Son günlerde sokaklarda “çıplak” isyan marifetiyle birileri yine Türk milletinin değerlerine saldırı yapmaya başladı. 28 Şubat Postmodern Darbe sürecinde her taraftan pıtrak gibi beliriveren sakallı cübbeli insanların yerini bugünlerde “modern” güruhun aldığını, başta Aydın olmak üzere birçok şehirde görmeye başladık. Bunun adı “nü” furyası..! Hayatın normal akışına aykırı, sokaklarda gayri ahlaki durumların çok artması tesadüf olabilir mi? Bulunduğumuz Aydın ilinden örnek vermek gerekirse, hayatın seyri içinde insanların arasında ahlaksızca öpüşen, sevişen gençlere rastlamaktayız. Bu gariplik, “yine ne planlanıyor” suallerini aklımıza düşürmektedir. Bu tür sapkın hareketleri cami avlusunda, resmi dairelerin hemen yanında, Aydın’ın en işlek caddelerinde görmek mümkündür. Ayrık otu gibi her tarafı saran bu türden gençlerin ortalarda pespayelikler sergilemeleri neyin habercisidir? Sokakta yürürken bir anda karşınızda tecavüz sahnelerini aratmayan ahlaksız davranışlarda bulunan bir takım gençlerin peydahlanması çok çirkin bir durumdur. Zannederim bu pislik zihniyetliler şunu beklemektedir: “Biz, cadde ortasında ahlaksız davranış içinde olalım. Birileri bundan rahatsız olsun. Tepki versin. ‘Hayat tarzıma müdahale var’ diyerek etrafta yaygara kopartalım.” Amaç bu. Bu saiklerle hareket edenlerin normal insan oldukları düşünülemez. Mezkür durumla eşgüdüm içinde olduklarını düşündüğümüz, Aydın gibi bir Türk şehrinde aykırı kılık kıyafetlerle arzı endam edenleri “çok garip” bulduğumuzu –bahusus- ifade edelim. Gayri ahlaki ilişki içinde caddelere kötü görüntü veren genç görünümlülerin neye alet edildiklerini bilemeyiz. Muhtemelen ilgililerin ve yetkililerin dikkatlerinde kaçmıyordur. Hiç kimsenin giyimine kuşamına karışılmadığı bir ortamda… Başkalarının hürriyetlerine müdahale etmeden… Onların özgürlüğünü kısıtlamadan… İster başörtülü… İster başı açık… Müsamaha ile hayatlarını devam ettiren insanlarımızın bulunduğu Aydınımız başta olmak ülkemizin birçok yerinde böylesi gayri ahlaki hallerin olması, çok düşündürücüdür. Evet, bu ahlaksızlıklara fiziki olarak bizlerin müdahalesi mümkün değil… Doğru da değildir. Zaten istenilen de budur. Ama dilsiz şeytan da değiliz. Toplumun aynası olan biz fikir adamlarının bu ve benzeri meseleleri aksettirmesi kadar tabii bir şey olmaz. Elimizden de ancak bu gelir. Çok yazık. Gençliğimiz heba ediliyor. Amacı dışına taşmadan, mevzuat çerçevesinde böylesi rezaletleri tertip edenlere karşı, toplumun huzuru ve güveni için gerekli hassasiyetin gösterilmesi lazımdır. Böylesi gayri ahlaki hareket içindekilere karşı diğer kadınlarımızın, genç kızlarımızın hakkını korumak, parti ayırt etmeden; her kesimin vazifesi olmalıdır. Toplumsal bir direnç gösterilmelidir. Kimsenin hürriyetine halel getirmeden… Usulünce… Unutulmasın: Bu tür ahlaksızlığa itilen gençler de bizim çocuklarımız. Onları kazanmanın yollarını da arayarak… İçtimai çürümüşlüğün önüne geçmenin çarelerini bulmalıyız. Vesselam.