"Adamın üç papağanı varmış. Pazara satmaya gitmiş. Bir müşteri gelmiş ve bir papağanın fiyatını sormuş. "1000 TL" demiş adam.- Niye bu kadar pahalı?
- O ingilizce biliyor...
- Ya diğeri?
- Bunun fiyatı 2000 TL.
- Bunun özelliği ne?
- Bu hem İngilizce hem Fransızca biliyor.
- Hmm... Ya üçüncüsünün fiyatı?
- Ona 20.000 TL istiyoruz.
- Ne? Niye bu kadar pahalı? Bunun özelliği ne?- Valla bunun ne özelliği olduğunu ben de çözemedim ama diğer ikisi buna "BAŞKANIM, BAŞKANIM" diyor.Doğru dürüst nitelikleri bile olmayıp kravatı boynuna geçirip bol keseden atanların 'BAŞKAN ADAYLIĞI MEVSİMİ' başlamıştır.Hayırlı olsun. ( Bu sefer benden ırak olsun.)*Değerli okurlarım;
Köstebek deliklerinden çıkar gibi adayların fışkırdığı bu son günlerde bu saçmalıklara bulaşmadan çayımı yudumlarken,
İsviçre'de İlk Kurulduğunda kamyonlarla mahalle mahalle gezen Migros'un Türkiye'ye ilk geliş hikayesini araştırdım. Sizler için...Mi-Gros kelimelerinin birleşmesiyle yarı toptancı anlamındadır
Günümüz market alışverişlerinde uğrak noktalarından biri olan Migros, oldukça sıra dışı bir kuruluş hikâyesine sahip. İsviçre'den Türkiye'ye kadar büyüyen bu market, pek çok kişi tarafından Türk markası olarak sanılmakta.
Zincir marketleriyle ve kendi markalı ürünleriyle bilinen Migros, Türkiye'ye 1954 yılında ilk adımını attı. Günümüzde Türk markası olarak bilinse de aslında kökeni İsviçre'ye dayanıyor.Artan enflasyon oranları, hayat pahalılığı ve İstanbul'un artan nüfus oranını da göz önüne aldığımızda epey sıkıntı içerisinde olan ülkemiz; bu sorunu çözebilmek adına, zamanının uygun fiyatlı ve kaliteli ürünlerini satan Migros'u İstanbul'a davet etti.Ancak bu konuyu anlatmadan önce gelin, şirketin nasıl kurulduğuna bir bakalım:
İlk olarak 1925 yılında İsviçre'nin Zürih kentinde, Gottlieb Duttweiller tarafından kuruldu.Duttweiler, İsviçre vatandaşlarına sağlıklı, kültürlü ve iyi eğitimli bir hayat sunma konusunda oldukça tutkulu bir insandı. Bu yüzden hedefini gerçekleştirmek adına ilk adımlarını 1925 yılında Migros'u oldukça basit bir yöntemle kurarak atmıştı.Halka ucuz ve kaliteli mallar satarak onların yaşam standartlarını yükseltmeyi hedefledi.Kahve, pirinç, şeker, erişte ve sabun gibi temel ihtiyaç ürünlerini satan Dottweiler, Migros minibüsleriyle çevre köyleri tek tek dolaşıyordu.Bu hareketiyle tedarik zincirindeki aracıları ortadan kaldırıyordu ve böylelikle ürünlerin de maliyeti düşüyordu. Yani kısaca hem Dottweiler için hem de müşteriler için kazan-kazan durumu söz konusuydu.Diğer üreticiler, ürünleri daha ucuza sattığı gerekçesiyle Migros'u boykot bile ettiler.Ancak bu boykotlar tabii ki bir işe yaramadı; gün geçtikçe daha da çok büyüyen Migros, ürün yelpazesini daha da genişletti ve büyümeye devam etti. 1926 yılında Zürih'te ilk marketini açtı ve İsviçre'nin dört bir yanına başka marketler açmaya da devam etti.Dottweiler, girişimini sadece marketlerle sınırlı tutmadı; aynı zamanda restoranlar, dil okulları, benzin istasyonları ve banka bile açtı. Yani Dottweiler, başında hayalini kurduğu girişimi katbekat gerçekleştirdi.Peki İsviçre'nin devi olmuş bu marka, nasıl oldu da Türkiye'ye geldi?
Başta enflasyon oranlarından ve İstanbul'un artan nüfusundan bahsetmiştik; 1953 yılında dönemin İstanbul Belediyesi İktisat Müdürü Ferruh İlter, Migros'a bir mektup yolladı. Migros'tan olumlu dönüş alan Türkiye ise ilk kez 1954 yılında Migros marketle tanışmış oldu.Tıpkı ilk kurulduğu yıllardaki gibi semt semt dolaşan Migros kamyonları, halkın ihtiyacını ayaklarına kadar götürüyordu. Halk tarafından epey sevilen bu kuruluş, zamanla Türkiye'de daha da büyümeye devam etti ve tıpkı planlandığı gibi ürün kıtlığını çözmeye fayda sağladı.1975 yılında Koç Grup, Vehbi Koç'un yönlendirmesiyle Migros'un çoğunluk hisselerini satın aldı.
Satın alındıktan sonra Migros ismi, Migros Türk olarak değiştirildi ve hızlı bir mağazalaşma sürecine girildi. 1990 yılının sonlarına doğru MM Migros ve MMM Migros mağazaları açan şirket, Türkiye'de mağazalaşmanın önünü açmada öncülük etti ve 1991 yılında halka açık bir şirket hâline geldi.Hayat pahalılığı ve ürün kalitesi bakımından son zamanlarda oldukça kötü olduğumuz bu dönemlerde, siz bu market zincirini nasıl değerlendiriyorsunuz?Sağlıcakla...Kaynaklar: Migros Kurumsal, Swiss Info, MIGROS Commitment