Toplumumuzda ciddi derecede bir kavram sorunu var. Aslında sebebini anlamak çok da zor değil. Var olan şeyi başka başka şekillerde adlandırarak ondan kaçabileceğimizi düşünüyoruz biz zavallılar. Ee tabi bu kavram çatışması daha çok, hatta en çok olumsuz duygu ve davranışlarda sahnelerde yerini alıyor. Kötüyü ve yanlışı yakıştıramıyoruz kendimize; belki de egomuzdan bilemiyorum ama yoksunuz kendimizi eleştirmekten. Fakat anlamadığımız çok önemli bir nokta var, kendimizi dövmezsek başkalarına yol gösteremeyiz. Beş hareketimizden biri yanlış olur bazen ve şanslıysak birileri bizi uyarır ancak ilk tepkimiz “ama” olur. Kurulu fare gibi savunmaya geçeriz direkt. Unutabilsek şu ‘ama’ kelimesini, belki de çözeceğiz bir çok şeyi ama yapamıyoruz maalesef. Küçücük bir kelimeyle ne büyük duvarlar örüyoruz farkında olmadan. İşte kelimelerin gücü diyip küçük bir edebiyatçı böbürlenmesini de araya sıkıştırayım. Lakin işin gerçekliğini de göz ardı edemeyiz. O küçük kelime nasıl Berlin Duvarını örüyorsa, aynı küçük kelime o koca Everest Dağını da yerle yeksan edebiliyor. Ee boşuna mı demiş atalarımız bir söyle bin işit diye.
Trend Haberler
Aydın'da müşterilerini dolandıran kuyumcuya 42 yıl hapis cezası
Nazilli’nin çözülemeyen sır dosyası: Kayıp Osman’dan 13 yıldır haber alınamıyor
Karacasu'da 49 yaşındaki Nazmi Sabancı ölü bulundu
Aydın’da ulaşıma zam geldi! İşte yeni tarifeler
Nazilli’de kahreden olay: 16 yaşındaki Cennet tüfekle yaşamına son verdi
Aydınlı esnafların dikkatine: 1 Ocak'tan itibaren başlıyor
Türkiye'nin en büyük zeytinliği Karacasu'da
Karacasu'da korku dolu anlar: Mahalleli sokağa döküldü
Aydın’da zeytinyağı fiyatları açıklandı
Karacasu'da acı ölüm: Önce biber dizdi, sonra kendini astı
Resmi İlanlar