Hayatım boyunca hep Aydın’dan başka bir şehirde yaşayamayacağımı söylemişimdir. Bu öyle kuru memleket sevdası meselesi değil. Bu söylemim altında tamamen egoist sebepler var. Ben rahatına düşkün ve mükemmeliyetçi bir adamım. Benim yaşam alanımda her şey, rahatıma uygun ve muntazam olmalı. Bu rahatlık düşkünlüğü yaşadığım şehrin bana sunduğu olanaklara uyum sağlamakta yarattığı kolaylıkla birleşince bu sevda daha da büyüyor. Belki pek çoğumuz bu iklimin bize sunduğu yaşam standardının yüksekliğinin farkında bile olmadan yaşıyoruz. Ama şehrin coğrafi konumundan, ikliminden gelen avantajların gölgesine saklanıp bu güzellikleri doğru ve etkin kullanamamak gerçekliğide bu şehrin laneti. Çocukluğumdan bu güne kadar her zaman bu şehir gelişmemekle eleştirildi. Kullanılabilecek sayısız imkanın görmezden gelinmesi bu şehrin laneti gibi bir şey. Bu konuda söylenecek her şey söylendi, yazıldı, çizildi. İnşallah birgün topyekün bu değişimi yaşarız. Ben kendi bildiğim yerden konuşayım. Elbette bildiğim yerden kastım yaşım kadar sınırlı. Haşa benden büyük, görmüş geçirmiş, yalamış yutmuş abilerim, amcalarımla boy ölçüşecek hadsizlik yapmam. Onlar her zaman en iyisini bilir en iyisini yapar da… İşte burası tamamlanamayan cümlenin üç noktayla bitmek zorunda kaldığı uçurum kenarı. Biz genç ve tecrübesiz çocuklar birgün o abilerimizin yerini alacağız. Tıpkı onların abilerinin yerini aldığı gibi. Babadan oğula geçen saltanat gibi, abiden kardeşe geçen saltanat koltuklarında bizim nesil yer bulacak. Bu abilerimiz, abilerinden aldıkları bilgi birikimin aynen devam ettirdikleri için koltukta oturanın ismi çokta sistemde bir değişim getirmedi yıllarca. Alan memnun, satan memnun hesabı, aynı tas aynı hamam devam etti işler. Etmeye de devam ediyor. Haşa bundan şikayetçi değilim. Eleştirim şudur ki, şimdi ki bizim abilerimiz onlara abilerinin yaptığı hoşgörüyü göstermiyor. Bizlere o koltukların varisi değil, haramisi gibi davranıyorlar. Sanki bizler onların haklarını gasp eden birer hırsızmışız gibi davranıyorlar. Bu çok üzücü. Zira tecrübesizlikle suçladıkları bizlere tecrübe kazanmamız adına yardımcı olmak istemiyorlar. Bu da bizim eksikliğimiz olsun ne yapalım. Bu kadar gereksiz yazıdan sonra gelelim asıl konuya. Son zamanlarda ismim Aydın Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu başkan adaylığı için geçiyor. Yanılmıyorsam 2023 yılının ilk aylarında bir olağan kongre olacak. Bildiğim kadarıyla da mevcut başkan Hasip Arıkan ağabeyim tekrar aday olmayacak. Benim adım ortaya atılıncaya kadar herkesin beklentisi Futbol İl Temsilcisi Hakan Açıkgöz’ün aday olacağı, hatta kesin olarak başkan olacağı yönündeydi. 2023 seçimleri için genel algı bu yöndeydi. Benim ismimin ortaya atılmasıyla birlikte mevcut düzenden rahatsız olan birçok kulüp yeni bir adayın çıkmasından duydukları memnuniyeti gerek sosyal medyadan gerekse bizzat beni arayarak ilettiler sağolsunlar. Şahsım adına bugüne kadar aday olmak konusunda ne bir niyetim nede bir düşüncem oldu. Çünkü sürece daha çok uzun bir zaman var. Bu sadece benim istememle olabilecek bir durum değil. Ama ismim ortaya atıldıktan sonra gördüm ki, istemememle de alakalı bir durum değil. Bazen görev sizi çağırır. Kendi adıma şu an öyle bir sürecin içindeyim. Bu sürecin sonucunu tamamen gelen talepler belirleyecek. Herkes için hayırlısı olmasını dilerim.