İlişki içerisinde olduğu kişinin duygu ve düşüncelerini önemsemez. Onunla mümkün oldukça az vakit geçirmeyi tercih eder.
Onun fikirlerini sormaz. Takdir etmez. Gurur duymaz. Davranışları ile çok iyi sonuçlar doğuran olayları bile görmezlikten gelir. Sanki farkında değilmiş gibi davranır. Mağdur olan taraf topluluk içinde eşi tarafından daha fazla artçı saldırıya maruz kalmamak adına sessizliğe gömülür.
Buradan bakınca bu davranışları yalnız erkeklerin yaptığını düşünebilirsiniz. Haklılık payınız var. Evet orana baktığınızda daha çok erkekler yapar. Ancak bu psikolojik şiddeti uygulayan kadınlarda var. Bir erkeğin kadın karşısında güçsüz olabileceği sizlere çok mantıklı gelmese de doğruluğundan emin olabilirsiniz.
Eşini ya da partnerini İnsan içinde küçük düşürecek bir sebep muhakkak bulur. Ve tepkisini küçük harflerle de gösterebilecekken özellikle yüksek ses tonu kullanır. Her zaman kendisi haklıdır. (Ben bu davranış şekline özellikle marketlerde denk gelirim. Yapan kişi kadın ya da erkek hiç fark etmez. Mutlaka tepkimi beden dili ile bazen de sözlü uyarı ile yaparım. Bu yüzden beni hiç sevmezler.)
Birini sevmek, onun her şeyini sevmektir. Mesela Kokunuzu, Gülüşünüzü, Şakalarınız, fikirlerinizi sevmiyorsa. Aslında sizi sandığınız kadar çok sevmediği anlamına gelir. Sevgisi ağır basmıyorsa, en küçük olumsuzluklardan bile fazlasıyla rahatsız olur. Bunları kabul etmek yerine sizi yani, birlikte olduğu kişiyi değiştirmeye çalışır. Bazen görünüşünü, bazen davranışlarını, bazen düşüncelerini değiştirmek ister bu değişikliği sağlarsa bir parça memnun olur. Ancak bu memnuniyet bile sizi istediğiniz düzeyde sevmesini sağlamaz. Çünkü sevgi; kendiliğinden doğar. Tanıdıkça birlikte zaman geçirdikçe katlanarak büyür.
Kadınlar dizilerde gördüğü ya da arkadaşlarının eşlerinde gördüğü adamlara özenir ve onların hayatları üzerinden birlikte olduğu ama sevmediği kişiyi kıyas yağmuruna tutar. Erkeklerde, aynı şekilde sevmedikleri ama birlikte olmaya da devam ettikleri kadınlara buna benzer davranışlarda bulunur. "Bizdeki de kadınsa bu gördüklerim ne" gibi sınırsızca saygısız ifadeler kullanır ve bu sözleri kadının duymasına fırsat verir.
Cinsel birliktelik yaşamak gibi bir amacı yoksa fiziksel temas kurmaz. Sarılmaz, elini omzuna atmaz. Öpmez hatta güler yüz bile göstermez. Ancak o akşam için cinsel birliktelik yaşamak gibi bir planı varsa, iltifat mı hakaret mi çok da ayırt edilemeyen ifadeler ile iyi bir şeyler söylemeye çalışır.
Birçok konuda tutarsız ve belirsiz davranır. Verdiği sözlere sadık kalmak gibi hayatındaki kişiyi kaybetmemek gibi önemli dertleri yoktur. Ve beni seviyor musun diye sorulduğunda. Sevmesem ayrılırdım, boşanırdım. İfadeleri kullanır. Köşeye sıkışmadığı sürece seni seviyorum demez. Peki sevmiyorsa bu ilişkiye neden devam eder.
Çünkü gidecek başka bir yeri yoktur. Mevcut ilişkisinden başka kimsenin uzun vadede kendisine tahammül etmeyeceğini bilir. Sevemediği için doğanın en bencil varlığı haline dönüşmüştür. Ve herhangi bir canlı için herhangi bir çabada bulunmak istemeyecek kadar kendinden başka herkesi boş vermiş biridir. Aslına bakarsanız kendisi için bile ciddi çaba gerektiren uğraşların hiçbirine girişmez. Suya sabuna dokunmadan bir yaşam sürdürür. İnsanlar ondan ne kadar az şey beklerse kendisini o derece şanlı sayar. Ama her canlı gibi onunda ihtiyaçları olduğu için bir ilişkinin içinde varla yok arası bir varlık gösterir. Yeni bir ilişki demek; bolca fedakârlık ve özveri gerektireceği için buna enerjisini harcamak istemez.
Geleceğe yönelik planlar yapmaktan kaçınır. Yaparsa da bu planları bireysel yapar. Birlikte olduğu kişiye sıkıysa uymada görelim edası ile uygulamaya maruz bırakır. Evli değil ise, konuyu evliliğe asla getirmez. Aile ve yakın arkadaşları işe tanıştırmaz.
Peki evli bile değillerken bu zorbalığa maruz kalan kişi neden ayrılmayı seçmez. Bırakın evli olmayı nişanlı bile değilken sevgilisinden şiddet gördüğü halde bu ilişkiye devam eden kadınlar var. NEDEN???
Seven insan her şartta umutludur. Bir gün her şeyin yoluna gireceğine ve yaşadığı kötü şeylerin artık yaşanmayacağına kendisine inandırır durur.
Bir ilişkiyi bitirebilmek de tıpkı başlatmak ve sürdürmek gibi çaba ister. Kararlılık ve dik duruş gerektirir. Eğer böyle bir ilişkinin içerisindeyseniz. Kendinizi korumak için bu ilişkiden vazgeçmelisiniz. Çünkü bunların tamamı psikolojik şiddete örnek olan davranışlardır. Evli iseniz ve eşiniz yukarıda anlattıklarımı size yapmaktan vazgeçmiyorsa, bunun iki nedeni vardır. Birincisi siz ona öyle bir güvence öyle bir garanti vermişsinizdir ki aldatsa da şiddette uygulasa gitmeyecek olduğunuzdan emindir. Sizi kaybetmek gibi bir korku aklının ucuna bile gelmediğinden önem ve özen göstermeye gerek olmadığını düşünür. Sevgi tabii ki böyle bir şey değil. İkinci sebepse sizi istemiyor ve gitme kararı almanızı bekliyordur. Kendinizi sizi sevmeyen ama sevmediği söylemek yerine davranışlarıyla ortaya koyan kişilerden korumanız gerektiğini var olan özgüveninizin tamamını bu ilişki yüzünden kaybettiğinizi bilin.