Ulusalcı kanat, mal bulmuş mağribi gibi paso cemaatlere… Buradan da tarikatlara… Buradan da tasavvuf irfanına… Tabiatıyla doğrudan vuramadıkları İslâm’a, tarikat ve cemaatler üzerinden saldırmaktadırlar… Amaç, FETÖ bahanesiyle Türkiye’de ulusalcı zihniyeti hakim kılmak… Mesele bundan ibaret. Siz, hâlâ anlamadınız mı? *** Bugünlerde cemaatler tartışması yeniden alevlendi. Soru şu: Bu tartışmalar bize sunulan projeden ne kadar bağımsız? *** Projenin ilk ayağı olan FETÖ,  Ehl-i Sünnet’in  omurgası olan hakiki cemaatleri yıpratmaktı.. Bunda da muvaffak oldular. Bu yapılanmanın ana direği olan harcı mesabesindeki irfanının arka planını  yaraladılar.. Ruhu, yok ettiler.. Dolayısıyla şimdilerdeki cemaat tartışmasında kimin ne tarafta hangi amaçlara hizmet ettiklerini çok iyi hesaplamak lazımdır. Özellikle Ulusalcı kanadın iktidarın FETÖ ile mücadelesine destek verip cemaatleri de bombalamaları çok da iyi niyetli bir tavır olmasa gerektir. Yani FETÖ denen proje Müslüman Türk milletinin ruhunu hedef aldı… Bu ruhu örselemek için hangi vasıtalar varsa tamamını kullandı.. Muvaffak olduğu da vakıa… Şimdi fetö eliyle yürütülen cemaat tartışmasına ışık tutacak bir rapordan bahsetmek istiyorum. Raporu Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül yayınladı (http://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/cemaatler-tehdit-mi-bu-tartismayi-kim-yonetiyor-2040025). Özetle şöyle: 2007 yılında meşhur RAND Corporation’ın hazırladığı ve bu tarz araştırmalara yılda 100 milyon dolar ayıran muhafazakar Smith Richardson Vakfı’nın finanse ettiği “Sivil Demokratik İslam: Ortaklar, Kaynaklar ve Stratejiler” başlıklı bir çalışma yapıldı. Rapor, “İslam ve Müslümanlar, Batı demokrasisi, değerleri ve küresel düzene entegre edilemezse medeniyetler çatışması ihtimalinin yüksek olduğu” teziyle İslam ve Müslümanların nasıl kontrol altına alınacağına dair Washington ve Londra merkezli bir strateji sunuyor. 88 sayfalık raporu kaleme alan Cheryl Benard, dönemin ABD Başkanı George Bush’un Basra Körfezi ve Güney Asya Danışmanı Zalmay Halilzad’ın karısı. ABD’nin Türkiye dahil, bölgedeki çalışmalarıyla bire bir örtüşen rapor, 11 Eylül’den bu yana “ulus inşası”nı terk eden ABD’nin, İngiltere ve İsrail’le birlikte “din inşası”na başladığına yönelik iddiaların açık göstergesi. “Anti-emperyalist ve sosyalist düşüncelerinden dolayı laiklere güvenilmez. Fundamentalistlere ve geleneksel Müslümanlara da.. Fundamentalist ve gelenekseller arasında oluşabilecek yakınlık engellenmeli. Birbirleriyle savaşmaları teşvik edilmeli. ABD ve Avrupa için güven telkin edilenler sadece, kitleleri yönlendirmede Kur’an’ı sınırlandıran modernist Müslümanlardır. Bu grup desteklenmelidir. Fundamentalistler zayıflatılmalı ve yok edilmelidir.” Özetle bu. Biraz daha açalım: 1. Önce modernist ve laik Müslümanları destekle. Bunun için: Modernist liderler, modeller ve kadrolar oluştur. Eserlerini yayınla ve dağıt. Kitlelere hitap etmelerini sağla. İslami eğitimde düşüncelerini öne çıkar. Gençlere İslam öncesi ve İslami olmayan tarih bilinci aşıla. Laik kültürel kurum ve etkinlikleri güçlendir. 2. Geleneksel Müslümanları fundamentalistlere karşı destekle. Bunun için: Aralarındaki anlaşmazlıkları teşvik et. İki kesim arasında oluşacak ittifakı engelle. Modernistlerle gelenekselleri birbirini yakınlaştır. Geleneksel kurumlarda modernistlerin sayısını artır. Gelenekseller arasında farklılıklar ortaya çıkar. Hanefi mezhebi ile diğer mezhepler arasındaki farklılıkları büyüt. 3. Fundamentalistlerle savaş. Bunun için: Onların İslam yorumunu ve çelişkilerini sorgula. Şiddet eylemlerinin sonuçlarını abart. Bu kesim içindeki liderlerin yolsuzluk gibi olumsuz durumlarını ortaya çıkarmaları için gazetecileri cesaretlendir. Bu mesajlar için gençleri, dindar geleneksel toplulukları, Müslüman azınlıkları ve kadınları hedef al. Eylemlerine sempati beslenmesini, kahramanlaşmalarını önle. 4.  Seçici bir şekilde laikleri destekle. Bunun için: Fundamentalizmin ortak düşman olduğuna dair onları cesaretlendir. Laik Müslümanların ABD karşıtı güçlerle, milliyetçilerle ve solcularla ittifak kurmalarını engelle. İslam’da din ve devletin ayrı olduğu ve bunun imanı tehlikeye atmadığı düşüncesine destekle. 5.  “Batılı İslam” tezini destekle. Burada Alman İslamı, Amerikan İslamı, Türk İslamı, Malay İslamı gibi kavramların ve “ortak bir İslam dünyası olmadığı”na dair kanaatin yaygınlaştırılması isteniyor. *** Şimdi anladınız mı? Yoksa…