Her şeyiyle tuhaf bir futbol sezonu yaşanıyor Nazilli Belediyespor’da. Sezon başlarken doğru dürüst başkan, yönetim ve takım ortada yok derken, alelacele kurulan bir takım ve sezona sürprizinde sürprizi bir başlangıç yaparak sporseverleri ters köşe yapan bir camia ile karşılaştık. Hala da ters köşeyiz.

İç sahada ki son iki maçını özel işlerimin yoğunluğu sebebiyle izleyememiş ve sizler için yorumlayamamıştım. Ses Gazetemize köşe yazım olduğu için açık yüreklilikle ifade edeyim ki; eziyet ve mahcubiyet ile seyrettiğim bir 90 dakika gördüm Nazilli'de Cumartesi günü. Bütün bu buhranlı atmosferin yansıması bir maç izledik.
Tamam da Nazilli Belediyespor takımı eksik olabilir, cezalı oyuncusu da olabilir, ancak sıfır konsantrasyon ve oyun coşkusu da olamazdı sahada. İyi yaptığı hiçbir şey olmayan, sahaya bir oyun gücü ve karakter koyamayan bir Nazilli Belediyespor izledik seyircilere birlikte.

Nazilli Belediyespor tarihinde iç sahada Esenler Erokspor ve Yeni Mersin İdman Yurdu A.Ş. maçları için söylüyorum, yenilgiyi bu kadar kolay ve çabuk kabul eden bir takım hatırlamıyorum. İç sahada ilk 8 haftada hiç gol yemeyen Naz-Naz, 10. hafta da Zonguldak Kömürspor maçında yediği 3 golle bu istatistiği tersine çevirdi. Ardından Esenler Erokspor maçında yenilen 5 gol ve 16. haftada Yeni Mersin İdman Yurdu Futbol A.Ş.karşısında yenilen 4 gol de cabası oldu.

Bu maç için söylenecek çok şey olabilir. Oysa ki Vanspor karşısında deplasmanda alınan 1 puan moralinin etkisi yüksek olması gerekirken seyirciler tam tersini gördü. Tamam futbolcuların paralarını zamanında alamamış olmaları kuvvetli bir neden olabilir ancak bu mücadele etmemeleri anlamına gelmez.

Sahada görüyoruz ki açıkça kaleci Ömer’in, üst düzey bir file bekçisi olmaya hiç niyeti yok gibi. Furkan’ın ve Salih’in ayakları artık yere basmıyor, tamamen işin ucunu bırakmış ben gidiyorum havasındalar. Ekrem Çalışanlar, Tibet ve Anıl’ın maça hiç konsantrasyonu yok gibiydi. Biraz Yunus Emre, biraz Özkan, biraz Ali Karakara, biraz Baran ve biraz Ahmet’in futbol oynamaya niyetleri vardı. Oyuna sonradan giren Süleyman Enes de biraz takımı ateşlemeye çalıştı ama o da yetmedi. Anıl tecrübesine rağmen telaşlı ve orta alanda pas açılarına doğru bir şekilde giremeyen bir görüntüde idi.

İkinci yarı bazı şeyler düzelir mi diye umutla beklerken işler daha da kötüye gitti. Yeni Mersin İdman Yurdu A.Ş. maçı ciddiye alan taraf olmaya devam etti ve farkı kısa sürede 4’e çıkarttı. Nazilli Belediyespor açısından bakınca kesinlikle unutulması gereken bir maçtı. İşlerin kötüye gittiğini anlarda seyirci gerildi, futbolcular gerildi, Başkan ve Yönetimde. Sonrası bilindik manzaralar.

Öyle ya da böyle kimsenin Nazilli Belediyespor taraftarını bu kadar üzmeye ve utandırmaya hakkı yok. Yeni Mersin İdman Yurdu A.Ş. oynadı ve rakibin “Uyutan Oyunu”na teslim olduk. Onlar oynadı, biz 90 dakika seyrettik.