11 ayın sultanı içinde sayılmayacak kadar çok güzellikler barındırmaktadır. Bu ayda sevaplar artar, af çoğalır. Müminler ibadetlerine dört elle sarılır ve bol bol yardımlaşır.
Ramazan ayının bir özelliği genelde yardımlaşma, özelde ise fitre ayı olmasıdır. Dîni ölçüye göre zengin olanlar Kur'ân'ın ve Peygamberimizin pekiştirici emri gereği fitre vermekle yükümlüdür.
Dinimizin rûhunu yansıtıcı katıldığımız görüşlere göre temel ihtiyaçları yanı sıra bayram günü ve gecesi gereksinimlerini karşılayabilecek kişi de, fitre vermekle mükelleftir. Bu kişi, fitre alabileceği gibi fitre de verebilir. Dînimiz zekâtla zenginleri, fitre ile de zenginler yanı sıra fakirleri de verici konumuna yükseltir. Bir toplumun gerçek mutluluğu da ancak bütün fertlerinin güçleri ölçüsünde verici konumuna gelmeleri ile mümkündür.
Bunun içindir ki Kur'ân'da Rabbimiz darlık içinde iken verebilenleri överken, Peygamberimiz de "en makbul yardımın ihtiyaç duyulurken yapılabilen" olduğunu duyurmuştur.
“Kullarım benim davetime uysunlar ve bana inansınlar. O zaman doğru yolu bulurlar.” (Bakara Suresi 186. Ayet)
Ramazan ayın senenin en kutsal ayı. Ramazan günleri ve geceleri de senenin en faziletli, üstün gün ve geceleridir. Hele de Kadir Gecesi bin ay, 84 sene, 4 aydan daha hayırlıdır ki, bu gece de Ramazan’ın 20’sinden sonradır. Kanaat olarak 27. gecedir.
Ramazan ayı, oruç ayıdır. Sıhhatli ve sağlam olanların yani mazereti bulunmayanların oruç tutmaları Allah’ın kesin emridir. Aksi en büyük günahtır. Allah hakkıdır. Affı vardır. Bu yetki Allah’a mahsustur.
Ramazan’da inanarak, kendi hür iradesiyle bir gün oruç tutmak, içinde Ramazan olmayan bin aydan hayırlıdır. Bunun aksi de böyledir. Yani büyük günahtır.
Ramazan ayı, ibadet ayıdır. Hiç namaz kılmayanlar, namaza başlar, ibadetlerini yaparlar. Sonra da ibadetlerini Ramazan’dan sonra da devam ettirirler.
Ramazan ayı teravih ayıdır. Teravih namazlarımızı covid-19 salgını dolayısıyla evlerimizde kılmalıyız. Günahlarımızın affına sebeptir.
Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Çünkü Kur’an, Ramazan ayında indirilmeye başlanmış 23 senede tamamlanmıştır. Ramazan=Kur’an’dır. Bu ayda Kur’an okumak, anlamını öğrenmek, üzerinde düşünmek Kur’an’ı anlamak için vakit ayırmalıyız. İmanımızın güçlenmesi için bu şarttır. Camilerde mukabeleler, hatimler okunur, okutturulur. Kur’an okumak insanlığın maddi sigortası, ölmüş olanlarımızın da sevap, hayır kaynağıdır. Kur’an’ı bilmeyen İslamı bilemez. R.SAV.i anlayamaz.
Ramazan ayı, zekat, sadaka, hediye, yardımlaşma ayıdır. Bölüşüm, paylaşım, barışım ayıdır. Ramazan’da dağıtılan zekat, sadaka ve hayırlarla, fakirler, muhtaçlar, garibanlar, kimsesizlerin bir senelik yiyecekleri temin edilir. Ölmüş geçmişlerimiz için hayır yaparsak onların da amel defterleri hayırla dolar. (R.SAV. buyurur. İmanlı olarak ölen ve amel defterinde sevabı az olanların dünyadaki evlat-kardeş, eş-dostlarının onların ölülerin namına yaptıkları veya ölmüşlerin ölmeden önce vakit yoluyla yaptıkları hayırlar, sadakayı cariyelerdir, devamlı ölünün defterine hayır yazılır.
Ramazan huzur ve güven ayıdır. Hırsızlıklar bile yüzde 80 oranında azalır. İnsanlar ahlaken yücelirler. Barışırlar, anlaşırlar, kardeşlikleri kuvvetlendirir. Ramazan ayı korunma ayıdır. Oruç kötülüklere karşı kalkandır. Oruçlu insanın kötülük yapması zordur.
Ramazan ayı ferahlık ayıdır. Çalışanlarınıza ailemize, insanlara ferahlık vermeliyiz. Onların işlerini kolaylaştırmalıyız. Hele de oruç tutuyorlarsa, onlara elimizden gelen kolaylıkları göstermeliyiz.
Hiç kimsenin kalbini kırmamalı, mümkünse herkesi hoşnut etmeye çalışmalıyız ki, topluma arzu ettiğimiz huzur gelsin. Çünkü huzur esastır. Bir insanın huzuru yoksa, ne yatırım yapabilir, ne güçlü çalışabilir. İş tutmaya eğilmez, gücü azalır. Ruhu sakin ve hoş olmayanın bedeni de sakin olmaz. İşte Ramazan-ı Şerif bunu temin eder.
Ramazan’ın değerini dünya ile ölçmek, altın ile adi taşı eşit tutmak kadar abestir. Çünkü yüce Allah; “Ramazan orucu benim içindir. Onun değerini ancak ben bilirim ve ödülünü de ancak ben takdir ederim ve ona göre veririm” buyuruyor.
Ramazan en belirgin özelliklerinden birisi de hiç şüphesiz duaların kabul edilmesidir. Kur’an’da 200’den fazla dua ayet vardır. Yer gök dua iledir. Dualar ve sadakalar gelecek bela, kaza ve musibetlere karşı insanın korumasıdır. Ramazan’da bütün hacet kapıları açıktır. Rahmet çeşmelerinin muslukları açıktır. İhtiyaçlarımızı ulu Allah’a canı gönülden arz etmeliyiz.
Kur’an’da hemen Ramazan orucunu bildiren ayetin altında (Bakara 186) duaların mutlak kabul edileceğine dair ulu Allah’ın vaadi bildirilmektedir. Yüce Allah vaadinden asla dönmez. Bu fırsatları kaçırmamalıyız ve en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz...
**
Peygamberimizin özlü anlatımından aktaralım Hz. Selman (R.) anlatıyor. Şa'ban ayının son günü Allah'ın Resûlü Hz.Muhammed bize şöyle hitap buyurdu:
- Ey insanlar! Büyük ve bereketli bir ay gölgesini üzerinize saldı. Bu ayda bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi vardır. Allah bu ayın orucunu farz kıldı. Gecelerini ibâdetle (değerlendirmeyi de) öğütledi. Allah'ın sevgisine ermek için kim bu ayda bir hayır yaparsa Ramazanın dışında yetmiş hayır yapan kişi gibi sevap kazanır. Kim de bu ayda bir farz yaparsa bu ayın dışında yetmiş farz yapan kişi gibi sevap alır.
Bu ay sabır ayıdır. Sabrın mükâfatı ise Cennet'tir. Bu ay Mü'minlerin rızıklarının artırılacağı aydır.
Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse bu onun günahlarının bağışlanmasına ve nefsinin Cehennem'den kurtulmasına sebep olur. Ayrıca oruçlunun sevabından bir kısmı eskitilmeksizin ona oruçlunun mükâfatı gibi mükâfat verilir. (Allah'ın Resûlü'nün öğütlerinin bu bölümde sahâbîler) sordular:
- İyi ama ya Resûlellah! Her birimiz oruçluyu iftar ettirecek yiyeceği bulamamaktadır.
- Allah bu sevabı, oruçluyu bir hurma, bir yudum su ile veya su katılmış süt ile iftar ettirene de verir.
Bu ay, önü rahmet, ortası bağışlanma ve sonu da Cehennem'den kurtuluş olan bir aydır. Bu ayda dört ameli çok çok yapınız.
Bunlardan ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz.
İkisini yapmaya ise daima muhtaçsınız.
Rabbinizi hoşnut edeceğiniz iki amel Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şehâdet etmeniz ve O'ndan affınızı dilemenizdir. Yapmaya muhtaç olduğunuz iki amel ise Allah'tan Cenneti istemeniz ve Cehennem ateşinden O'na sığınmanızdır.