Bize çok uzun gibi gelen hayat uzay zaman diliminde aslında çok kısa bir yolculuktur.
Zaman süreci içinde biz yerimizde durduğumuzu düşünsek de,
O bize peşin verdiklerini parça parça geri almaya devam ediyor.
En sağlıklı olduğumuz yaşlardan sonra gelen yükseliş, dinamizm ve enerjimiz, sonraları zirveden aşağıya yuvarlanmağa başlayarak, adeta çocukluğumuza dönüyoruz.
Ama ne mutlu, yaşlandığında bile içindeki çocuğu yaşatabilenlere.
Aslında yaşlanmak ve ihtiyarlamak farklı şeylerdir.
Yaşlanmak bir doğa kanunudur.
İhtiyarlanma ise içindeki heyecanı ve yaşama sevincini yitirmenin bir başka ifadesidir.
İhtiyarlanmak yaşa bağlı kalınmadan, gençlikte de yaşanabilir.
Ya da tam tersi her yaşlanan ihtiyar demek değildir.
ağrıları sızıları ile de olsa, yaşlılığı yaşayanlar, içindeki çocuğu da yaşattıkları sürece, aslında gençtirler.
Rahmetli babam, “ah şu param olmasaydı da, yirmi yaşıma dönebilseydim’’ derdi hep.
Ben lise yıllarımda bu sözün pek anlamını çıkaramazdım.
Bu kez ben ihtiyarlamadan, yaşlanınca bu sözün anlamını çok daha iyi anladım..!
Geriye bakıp gençliğimizi sorguladığımda, yıllar ve geçen zaman,
her şeyimizi sessizce ve habersiz çalan yaşlarımız..!
Artık geri gelmeyecek yaşadıklarımız.
Hayatın bize sundukları anı en iyi yaşayanlar, yaşlanmayanlardır.
En iyi yaşam anı yaşamaktır.
Ne sevinçlerimiz, ne de üzüntülerimiz hep bizimle sürüp gidecektir.
Her ikisi de bir gün bitecektir.
Onun içindir ki, hepimiz gerçeklerin değil, ihtimalin peşinde gitmeliyiz.
Ölüm gerçektir, ama yaşamak ihtimal.
Bu ihtimalin içinde gerçek nasıl olsa tecelli edecektir.
Onun için yaşarken hayatın keyfini çıkarmak, arkamızdan iz bırakmak, çekişmeleri terk ederek, iyilikte buluşmak.
Aydın siyasetinden yakın zamanda yaşananlar ortada.
Hala küçük düşünenler, kişilerle gündemdeler.
Dün atacak kurşunu olmayanlar, bugün sarmaş dolaş.
Öyle böyle denir ama, rahmetli devlet adamı Demirel ne doğru söylemiş.
“Dün dündür, bugün bugün.”
Bu sözden bir menfaat çıkarımı düşünülebilir ise de,
“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir’’ der Herakleitos 2700 yıl önce.
Sular duruldu gibi ama, su uyur bazıları uyumaz malum.
Artık Aydın için çalışma zamanıdır.
Bu kenti siyasetin içinde boğulmaya terk etmeyelim.
Tamam siyasetinizi hakaretten uzak yapın,
Ama,
İyi şeylerde artık birleşelim.
Kentin insanı şehri emini ve meclis üyelerini daha güzel bir Aydın için seçti gönderdi sizleri o kırmızı koltuklara.
Halkı siyaseten soğutmayın.
Sandıklar konunca ortaya, anlatacağınız bir şeyler olsun Aydınlılara.
Çok iş var yapılacak Aydın’da.
Aydın zoru başarmak zorundadır.
Bu kent potansiyelini dinamizme çevirmek zorundadır.
Bu kentin siyasetçilerinin, bu kadim kente verilen havaalanı sözünü yerine getirmek zorundadır.
Bu kentin duygusal mirası siyah-beyaz markası futbol takımına sahip çıkılmalıdır.
Futbol ve havaalanı ekonominin lokomotifidir.
Tanıtım tam da işte budur.
Turizm ile birlikte bacasız sanayidir.
Buna anlayan ilçeler Aydın’ın fersah fersah önündedir.
Büyük bir kasabadan farksız Aydın
Kabuğunu kırarak, içindeki öze ulaşmak zorundadır.
Aydın Ticaret Odası görünürde olsa da, bir birliktelik yakaladı.
Kentin meslek odaları ile siyasilerini bir araya getirerek, her zaman dilendirilen Ankara lobisini oluşturdu.
Tek katılmayan Büyükşehir Belediye Başkanı da bu büyük fotoğrafta yerini almalıdır.
En kötü bir barış, savaştan daha iyidir.
Konu AYDIN ise açıkça gerisi teferruattır.
Gençler düşünürken yaşlıların deneyimlerine kulak vermelidir.
Her biri Aydın Sevdalısı, kanaat önderlerinden oluşan,
Bu kentin demokrasi kılcal damarları olan Sivil Toplum Kuruluşlarının ne dediğine kulak verilmelidir.
Akıllı olanlar kendi aklını kullanırlar, daha akıllı olanlar başkalarının da akıllarını kullanırlar.
Çünkü bu hayatta hiç kimse bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.
İyisi mi, siz siz olun, başkalarının hatalarından ve doğrularından ders çıkarın.
Yaşanmış hataları bir daha gereksiz yere tekrarlamayın.
Sizin gittiğiniz bu yoldan, geri dönenler ile yolda karşılaştığınızda oturup bir çay için onları dinleyin.
Ünlü şarkıcısı Orson Welles’in aşağıda Türkçesi yazılı şarkısında dediği gibi
SİZ YAŞLILIĞIN NE OLDUĞUNU BİLMEZSİNİZ,
AMA BEN GENÇLİĞİN NE OLDUĞU BİLİRİM.
İyi hafta sonları dileklerimle
Gençler Düşünebilse, Yaşlılar Yapabilse
Mehmet Özçakır
Yorumlar
Trend Haberler
Nazilli’yi üzen ölüm: Genç eczacı evde ölü bulundu
Aydın'da dikkat çeken arsa satışı
Karacasu'da feci kaza: Traktörden düşen gurbetçi hayatını kaybetti
Aydın’da ulaşıma zam geldi! İşte yeni tarifeler
Nazilli’de kahreden olay: 16 yaşındaki Cennet tüfekle yaşamına son verdi
Karacasu'da korku dolu anlar: Mahalleli sokağa döküldü
Karacasu'da acı ölüm: Önce biber dizdi, sonra kendini astı
Aydın’da genç esnaf kalbine yenildi
Gören tezgaha bir daha bakıyor: Nazilli'de "feijoa" ilgi odağı oldu
Karacasu'da o mahallenin en yaşlısı vefat etti
Resmi İlanlar