Küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişiminin, en çok tarım sektörünü etkileyeceği yadsınamaz bir gerçektir. İklim değişikliğinin, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere, küresel ve bölgesel düzeylerde bütün iklimsel parametreleri doğal değişkenliğin ötesinde etkileyeceği ve yeryüzünde binlerce yıldır hüküm süren iklimi ve dolayısıyla hayatı değiştireceği bilim insanları tarafından dile getirilmektedir. Buna göre Avrupa’da yıllık ortalama sıcaklıkların, küresel ortalamadan daha fazla artacağı, Kuzey Avrupa’da ısınmanın daha çok kış mevsiminde, Akdeniz bölgesinde ise yazın oluşacağı bildirilmekte. Yapılan öngörülere göre yıllık yağışların Kuzey Avrupa’nın çoğu yerinde artacağı, Akdeniz bölgesinde ise azalacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Akdeniz bölgesinde yağışlı günlerin sayısında da azalmanın olacağı ve yaz mevsiminde oluşacak kuraklık riskinin artacağı dile getirilmekte. Güney Avrupa ve Akdeniz bölgesinde önümüzdeki 25-30 yıl içerisinde yağışların mevsimlere göre yüzde 6 ile yüzde 53 arasında azalabileceği öngörülmektedir. İklim değişikliği senaryoları göre Güney Avrupa ve Akdeniz alanı için 1980-1999 aralığından 2080-2099 aralığına kadar yıllık ortalama ısınmanın 2.0 °C’den 5.1 °C’ye kadar değişeceği, yağışların yüzde 4’ten yüzde 27’ye kadar azalacağı öngörülmektedir.
İklim değişikliğinin Türkiye üzerindeki olası etkileri çalışmasına göre 2050 yılına kadar Türkiye’de ortalama sıcaklıklarda 1-3 °C arasında artış olacağı öngörülmektedir. Yine iklim değişikliğine bağlı olarak Türkiye’de çoğu bölgelerde yağışın azalması ile kuraklık ve su kaynaklarında azalma beklenmektedir.
Büyük Menderes Havzasının da içerisinde yer aldığı Akdeniz iklim kuşağında oluşacak iklim değişiklikleri sonucunda, özellikle yaz aylarındaki sıcaklık artışı ile birlikte kış yağışlarındaki azalma ve kuraklık riskinin, tarımsal üretimi doğrudan etkileyeceği tahmin edilmektedir. İklim değişiklikleri sonucunda gerçekleşmesi olası sıcaklık artışı ve yağış azalması, toprak nem içeriğini doğrudan etkileyen parametrelerdir. Bitki gelişim periyodu boyunca bitki için gerekli nemin toprakta yeterli miktarda bulunması, verim açısından çok önemlidir. Bu nedenle, ülkemizin yılda birden fazla ürün alınan ve yoğun tarım yapılan, Türkiye tarımsal üretiminin yüzde 15’ni karşılayan Büyük Menderes Havzasında yer alan Aydın yöresinde iklim değişikliğinin toprak nem rejimleri üzerine etkileri önemlidir.
Toprak nemi dünyadaki iklim sisteminin, özellikle su döngüsü açısından en önemli bileşenlerinden biridir. Toprak nemi bu denli önemli olmasına karşın, dünyada çok az lokasyonda toprak neminin uzun dönemli ve düzenli olarak ölçüldüğü bildirilmiştir.
Ege Bölgesinde 1970- 1999 yıllarını kapsayan dönemdeki sıcaklık ve yağışlardaki değişmenin buğday üretimi üzerindeki etkileri incelenmiştir.
Nisan ve Mayıs aylarında yağan yağışlarda miktar olarak yüzde 5 azalma olduğunda buğday verimlerinde dönüm başı ortalama 13.1 kg, yüzde 10’luk bir azalma olduğunda ise 22.9 kg bir verim azalması meydana gelmiştir.
İklim değişiminin toprak nemi üzerindeki lokal etkileri, yalnızca iklim değişiminin derecesi ile değil, aynı zamanda toprak özellikleri ile de farklılık göstermektedir.
2070’lerde Akdeniz bölgesinde yüzde 46 civarındaki yağış azalmasına dayalı olarak toprak neminin yüzde 16,5 oranında azalacağı öngörülmektedir.
Aydın ilinde, Akdeniz iklimi hakimdir. Bu iklimde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılık ve yağışlıdır. İlde en yüksek sıcaklık Temmuz, en düşük sıcaklık ise Ocak aylarında görülmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması 17,6 °C'dir. Çok yıllık yağış ortalaması 619,8 mm olup, en fazla yağış verisi Aralık ayında ölçülmüştür.
Adnan Menderes Üniversitesinden Y. Kayam’ın 2012 yılı Aydın iklim verileri üzerinden yaptığı İklim Değişikliğinin Aydın’da Toprak Nemi Üzerine Etkileri konulu çalışma sonuçlarına göre; gelecekte Aydın’da topraktan olan buharlaşma ve bitkiden olan terlemenin yüksek oranda artacağı, bitki kök bölgesinde bulunan toprak neminin kısa sürede önemli miktarda azalacağı öngörülmektedir. Öngörülen bu iklim koşulları, şüphesiz taban suyu düzeyinin düşmesine de neden olacaktır. Taban suyunun var olduğu ve düzeyinin de yüksek olduğu koşullarda ise, bitki kök bölgesine doğru hızlı bir su hareketi olacağı, bunun ise beraberinde tuzlulaşma riskini de getireceği tahmin edilmektedir. Buna karşın, yüksek taban suyunun bulunmadığı koşullarda, bitkilerin gelişebilmesi için sulama suyu sağlama olanaklarının geliştirmesi ve daha çok sulama suyu sağlanmasının bir zorunluluk olduğu açık olarak görülmektedir. Yine bu çalışma sonuçlarına göre iklim değişikliğinin toprak nemi üzerindeki etkileri sonucu Ege Bölgesinde mevsimlik tarımsal verimliliğin doğrudan etkileneceği öngörülmektedir.
Kısa sürede değiştiremeyeceğimiz ve dünyanın büyük bir bölümünü etkileyecek olan olası iklim değişiminin sonuçları ile başa çıkabilmemiz, ancak onu izleyebilmemiz ve eğer varsa alınabilecek önlemleri alabilmemize bağlı olacaktır. Toprak nem dengesini oluşturan toprak ve bitki özellikleri ile atmosfere ilişkin parametreler kullanıldığında, geleceğe ilişkin olası iklim değişikliğinin toprak nem dengesi üzerindeki etkileri ve değişiminin kestirilebileceği ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlara göre, Aydın yöresinde özellikle sıcaklık artışı ile atmosferin buharlaşma talebinde önemli artışlar olacağı ve bu durumun buharlaşma ve terlemeyi içeren bitki su tüketimlerini oldukça artıracağı görülmüştür. Bitkiden olan terlemenin artması yanında, topraktan olan buharlaşmanın da artması, özellikle yüksek taban suyu olan yörede kapilar yükselme ile bitki kök bölgesine daha fazla nem akışının olacağı model çıktıları ile anlaşılmıştır. Topraktaki nem dengesinin, bitki gelişme dönemi boyunca topraktaki dikey su hareketine veya akımlara bağlı olduğu, ancak bu durumun su sağlama olanakları ile uyumlu olmaması durumunda toprakta depolanan nemde ve tarımsal verimlilikte önemli azalmaların olacağı tahmin edilmektedir.
İklim Değişikliği öngörülerine göre gelecek yıllarda Büyük Menderes Havzasında yaz sıcaklıklarında artış, kış yağmurlarında azalma, toprak neminde azalma, tarımsal üretim veriminde ciddi azalmaların olacağı kesindir. 2021 yılında Aydın’da yaşadığımız yaz sıcaklık artışları, Büyük Menderes Nehrinde kuruma, üreticilerin su azlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerde değişikliğe gitmek zorunda kalmaları, gelecekte Büyük Menderes Havzasında yaşanılacak büyük boyutlu olayların öncülerinden başkası değildir. Büyük Menderes Nehrinde kuruma, topraklarda kuruma ve çölleşme, Büyük Menderes Havzasını oluşturan illerin birinci öncelikli sorunudur. O nedenle Büyük Menderes Havzasında yaşamın sürekliliğini sağlamak için bir an önce gerekli tedbirlerin alınıp, uygulamaya geçilmesinden başka çözüm yoktur.