Bir kez daha yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Hastanede çalışan 500’e yakın personelin yüreğine su serpildi.
Liyakat ve adalet gerçekleşti, Nazilli Devlet Hastanesi’ne eski başhekim Şafak Çalışkan atandı.
Gönül isterdi ki görevden alınan Necati Akkaya tekrar atanmalıydı.
Bunu sağlayan Sayın AK Parti milletvekillerine teşekkür borçluyuz.
Nazilli’nin genç ve çalışkan başhekimi nedeni bilinmeden görevden alınmıştı. Daha önce de çalışmaları ile vatandaşlar tarafından sevilen başhekim
Şafak Çalışkan da işine çok müdahale edildiği için görevini bırakmıştı.
Çağdaş Cumhuriyet Türkiye’sinde bunlar yaşanmamalıydı. Makamlar ehil ellere bırakıldığı zaman toplum huzurlu oluyor.
Devleti temsil eden çalışanlarımıza devletimiz sahip çıkmalı. Görevleri liyakatli insanlar yürütmeli. Her konuda hak, hukuk, adalet öne çıkmalı.
2 aydır Nazilli Devlet Hastanesi’ne vekaleten 2 ayrı başhekim vekili atandı. Olmadı, olmaz.
Hastanede çalışma disiplini bozuldu, şikâyetler ayyuka çıktı. Hatadan çabuk dönüldü. Aydın milletvekilleri sonunda gerçeği gördü.
Dedikodularla hastanenin huzurunun bozulduğunu anladı. AK Parti Nazilli İlçe Teşkilatı’nın ısrarla “Nazilli Devlet Hastanesi’nde huzuru Şafak Çalışkan sağlar” ısrarını haklı gördü.
Şafak Çalışkan’ın başhekimlik atamasını gerçekleştirdi. Sayın milletvekilleri bu atama ile Nazilli AK Parti’deki huzursuzluğu da sonlandırdı.
Nazilli’nin sahipsiz olmadığını gösterdi. Liyakate önem veren anlayışları çalışanlara huzur getirdi.
**
NAZİLLİ’YE UMUT OLACAKTI… FOS ÇIKTI!
Her mesleğin farklı tarafı var. Devlet memuru iken çok başarılı olabilirsin; ancak bir başka meslekte yerlerde sürünürsün.
Maalesef Nazilli şimdi bu ikinci seçeneği yaşıyor.
30 yıl aradan sonra Nazilli’ye belediye başkanı olarak hizmet için seçimle göreve getirilen CHP’li Ertuğrul Tetik seçilmişti.
Sayın Tetik, hizmet anlayışı ile raydan çıktı. Kısa sürede fos olduğu görüldü. Vatandaşın umudu olamayacağını gösterdi.
Kendisinden üretkenlik ve hizmet bekleyenler sükûtu hayale uğradı. Yasakçı başkan oldu çıktı. Gecelerin adamı olduğunu gösterdi.
Karşısına çıkan her sorunu çözmek yerine sürüncemede bırakmayı hizmet sandı.
Ülkemizde işçi, memur, esnafın; 25 milyon insanın icraya düştüğü, enflasyondan dolayı milletin evine yiyecek götüremediği bir dönemde,
Esnafına bir darbe de Başkan Ertuğrul Tetik’ten geldi.
“Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük” felsefesi ile hizmet yapmaya başladı.
Göreve geldiği günden beri, ne hikmetse belediye dükkânlarını çalıştıran esnafı dükkânlarından çıkarmaya çalışıyor.
Onları dükkânlarında işgalci haline getirdi. 15-20 yıldır evinin rızkını kazanan esnafı çıkarmak için her yolu deniyor.
Tek katlı Ahmet Şensan Kültür Merkezi’ni çürüğe çıkardı. 25 esnafı çıkarmak için yıkım kararı aldı.
Nazilli’nin sorunlarını çözmeye değil, sanki sorunları biriktirmeye gelmiş.
Kısa sürede en iyi başkan, en iyi gazeteci, en iyi ekonomist, en iyi yönetici, iş bilen insan oldu çıktı. Nasihat etmeye başladı.
Okuyoruz; Nazilli’de yapılan deve güreşlerini iptal etti.
Kadınların sosyal çalışmalarını iptal etti. Reklamını her şeyin önüne çıkardı.
Nazilli esnafı kan ağlarken, o eğlence gecelerinde adeta gösteri yaptı. Ağırlığını koruyamadı.
Nazilli’nin sorunlarını çözemediğin gibi katmerli artırıyorsun başkan. Adeta ayağına sıkıyorsun. Farkına var artık.
Bu işin partisi cartı curtu olmaz başkan. Şehri emin insana yakışmayan işleri bırak artık.
Ertuğrul Başkan adeta güç zehirlenmesi yaşıyor. Sapla samanı bile ayıramaz durumda.
Onun halk nezdinde ne duruma geldiğini, önümüzdeki haftalarda size uzun uzun yazacağım.
**
TERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE EVET, APO’YA HAYIR!
Millet olarak huzura elbette çok ihtiyacımız var. 40 yıldır PKK belasını çekiyoruz.
Devletimiz bu konuda milyarlar harcadı. Hep geleceğimizden yedik.
Bu uğurda 30 bin şehit verdik. Bunların sebebi PKK’nın elebaşı Apo değil mi?
Neden bu kadar görmezlik, duymazlık yaşıyoruz? Neden Apo karşısında 3 maymunu oynuyoruz?
Milletimiz siyasi partilerin 3 maymunu oynadığını çok iyi görüyor.
PKK bittiyse, işin sonuna geldiyse, terörist sayısı on binlerden 300–500’lere indiyse neden gidip Apo’dan icazet alacağız? Onunla görüşmeye çalışıyoruz?
Neden? Süleyman Soylu’nun ifade ettiği “Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır; terör örgütünden hukuk bekleyen ve acaba bir şey olur mu diye ona yaslanan hain oğlu haindir.” sözleri neden dikkate alınmıyor?
Siyasi partiler milli menfaatlerden ziyade parti menfaatlerini gözetiyor, 3 maymunu oynuyor.
Sayın Cumhurbaşkanı bunu gördüğü için huzursuz. O da tedbirli konuşuyor.
CHP mevziye girdi, kararını açıklamıyor. Neden? Apo konusu bir ateş de ondan.
Sayın Devlet Bahçeli tribüne oynuyor. İmralı çıkışı, sevdası puan toplama amaçlı.
Sayın Cumhurbaşkanı Bahçeli’nin açıklamasını cesaret dolu, ufuk açıcı olarak değerlendirdi. Her şey güzel de, İmralı meselesi can sıkıcı.
Devletimiz bu sıkıntıyı nasıl aşacak göreceğiz. Terörsüz Türkiye arayışı yanlış mercilere geldi.
Bu gelişmeler önümüzdeki günlerde siyasetimizi daha da gerecek diye düşünüyorum.
**
SPORDA İSTİKRAR ARIYORUZ!
Sporda zaman zaman alınan başarılara kendimizi kaptırıyoruz. Düzlüğe çıktığımızı sanıyoruz, hep yanılıyoruz.
Kim ne derse desin bencil duygularımızı aşamıyoruz.
Yabancılar spora 9-10 yaşında başlıyor. Bizde 15-16 yaşında başlıyor.
Her şeyin yasağı bizde ilgi görüyor. Bahis bunun bir örneği. Dünyaya rezil olduk.
Futbolumuz yaşlı, yabancı çöplüğü oldu. Bu durumda milli sporcularımız nasıl yetişecek?
En son milli futbol takımımızın aldığı 2–2’lik berabere kalmasını hâlâ konuşuyoruz.
Bu sistemde yetişen futbolcularımız futboldan sonra teknik direktörlük hayatlarında yerlerde sürünüyor.
Modern futbol anlayışlarından uzak oldukları için işsiz, yerlerde sürünüyorlar.
Beşiktaş’ta yaşanan Rafa Silva olayı bir skandal. Yönetim, sözleşmeli futbolcusunun elinde neler yaşıyor?
Bunların sebebi önüne gelenin spor yöneticisi olmasından. Türk sporunda köklü bir değişim lazım.
Geçici başarılar Türk sporunun geliştiğini göstermez. Bu kirli ellerle nasıl olacak, bilmem.