Daha geçen hafta orman yangınlarına karşı tedbirli olalım diye yazmıştım.
Korktuğumuz başımıza geldi.

Ne acıdır ki, İsabeyli, Sultanhisar, Seferihisar ve ülkemizin birçok yerinden gelen yangın haberleri hepimizin yüreğini dağladı.

Özellikle bir zeytin ağacı ne kadar zor yetişiyor.
Bir ihmal sonucu da bir anda kül oluveriyor.
Büyüklerden duyduğum bir söz var.

"Zeytin odunun yaşı kuru gibi, kurusu da çıra gibi yanar."

İhmalden yanan ormanlar olduğu gibi bilerek yakılan görüntüleri de izledik acıyla...

Bilerek orman yakmak nedir be kardeşim!

Bu sadece vatana değil tüm insanlığa ve tüm dünyaya ihanet etmektedir.

Bunun cezası hafif olmamalıdır.

Bu, suçların en büyüğüdür.

Bir insan evladı ağaçları, canlıları, tüm doğayı yok etmeye nasıl cüret eder, bu nasıl bir vicdansızlıktır?

Söyleyecek söz bulamıyorum...

Ayrıca,

Biliyorsunuz geçtiğimiz ocak ayının başında başlayan Los Angeles yangını haftalarca söndürülememişti.

ABD'de koca bir şehir haftalarca cayır cayır yanıyor sadece 31 kişi hayatını kaybetmişti.

Bolu'da ondan bir ay sonra sadece bir otelde çıkan yangında bir anda 76 can kaybımız var.

Buna da anlam verememiştim.

İhmal mi? Tedbirsizlik mi? Kader mi?
Yorum sizin.
Yazık!

*

Ne güneş yüzü gördüm,
Ne de gök yüzü gördüm,
Derde düştüm,
Heder oldum,
Beter oldum ben...(Hasret GÜLTEKİN)

Hasret GÜLTEKİN kimdir?

2 Temmuz 1993'de Sivas -Madımak Otel'inde 22 yaşında yakılarak katledilen bir halk ozanıdır.
Bundan tam 32 yıl önce...
Yıl 1993 Sivas- Madımak Oteli'nin yakılmasıyla katledilen aydınlar ve ozanlar.

Madımak aslında sadece bir otel değil, bir utanç anıtıdır.

Aydınlar, ozanlar, türküler yakılır mı arkadaş!
Türküler, en umutsuz zamanlarda bile gönüllerimizde açan çiçekler gibidir.

Anadolu'dan fışkıran cevherdir onlar.

Karacaoğlandır, Veyseldir, Pir Sultan Abdaldır.

O kahrolası yangında yaşamını yitiren herkese çok üzüldüm ancak bir kişiye çok çok daha fazla üzüldüm.

Hasret GÜLTEKİN henüz 22 yaşındaydı.
Ömrünün baharında, tam üretme çağındaydı.

Bağlamanın mızrapsız, parmaklarla çalınarak nağmelere döküldüğü ŞELPE denilen usulün eşsiz yeteneğiydi.

Hasret daha yeni evliydi ve eşi hamileydi.
Babasını hiç göremeden doğdu minik Roni Hasret GÜLTEKİN.

Annesi oğluna hem anne hem baba olmaya çalıştı yıllarca.

Şu anda 32 yaşında olan Roni, annesiyle birlikte Almanya'da yaşıyor.

Aydınlık anlamına gelen Roni, babasının yakılarak öldürüldüğünü tam 13 yaşında öğrenmiş.

Çocuklar bir şekilde oluyor gidiyor da olan yiten canlara oluyor arkadaş

Ne acı...

Bir de Nazilli'de birkaç yıl önce bir restoranda çıkan yangında yaşamlarını kaybedenleri anmadan geçemeyeceğim.

Genç kızların, küçücük çocukların çığlıkları hala kulaklarımda.

Nur olsun yavrucaklar.

*
Her bir masumumuz nur olsun, Madımak'lar yanmasın, ormanlarınız yanmasın.

Başımız sağ olsun.

Ayrıca n'olur artık böyle acı haberler dünyadan ırak olsun.

Sağlıcakla...