Belediye başkanları seçildikleri il ve ilçelere hizmet etmek için seçilirler. Adaylar seçim öncesi halka görev süreleri boyunca yapacakları hizmetleri ve projeleri anlatırlar, o doğrultuda seçmenlerden oy isterler. Halk da adayların söz ve projelerine göre oy vererek onları göreve getirir. Belediye başkanlarının yetkileri ve görevleri kanunlarla belirlenmiş olup, başkanlar da görevlerini bu kanunlar çerçevesinde yapmaktadır. Yetkilerini halk için kullanan başkanlar başarılı olup, halkın takdirini ve oyunu tekrar alarak ödüllendirilmektedir. Türkiye ve Aydın gündeminde meydana gelen iki olay, yetkisini ve iradesini halk için kullanan belediye başkanlarının neler başarabileceğini göstermesi adına çok güzel örnek olmuştur.
26 Ekim 2020 tarihinde yazılı ve görsel basında yer alan haberlere göre; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının atıl durumda olan depo sahaları bölgesini ''kültür ve sanat etkinliklerinde kullanılmak üzere'' kiraya vermesi ihalesiyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) temyiz başvurusu sonuçlandı. Danıştay 13. Dairesi, Bölge İdare Mahkemesinin kararını bozup ihaleyi iptal etti. Kararda, İBB iştiraklerinin ihalede değerlendirilme dışı bırakılmasının rekabeti daraltan ve eşit yarışma şartlarını ihlâl eden bir uygulama olduğu belirtildi. Konuyla ilgili İBB'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Danıştay 13. Dairesi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, “İstanbul halkına ait, İstanbul için çok manevi mekanlar” dediği Haydarpaşa ve Sirkeci Gar alanları ihalesinden İBB İştiraklerinin usulsüz şekilde elenmesini hukuka aykırı buldu. Danıştay kararında; “Davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim tarafından verilen teklifin, bu şartı sağlamadığı gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakılması üzerine ihalede, geçerli tek teklifin kaldığı ve ihalenin de tek teklif üzerinden sonuçlandırıldığı görülmüştür. Bu itibarla, dava konusu ihalede hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır” denildi. İhale sürecinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ihaleye katılacaklarını açıklamış, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İBB'nin ihaleye katılmasını uygun bulmadığını duyurmuştu. Sonuçta Haydarpaşa ve Sirkeci garları ihalesi havadan sudan gerekçelerle İBB’ne verilmemiş, Okçular Vakfı'nın eski genel müdürüne verilmişti.
Aydın Efeler İlçesi Kızılcaköy’de jeotermal santral (JES) yapılmak istenmesi iki yılı aşkın süredir Aydın ve Türkiye gündeminde önemli yer tutmaktadır. Yaşlısı genci, kadını erkeği tüm Kızılcaköy halkı JES istemediklerini yaptıkları mücadele ve eylemlerle dünya aleme gösterdiler, sağır sultana duyurdular. Ne yazık ki Kızılcaköy halkı bu süreç zarfında Aydın belediye başkanları ve milletvekilleri tarafından yeterli destek ve ilgiyi göremedi. Destek vermeyenler arasında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’da var. Sayın Özlem Çerçioğlu Kızılcaköy çadırına, çadır kurulduktan aylar sonra 2019 yılında seçim öncesi bir defa ziyarette bulunmuş, kendilerine pek çok söz ve imzalı belge vermesine rağmen, süreç içinde sözlerini yerine getirmemiş, Kızılcaköy sorununa sağır ve dilsiz topuklu efe gibi tavır göstermiştir. Aslında Özlem Çerçioğlu’nun Kızılcaköy halkına vereceği desteğin sembolik anlam büyüklüğü dışında pek bir önemi yok ama kendileri bunu dahi yapmak istememiştir. Özlem Çerçioğlu, Kızılcaköy’ün JES karşıtlığı mücadelesine zamanında yapması gerekenleri yapmayarak, kanunların kendine verdiği yetkileri kullanmayarak, tercih haklarını halktan yana değil jeotermal işletmelerden yana kullandığını göstermiştir. Peki bunu nasıl mı yapmıştır? Kızılcaköy’de yapılması düşünülen JES’in yer aldığı Çiftlik sahasını önemli kılan, Aydın'ın Efeler kent merkezine yakın olmasıdır. Diğer önemli konu ise 2011 yılında Aydın İl Özel İdaresinin, Aydın halkının parasıyla satın alınan bu sahanın kentsel ısıtma ve seracılık için kullanılması amacıyla ihaleye girmesi ve kazanmasıdır. 2014'te Aydın'ın büyükşehir olması sürecinde İl Genel Meclisi ve İl Özel İdaresi kapatılınca, idarenin bünyesindeki malların paylaşımı sürecinde bu saha valilik tarafından AYTER A.Ş.'ye devredildi. Bunun üzerine Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu bu yer ile ilgili olarak 29 Ocak 2014 tarihinde “Özel İdare’nin Çiftlik Jeotermal sahasını sattırmadık. Aydın’lıların da enerjiye ihtiyacı var. Çiftlik sahası Büyükşehir Belediyesi’nin olmalı. Çiftlik sahasından Çine, Karpuzlu, Bozdoğan, Koçarlı, Karacasu’ya kadar tüm kenti ısıtacağız. Her konut 15 TL’ye ısınacak, hava kirliliği bitecek. Aydın jeotermalle uçacak. Aydın’ın kurtuluşu, Aydın’ı uçuracak proje budur” şeklinde beyanda bulunmuştu. 01.03.2018 tarihinde Aydın Valiliği tarafından “Çiftlik sahasında” JES kurulum amaçlı ihale gerçekleştirildi. Aydın Valiliği açtığı ihalede Aydın Büyükşehir Belediyesinin, belediye şirketlerinin ve belediye ortaklı şirketlerin ihaleye girmesini yasakladı. Bu olayda ilginç olan, Aydın halkının parası ile satın alınan bu sahayı, Aydın halkının oyu ile seçilen ve Aydın halkına bu sahanın konut ısıtılmasında kullanılacağı konusunda söz veren Aydın Büyükşehir Belediyesinin, Aydın Valiliği’nin açtığı adrese teslim ihalenin iptali için dava açmamış, itiraz etmemiş olması, sürece seyirci kalmasıdır. Aydın Büyükşehir Belediyesinin suskunluğu sonucu Çiftlik alanında yapılması düşünülen JES ihalesini, ihalede tek teklif sunan Gürmat Elektrik Anonim Şirketi almıştır. Sonuç olarak İstanbul’daki Haydarpaşa ve Sirkeci Garları ihalesi ile Aydın Çiftlik sahası JES ihalesi süreçlerine bakacak olursak; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu kendilerinin ihaleye girmesini engelleyen İstanbul Valiliği uygulamasına karşı dava açmış ve kazanmış, Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu kendilerinin ihaleye girmesini engelleyen Aydın Valiliği uygulamasına karşı dava açmayarak ihalenin yapılmasına onay vermiş Kızılcaköy’de JES yapılması sürecinin yolunu sonuna kadar açmıştır.
Belediye başkanları şu yada bu şekilde seçim kazanabilirler. Bu tekraren de olabilir. Bunun açıklamasını siyaset uygulaması içinde vermek mümkündür. Burada önemli olan belediye başkanlarının görev süreleri sırasında yetkilerini kim için ve ne amaçla kullandıkları veya kullanmadıkları, kime hizmet ettikleridir.
Burada önemli olan baskılar veya mali imkansızlıklar nedeni ile hakkını araması engellenen halka, haklarını arayacağı konusunda söz verip bu sözü yerine getirmeyerek halkı yalnız, çaresiz ve yüzüstü bırakmak, zalimlerin yolunu sonuna kadar açarak Aydın’ın cehennem haline gelmesine ortaklık eder hale gelmektir.