Dağlarından yağ, ovalarından bal akan il tabiriyle anılan Aydın’da toplam nüfusun yüzde 55’i geçimini tarımdan sağlamaktadır. Aydın’ın başlıca gelir kaynağı tarımdır. Yapılan tarım ile aşağı yukarı her türlü besinsel ürün elde edilmektedir. Bunların en başında domates, biber, ıspanak, fasulye, patlıcan gibi ürünler yer almaktadır.
Aydın’da tarım için sulama kaynağı olarak Büyük Menderes nehrinden gelen ve artezyenden çıkarılan su kullanılmaktadır. B.Menderes nehri Batı Anadolu’nun en büyük akarsuyudur ve Büyük Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır.
Türkiye’nin tarımsal potansiyel bakımından önde gelen alanlarından olan Büyük Menderes Havzası, Denizli’den başlayarak Ege Denizi kıyılarına uzanan çok geniş ovaları kapsar. Büyük Menderes Havzası, sahip olduğu ekolojik özellikler nedeniyle, Ege Bölgesi ve Türkiye tarımına önemli katkılarda bulunmaktadır.
B.Mendere nehri, havzada ardı ardına açılan yeni sanayi kuruluşları, altyapısız büyüyen ilçe ve beldelerden bırakılan atık sular, jeotermal akışkanlar, maden atıkları, zeytin karasuyu, aşırı ve yanlış gübre-pestisit kullanımı nedeni ile yıldan yıla kirlenmektedir. Son olarak baktığımızda B.Menderes nehri atık alan, atık taşıyan, çöp nehir haline dönüşmüştür. Tüm bu nedenlere bağlı olarak B. Menderes nehri şu anda Türkiye’nin en kirli üçüncü nehri haline gelmiştir. Su kalitesi ise tarımsal sulamada kullanılmaması gereken düzey olan dördüncü sınıftır.
B.Menderes nehrinin kirliliği bölge tarımına büyük darbe vurmaktadır. Bu kirliliklerden en önemlilerinden biri de ağır metal kirlilikleridir. Bu kirliliklerin en büyük kaynağı ise Denizli ilindeki tekstil fabrikaları, Aydın ilinin sanayi ve jeotermal atıkları, Uşak ilindeki deri sanayilerinin atık sularıdır. İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ağır metaller arasında atmosferde yaygın olarak bulunan kurşun, kadmiyum, nikel, cıva metalleri ve asbest önem taşımaktadır.
Toksik olan bu elementler ise canlı yaşamı için çok önemlidir. Çünkü çok az derişimleri bile ölümle sonuçlanabilecek bir zehirlenme için yeterlidir. Bu durumun çevre kirliliği açısından bir başka önemi vardır. Bunlar, çevreye doğal kaynakların yanı sıra hava kirliliği, su kirliliği veya endüstriyel kirlilik gibi değişik kirlenme kaynaklarından yayılabilmektedir.
B.Menderes nehri kirliliği, kirliliği yapan unsurlar, kirliliğin etkileri ile ilgili pek çok bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalardan bir taneside 2008 yılında Adnan Menderes Üniversitesinden Burcu Keser tarafından yapılmıştır. Burcu Keser yaptığı çalışmada “Aydın İlinde Büyük Menderes Nehri İle Sulanan Bölgelerde Yetişen Bazı Sebze Ve Meyvelerdeki Ağır Metal Kirliliğini” araştırmıştır.
Bu çalışma B.Menderes nehri ile sulama yapılan Gödrenli, Baltaköy, Gölhisar, Kırklar, Yazıdere, Osmanbükü, Turanlar köylerinde yetişen tarımsal ürünler ile toprak örneklerinde yapılmış. Toplanan tarımsal ürünler ise biber, patlıcan, mısır, börülce, ıspanak, bamya, fasulye, domates ve karpuz gibi ürünlerdir.
Burcu Keser tarafından yapılan çalışma sonuçlarına baktığımızda B.Menderes nehri sularıyla sulanan bölgelerde yetişen tarımsal ürünlerle, sulanmayan bölgelerde yetişen tarımsal ürünlerde ölçümü yapılan ağır metal seviyelerinin en üst düzeylerini karşılaştırdığımızda ortaya ilginç sonuçların çıktığı görülmektedir.
“Çinko” elementi ölçüm sonuçlarına baktığımızda B.Menderes nehri sularıyla sulanan ile sulanmayan bölgelerdeki tarımsal ürünler arasındaki fark mısırda 9, bamyada 5, ıspanakta 3, börülcede 2 kat olarak saptanmış.
“Demir” elementi ölçüm sonuçlarına baktığımızda B.Menderes nehri sularıyla sulanan ile sulanmayan bölgelerdeki tarımsal ürünler arasındaki fark bamyada 9, börülcede 7, ıspanakta 2 kat olarak saptanmış.
“Kadmiyum” elementi ölçüm sonuçlarına baktığımızda B.Menderes nehri sularıyla sulanan ile sulanmayan bölgelerdeki tarımsal ürünler arasındaki fark biberde 120, patlıcanda 115, ıspanak-börülce ve bamyada 110 kat olarak saptanmış.
“Kurşun” elementi ölçüm sonuçlarına baktığımızda B. Menderes nehri sularıyla sulanan ile sulanmayan bölgelerdeki tarımsal ürünler arasındaki fark biberde 1000, domateste 960, ıspanakta 950, fasulyede 910, patlıcanda 860, börülcede 480, mısırda 430, bamyada 190, karpuzda 160 kat olarak saptanmış.
“Bakır” elementi ölçüm sonuçlarına baktığımızda B.Menderes nehri sularıyla sulanan ile sulanmayan bölgelerdeki tarımsal ürünler arasındaki fark patlıcanda 64, börülcede 5, mısırda 3 kat olarak saptanmış.
Araştırma sonuçlarına göre sulanan bölgelerde en belirgin kirliliklerin olduğu tarımsal ürünler bamya (demir ve kurşun), mısır (çinko ve kurşun), patlıcan (demir, kurşun ve bakır), biber (kurşun), domates (kurşun), fasülye (kurşun, kadmiyum ve demir) şeklinde sıralanabilir.
Sulanan bölgelerdeki bütün ürünlerde “kurşunun” en yüksek derişime sahip olduğu görülmektedir. Kurşun elementi en toksik ağır metaller arasında yer almaktadır. Bitkilerdeki ve dolayısıyla tarım ürünlerindeki kurşun kirliliğinin en önemli kaynağı aslında egsoz gazlarından gelmektedir. Ancak ürünlerin toplandığı bölgeler karayolundan oldukça uzaktadır. Bu nedenle ürünlerdeki kurşun kirliliğinin en büyük kaynağı Büyük Menderes nehri olarak görülmektedir.
Gölhisar ve Baltaköy, B.Menderes nehrine en yakın bölgelerdir. Bu bölgelerdeki ürün toplama işlemi nehre çok yakın bölgelerden alınmıştır. Bahsi geçen Kırklar, Yazıdere ve Gödrenli, Menderes nehrine daha uzak mesafedeki bölgelerdir. Baltaköy ve Gölhisar bölgelerinden toplanan ürünlerin diğer bölgelerden toplanan ürünlere göre daha yoğun ağır metal kirliliklerine sahip olduğu görülmektedir.
Araştırmada B.Menderes nehri ile sulanan bölgelerdeki bütün tarımsal ürünlerde analizi yapılan bütün metaller yönünden kirlilikler tespit edilmiştir. Özellikle “kadmiyum ve kurşun” kirlilikleri en önemli olanlarıdır. Çünkü bu elementlerin insan vücudunda birikmesi insan sağlığında büyük hasarlara sebep olabilmektedir. Bahsi geçen bu iki element toksik metaller arasında yer almaktadır. Çevrede ve sularda kadmiyum ve kurşun kirliliği yapan temel endüstriyel sektörler petrokimya-klor alkali-gübre sanayi-demir çelik-enerji üretimi- kağıt sanayileridir. Aydın’da B. Menderes nehrinde kadmiyum ve kurşun kirliliği yapan en önemli sanayi sektörleri ise jeotermal enerji üretimi, gübre sanayii, demir çelik sektörleridir. Analizi yapılan diğer metaller demir, bakır ve çinko esansiyel elementlerdir. Ancak bunlarında vücutta birikimi insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Bu araştırma sonuçlarına baktığımızda Büyük Menderes havzasında sulanan bölgelerdeki kirlilikler B.Menderes nehrinin ağır metaller yönünden ne kadar kirli olduğunu göstermektedir.
Aydın’da nüfus başı ölümlerin, ölüm artışlarının en fazla olduğu ve en fazla arttığı yerleşim yerleri B.Menderes nehrine en yakın yerleşim yerleridir.
Çevresel faktörler Dünya Sağlığı Örgütüne bildirilen hastalıkların yüzde 80, kanserin yüzde 90, ölümlerin yüzde 25’den sorumludur.
Tüm verilere baktığımızda Aydın’da ölümlere sebep olan hastalıkların, kanserin en önemli sebebinin B.Menderes nehrinde kirliliğe sebep olan etmenlerin olduğu çok net bir şekilde görülmektedir. O nedenle B.Menderes nehrindeki kirlilik Aydın’da çözüm bulunması gereken en önemli sorun olarak görülmektedir.