Merhaba değerli okurlarımız, bu hafta size biraz Nazilli’nin asayişinden bahsetmek istedim. Ben Ses Gazetesi’nin Nazilli’deki asayiş muhabiri olarak hemen hemen her gün ilçedeki olaylara giderek, sizlere en doğru şekilde aktarmaya çalışıyorum.
Her gün başka bir acı ve nefret edici olayla, karşı karşıya geldiğim için gerçekten artık Nazilli’den son zamanlarda soğumaya başladığımı fark ettim. Mesleğe başlayana kadar her şeyiyle toz pembe gözüken Nazilli, aslında hiç de görüldüğü gibi bir yer değilmiş.
Her gün başka bir acı, başka bir dram, başka mide bulandırıcı olay. Her gittiğim yerde bu kadarı da olmaz artık diyorum. Bu güzel memleket, sakin memleket ne oldu da ciddi anlamda bu kadar karanlık bir yere büründü? Hep mi böyleydi?
Kimsenin psikolojisi yerinde değil. Her gün gözü dönmüş şekilde birbiriyle kavga eden insanlar, en az 2-3 günde bir gelen intihar vakaları, gün içerisinde sayısız kadına şiddet ihbarları, çareyi hırsızlık yapmakta arayanlar, genç yaşta uyuşturucuya düşenler. Şaşkınlıkla izliyorum her gün bu olan bitenleri.
Gerçekten kolluk kuvvetleri de bu durumla ilgili canla başla mücadele ederken, asla düzelme yaşanmıyor. Suçlu olan kişiye yapılan yaptırım caydırıcı olmuyor. Caydırıcı olmayan yaptırım suçluyu tekrar aynı yola sürüklüyor.