Doğa:
Sevgili insan; aslında yıllarca benim etimden sütümden havamdan yararlandığın yetmiyormuş gibi, üstüne üstlük bir de beni mahvetmek için öyle çok uğraştın ki, sana çok kırgındım ve kendimi nasıl düzelteceğimi bilmiyordum.İnsan:
Sen bir gün yine kendini düzeltirsin ve ben yine seni mahvetmeye devam ederim.*Acımasızca para kazanma hırsı yüzünden hem doğayı deforme ediyor hem de masum insanların canına kastediyorlar.Yazıklar olsun!İki gün önce Erzincan'ın İliç ilçesinde maden ocaklarında büyük bir doğa faciası yaşandı ve 9 işçimiz göçük altında kaldı.Bilinçsizce siyanür kullanılan maden ocakları doğamızı tehdit ediyor.Sadece Erzincan'da değil, egenin birçok bakir yerleri de bu para kazanma hırsı yüzünden harap ediliyor.Görüntü kirliliğinin yanında zehir saçıyor bu bilinçsiz aramalar.
Köylüler ve çevrecilerin dirençleri olmasa Kaz Dağları başta olmak üzere köstebek yuvası gibi yapacaklar ülkemizi.
Ya bi doyun arkadaş!
Zehirlemeyin artık!
*
Siyanür;
Yunanca "kyanos" kelimesinden gelen ve koyu yeşilimsi mavi demektir.Hem gaz hem de kristal tuz formu var olan, kimyasal bir bileşiktir. Koyu mavi anlamı, siyanürün ilk önce lacivert olarak bilinen pigmentin ısıtılmasıyla elde edilmesinden dolayıdır.
Her iki formda da yeterince yüksek konsantrasyonlara ulaşıldığında öldürücü olabilir.
Siyanür;Kâğıt yapımında, tekstil ve plastik imalatında, metalürji ve fotoğrafçılık sektörlerinde kullanılmaktadır.Tuzları metalürjide elektro kaplama, metal temizleme ve altının cevherinden uzaklaştırılması için kullanılır. Siyanür gazı ise özellikle gemilerde ve binalarda zararlı böcekleri ve haşaratları yok etmek için kullanılır.Doğada çok sayıda bitkinin değişik kısımlarında siyanür bileşiği bulunur; acıbadem (kayısı çekirdeği), şeftali çekirdeği, elma, armut çekirdeği, mürver ağacı yaprağı, ortanca vs. gibiSiyanür, hem doğal süreçler hem de endüstriyel faaliyetler sonucunda suya, toprağa veya havaya girer. Soluma ile, su içerken, yemek yerken veya siyanür içeren topraklara dokunarak siyanüre maruz kalınabilir. Havada bulunduğunda, genellikle gaz halinde olur.Ayrıca sigara içmek, muhtemelen siyanürle ilgili endüstrilerde çalışmayan insanlar için siyanür maruziyetinin başlıca kaynaklarından biridir.Siyanürün neden olduğu zehirlenmenin derecesi, bir kişinin maruz kaldığı siyanür miktarına, maruz kalma yoluna ve maruz kaldığı sürenin uzunluğuna bağlıdır. Siyanür gazı solunması en fazla zarara yol açar, ancak siyanürün yutulması da aynı derece toksik olabilir.Siyanür, solunduğu zaman vücut hücrelerinin oksijen kullanmasını önler yani hücreleri öldürür. Kalbe ve beyne diğer organlara göre daha fazla zarar verir çünkü kalp ve beyin çok fazla oksijen kullanır.Soluma ile, deri yoluyla emerek ya da içeren yiyecekleri yiyerek az miktarda (20-40 ppm) siyanüre maruz kalan kişiler, birkaç dakika içinde; baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma, hızlı nefes alma gibi belirtilerden bazılarını veya tümünü gösterebilir.Herhangi bir yoldan büyük miktarda (100-300 ppm) siyanüre maruz kalmak ise; bilinç kaybı, düşük kan basıncı, akciğer hasarı, yavaş kalp hızı ve ölüme yol açan solunum yetmezliği gibi belirtileri ortaya çıkarabilir.Ciddi siyanür zehirlenmesinden kurtulanlarda kalp, beyin ve sinir hasarı gelişebilir.
Siyanür gazı açık alanlarda hızla buharlaşır ve dağılır. Bu yüzden havalandırma çok önemlidir. Temiz havanın mevcut olduğu bir bölgeye hızla hareket etmek, siyanür gazına maruz kalmanın azaltılmasında oldukça etkilidir.Siyanüre deri yoluyla maruz kalındıysa, giysiler çıkarılmalı, tüm vücut sabun ve suyla hızlı bir şekilde yıkanmalı ve mümkün olduğunca çabuk tıbbi bakım alınmalıdır.Biliyorsunuz yıllardır tüm yazılarımı
"Sağlıcakla..." diye bitiriyorum.Böyle bir dünyada nasıl sağlıklı kalınacaksa...NeyseSağlıcakla...
(Kaynakça: haliccevre.com)