİL, ÖPME HASTASI MI?Zaman zaman Türk siyasi tarihinde iz bırakan milletvekilleri gelip geçmiştir. Bunlardan birisi de Afyon milletvekili Kubilay Uygun’dur.Milletvekili olduğu 1995 yılından önce CHP ve ANAP’ta siyaset yapan Kubilay Uygun, 1995 yılında DSP’den Afyon milletvekili seçilmişti.Milletvekili seçildiği DSP’de siyaset yaparken, 1996 yılında bir ay içinde DYP ve MHP’ye geçmiş, adı da “FIRILDAK KUBİLAY” diye anılmaya başlamıştı.Girdiği bunalım sonucu beylik silahı ile İstanbul’da kaldığı otelde intihar etmişti.BIRAKTIĞI NOTTA, “Otel masraflarımı intihar ettiğim silahımı satıp, ödeyin” demişti.Mecliste zaman zaman böyle hasta vekillerimiz olabilir. Yine de rahmetle anıyoruz.Gelelim sobanın borusu yazımızın öz konusuna.CHP Aydın Milletvekili Av. Süleyman Bülbül, istemediği haberi yapan bir gazeteci kardeşimize, öz cümle; “Yaptığını yanına bırakmayacağım. En kısa zamanda seni öpmeye geleceğim” demiş.Klinik vaka bir.. Bu cümleyi kullanan vekile yapılacak en büyük iyilik ve yardım. Sayın vekili, acilen tedavi ettirmektir.Nasıl olurda Atatürk’ün kurduğu CHP’de böyle bir vekil bulunur?Fikir özgürlüğünü savunan, basın susturulamaz diyen bir partide böyle vekilin işi ne?Zaten yaptığı hiçbir işte berraklığını görmedim ki...Gazeteci kardeşimi kutluyorum, tespit ettiği bilgili belgeli haberi yaptığı için.Ayrıca gazeteci meslektaşına sahip çıkan Nazilli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ümit Özmen ve yönetim kurulunu da kutluyorum.Böyle bir tehdit içeren açıklamalara pabuç bırakmadıkları için.Günümüzde hiçbir suç cezasız kalmıyor. Sayın Bülbül’ün üzülerek ki güç zehirlenmesi yaşadığını düşünüyorum.Hatta daha ileri giderek öpme hastalığına yakalanmış olabileceğini düşünüyorum.Siz.. Sayın Bülbül’ün gazeteciye söylediği, “kısa zamanda gelip nasıl öpeceğimi göreceksin” sözü, bir tehdit gibidir.Bana göre sayın Vekil, KLİNİK VAKA haline gelmiştir. Tedavisi gerekir.Bu rahatsızlık Rahmetli Kubilay Uygun’un bir başka sürümüdür. (Çeşididir)Gazeteci kardeşime sükûnet dilerken bir atasözü ile satırlarıma son vereceğim.“ISIRACAK İT, DİŞİNİ GÖSTERMEZ DERLER” unutma bunu…**SEVDAMIZ AYDIN’A HİZMET, İBADETTİR!AK Parti Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Savaş, toplantı ve ziyaretleri büyük ilgi görüyor.“Bizim AYDIN sevdamız bitmez” diyen Mustafa Savaş; “Demokrasi şehidimiz Adnan Menderes’in memleketinde sonuna kadar hizmet edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Aydın’a her gelişinde Aydın’a hizmet verme aşkını hep ifade etti. Şimdi bu fırsatı AK Parti iktidarına verme zamanı geldi. Biz millet değerlerine saygılı bir partiyiz. Gücümüzü milletten alıyoruz. BİR OLALIM BİRLİK OLALIM, bizim en büyük amacımızdır, hedefimizdir. Ziyaret ettiğimiz her yerde bunu görmenin mutluluğunu yaşıyorum” dediMustafa Savaş, devamla, “7/24 bu hedefimiz için çalışacağız. Aydın’ın en doğusundan en batı noktasına kadar milletimize çağdaş hizmetlerimize devam etmekte kararlıyız. Sen ben yok, biz varız. Bu anlayışla çalışmalarımıza devam edeceğiz” Sözleri sık sık alkışlanıyor. “Bize güvenin her şey çok farklı olacak” sözü ile sayın Savaş, ‘sıkılmadık el çalmadık kapı bırakmayacağız Büyükşehir’e iktidar bayrağımızı dikeceğiz’ diye konuşuyor.**MAHALLENİN ARAÇ PARKI MI?Daha öncede basın çok yazdı, çizdi ve dile getirdi.İşlerimizi hep savsaklayarak yapıyoruz. Denetimlerden çok uzağız.Nazilli Devlet Hastanesi’ne gidenler park alanındaki rezaleti görmüşlerdir. Giden hastalar hasta yakınları, 15 dönümlük park alanında aracını park edemiyor.7/24 bu park alanı araçlarla dolu. Peki, bu araçlar mesai saatleri dışında da niye park alanını doldurur? hiç düşündünüz?Tahminen 500 araçlı park neden devamlı dolu duruyor?Neden? mesai saatleri dışında araç parkı, boşalmıyor? Bu sorun trafikten ziyade hastane yöneticilerinin görevi değil mi?Sorduk, araştırdık. Devlet Hastanesi çevresindeki işyerlerinin ve konutta oturan vatandaşların araçları, hastane otoparkında park yapılıyor.Hasta ve hasta yakınlarına, o nedenle park yapacak boş yer kalmıyor.Hastane yönetimi birçok tedbir alıp bu durumu düzenleyebilir. Araba giriş çıkışlarını kontrol altına alabilir.Ama işimize gelmiyor. İşte yapmak istemiyoruz. Hiç kimse, elini taşın altına sokmak istemiyor.Sayın Hastane Başhekimi, inisiyatifini kullanıp araç parkında ki bu soruna çözüm getirmeli. Hasta ve hasta yakınlarının araçların park yapmasını sağlamalı.Yoksa her gün bu alanda tartışma ve kavgaların yaşanması kaçınılmaz olur. Nazilli’deki araç park sıkıntısı ne yazık ki hastane araç parkında da yaşanmaya başlamış.