"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (ATATÜRK) Yarın, her 10 Kasımlarda olduğu gibi büyük bir özlemle anacağımız Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının yıldönümü. O, ileri görüşlülüğün önderiydi. O'nun kadınlara, çocuklara, işçilere, çiftçilere, öğretmenlere verdiği önem tartışılmazdı.
Özellikle öğretmenlere güveni tamdı. Çünkü onun zeki bir öğrenci olduğunu da bir öğretmen, matematik öğretmeni keşfetmişti. Öğrencinin ilgi alanlarını keşfedip onlara o özelliklerin hissettirip fırsatlar verirseniz hem özgüven yetileri gelişir hem de isteklilikleri artar. Özgüven yetileri gelişmiş çocuklar, yaşamları boyunca başarılı olurlar. Küçük Mustafa'nın zekasını keşfeden öğretmeni gibi. ‘Benim adım Mustafa, senin adın da Mustafa. Bundan böyle senin adın, Mustafa Kemal olsun’ demek nasıl bir öngörüdür arkadaş! Öğretmenin bu özellikleri küçük Mustafa’da keşfedip ona Mustafa Kemal adını vermesidir gerçek eğitim. Mustafa,
Seçilmiş, temizlenmiş, güzide demektir.
Hz. Muhammed’in adlarından biridir. Kemal ise,
Olgunluk, tamlık, eksiksizlik demektir. En yüksek değer, mükemmellik, bilgi ve fazilet anlamlarına gelir. Minik sarışınının ileride ‘başı dik’ olmasının nedeni bu olsa gerek, Cesaret yetisinin mayası, bu olsa gerek. İşte öğretmenlik budur arkadaş.
Hissedebilmektir minik yüreklerin geleceğini. Çocuğun ailesiyle de bir olup onu yetiştirmek, hayatta başarılı olabilmesi için çocuk yaşta özgüven yetisi aşılamaktır eğitimcilik. *
Doğru tektir!
Doğruya doğru demediğimiz zaman, doğru yapılanlardan örnek almazsak, ilke hedef belirlemeden rastgele gidersek bu bilgi deryasında,
Ne liman bulabiliriz ne de bir ada… Hedef koymalıyız arkadaş, gideceğimiz rota belli olacak, zorluklarla, baş koyduğumuz o yolda mücadele etmeliyiz. Aksi halde eğitimde yerimizde sayarız. *
Ülkemizdeki okullarda sosyo kültürel ve psiko kültürel ağırlıklı dersler artırılmalıdır. Girişken, kendisini ifade edebilen bir toplum yetiştirmeliyiz. Ülkemizde yabancı dilin zor öğrenilmesinin en büyük etkeni budur. Eğer bunu başarabilirsek yabancı dil öğrenimi sorununu da kolaylıkla aşarız. * Çocuklar, küçük yaşlarda yeteneklerini belli ederler. Bunu en iyi gözlemleyebilen anne babalar ve öğretmenlerdir. Özellikle kırsal kesimlerde anne babaları bilinçlendirme görevi öğretmenlerindir. İlkokul Öğretmeni, ‘çok iyi resim yapıyorsun’ deseydi tesadüfen keşfedilmiş ünlü bir ressama,
Minik bir şaire, ‘çok iyi şiir yazıyorsun’ denirse,
Güzel kızım, ‘harika bir hitabet yeteneğin var, sen avukat olmalısın!’ denirse minik bir yüreğe
Neler olmaz ki o çocuklardan? Kanımca;
Büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün, öğretmeninin kendisine yakıştırdığı Kemal ismini ömrünün sonuna kadar onurla taşıması,
Özgüven aşısının tuttuğunun ispatıdır. Öğretmenine duyduğu şükranın bir göstergesidir. Ne dersiniz? Sağlıcakla...