Yıllar önce bir kitapta şöyle bir cümle okumuştum; “Bir delinin ve ibadet eden birinin beyin hareketleri aynıdır.”
Bu cümle benim inanç kavramımda müthiş bir değişime neden oldu. Bu değişim sonrasında durdurulamaz bir araştırmanın içinde buldum kendimi. Okudukça daha da karmaşıklaştı her şey. Okudum, okudum, okudum… Belli bir süre sonra tekrara düştü her şey. Yani demek istediğim şu ki; zaman değişti, bazen mekan değişti ama yaşanan olaylar hep benzer kaldı hatta bazen de aynıydı. Durum böyle olunca ben daha da araştırmaya giriştim. Bir de tam bu dönemde çılgın açıklamalar yapan din adamlarımız çıktı ortaya. Bu sefer de şöyle bir soru oluştu kafamda; bu adamlara inanan var mıydı? Varmış. Acı da olsa bununla da yüzleştik. Şimdi sıra gözlem yapıp bir sonuca varmaktaydı. Baktım, gördüm yapılan açıklamalar hep bir politik temelli. Bu sefer de dedim ki din politik bir şey mi acaba? Gerçekten öyleymiş. Bu söylediklerim din düşmanlığı alan değil ayrıca mukayese yeteneğiniz varsa bunu böyle anlamazsınız ama neyde konumuza dönelim. Yüzyıllardır böyle gelmiş kimse de bunu sorgulamamış ya da sorgulamış ama sesini duyuramamış. Siz de böyle geldi böyle gider demeyin lütfen, her şey değişir. Biliyorum bu sıralar ülkece değişime muhtacız ama pes etmeyeceğiz. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.