Şu aralar en merak ettiğim soru ‘insan hayatı sadece bizim ülkemizde mi ucuz yoksa bu dünya çapında bir olay mı?’
Kısa bir süre önce maalesef ki çok büyük bir felaket yaşadık. Atlattık diyemeyeceğim, çünkü atlatmadık. Zaten mümkünse de uzunca bir süre de atlatmayalım. Ben bir üniversite öğrencisi olarak arkadaşlarım sayesinde birçok olaya, organizasyonsuzluğa ve ahlaksızlığa bizzat yakından tanıklık ettim. Açıkçası artık kime kızacağımı ya da kime kızmam gerektiğini şaşırmış durumdayım. Şu an herkesin yüklendiği müteahhite mi kızsam, -ki bence onlar zincirin son halkası- o müteahhite izin veren yetkiliye mi kızsam yoksa geçmişte bu insanlara izin vermiş ama verilen o izinleri beyninden tamamen silmiş o sütten çıkmış ak kaşıklara m kızsam inanın bilemiyorum…
Hadisenin ilk günü bende herkes gibi olayın vahametinin farkında olamayanlardanım. İkinci gün, şokun ardından günün ileri saatlerinde gerçeklikle yüzleşip herkesten haber almaya koyuldum. İyi haberler de aldım kötü haberlerde.
Okula ilk başladığım günlerde bir kızla tanışmıştım, okuldaki ilk arkadaşım oydu ve ondan haber alamıyordum. Günlerce uykularım zehir bir şekilde kendimden utanarak evimde dolanıp durdum. Bir umut iyi bir haber bekliyorduk daha doğrusu hiçbirimiz kötü bir habere ihtimal dahi vermemiştik. On bir gün geçti tamı tamına on bir. O geçen on bir günde her gün istisnasız çalışmalar başladı haberiyle sevinip, ekipler gitti başka ekip gelecekmiş haberiyle öfkeleniyor, içten içe de korkuyorduk. Ve biz Helin’i kaybettik. Gencecik yaşında uçup gitti aramızdan. Hiç öyle melek oldu falan gibi güzellemeler yapamayacağım çünkü çok üzgünüm. Çünkü Helin’i bizden aldılar. Lütfen küçüklerim, büyüklerim ve akranlarım bize bu acıları yaşatanları unutmayalım olur mu?