Merhum tiyatro ve sinema sanatçısı Tuncel Kurtiz'i bilirsiniz.
Ölmeden birkaç yıl önce bir dost meclisinde şöyle bir anısını anlatıyor;
"Yıllar önce bir arkadaşım vardı.
1968'de Amerika'nın ülkemizdeki altıncı filosunu protesto ederken Amerikan bayrağını yaktı diye tutuklanmıştı.
Yıllar geçti şimdi Amerika'da yaşıyor ve Amerikan vatandaşı.
O DEĞİŞTİ!
Biz dünyayı değiştirmek için yola çıkmıştık
Olmadı...
Dünyayı değiştiremedik.
Ama DÜNYA DA BİZİ DEĞİŞTİREMEDİ.
Yani DEĞİŞMEDİK ! "diyor üstat.
Ruhun Şad Olsun...
*
Eskiden ne dürüsttü insanlar.
Yalan söylemez, verdiği sözden dönmez ve insan olmak ilkelerinden asla taviz vermezlerdi…
Bu, uzun yıllar böyle devam etti.
Ta ki,
Vahşi kapitalizmin, sadece ülkemizi değil tüm dünyayı sömüren bir girdap haline dönüştüğü ana kadar.
Ya şimdi;
Bize ne oldu böyle arkadaş?
Neler oluyor bize, size, hepimize?
*
Çok mu zor günler geçiriyoruz arpa ekmeğine bile muhtaç olduğumuz yıllara göre?
Azaldı mı sanki vatana ve insanlığa olan sevgimiz?
Daha mı az mı seviyoruz artık toprağımızı, insanımızı, atamızı, bayrağımızı?
‘Hayır!’ diyorsunuz biliyorum.
Ancak,
Nedir bu son günlerdeki saygısızlık?
İnsana, hayvana, doğaya?
Benim ülkemde,
40-50 bin kişilik stadyumlardaki futbol müsabakalarında öldüresiye kavgalar ediliyorsa
Kadınlar eşleri tarafından şiddet görüp, zaman zaman katlediliyorsa,
Mahallelerde kedilere zulmedilip, hayvanların derileri canlı canlı yüzülüyor ve birde matahmış gibi sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılıyorsa,
Trafikte saygısızlık, sokakta saygısızlık, sosyl medyada bile saygısızlık hat safhalara çıkmışsa,
Bunun suçlusu kim ya da kimlerdir arkadaş?
Tabi ki bu iğrenç eylemleri yapanların yanında kabahatin birazı da maalesef bizim…
Sen, ben, biz, mahalleli, yöneticiler, iktidar, muhalefet, HERKES.
Yediden yetmişe hepimizin suçu var bu talihsiz olaylarda.
Şapkalarımızı önümüze alıp öz eleştiri yapmalıyız.
Gerekirse utanmalıyız kendimizden.
‘Bu iş bu hale nasıl geldi? Biz bu zamana kadar neredeydik?’ diyebilmeliyiz.
Acil eylem planları hazırlamalıyız.
Yarından tezi yok,
Türk Eğitim Sisteminde köklü bir reform yapmalıyız.
Türk Ceza Kanunu’nun yaptırımlarını acilen ağırlaştırmalıyız.
Aksi halde bu tür olayların ardı arkası kesilmeyecek.
*
Hani, ‘Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa’ demiş ya Nazım Hikmet,
Toplum olarak da bizler, bu tür ahlaki düzensizliklere kayıtsız kalmamalıyız.
Büyüklerimizin bizlere nasihat ettikleri ‘doğru insan olmak’ ilkesini evlatlarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza ve tanıdığımız herkese her platformda anlatmayı bir halk hareketi haline dönüştürmeliyiz.
Okullarımızda öğrencilerimize sadece ilim değil, doğru insan olmak ile ilgili eğitim çalışmaları da yapmalıyız.
Vatanın bölünmez bütünlüğü için vatan evlatlarının zaman zaman şahadet şerbeti içtiği son günlerde
Toplum düzenimizi kaybetmemek, huzurumuzu ve benliğimizi yitirmemek de bizlere düşüyor
Şehitlerimiz cennete nur olsun, vatanımız sağ olsun.
Başka Türkiye yok.
Sağlıcakla...
Trend Haberler
Nazilli’yi üzen ölüm: Genç eczacı evde ölü bulundu
Aydın'da dikkat çeken arsa satışı
Karacasu'da feci kaza: Traktörden düşen gurbetçi hayatını kaybetti
Aydın’da ulaşıma zam geldi! İşte yeni tarifeler
Nazilli’de kahreden olay: 16 yaşındaki Cennet tüfekle yaşamına son verdi
Karacasu'da korku dolu anlar: Mahalleli sokağa döküldü
Türkiye'nin en büyük zeytinliği Karacasu'da
Karacasu'da acı ölüm: Önce biber dizdi, sonra kendini astı
Aydın’da genç esnaf kalbine yenildi
Gören tezgaha bir daha bakıyor: Nazilli'de "feijoa" ilgi odağı oldu
Resmi İlanlar