Pencereden baktığınızda ellerini açmış tatlı tatlı sizi selâmlayan bir komşunuz olsa ne yapardınız? Herhalde onu çok severdiniz. Benim öyle bir komşum var; ve ben onu çok seviyorum. Belki de onu zaten çok sevdiğim için her şeyiyle bana dost görünüyor. Bahsettiğim komşum bir incir ağacı. Onunla aynı bahçeyi paylaşıyoruz. Bizim için sürekli, gece gündüz çalışıyor. Yaz kış emek veriyor. Belki de insanların Allah’a duyacakları şükran ve minnettarlık duygularına vesile olduğu için böyle şevkle çalışıyor. Geçen yıl böyle hararetli mesai mevsiminden sonra paydos vakti olan sonbahar gelmişti. Yaz aylarının o şaşaalı, cesametli ağacı yerini kupkuru dallara bırakmıştı. O sıralar benim gibi incir sevdalısı olan küçük oğlumla camdan bakarken, oğlumdan şaşkınlık içinde bir vaveylâ kopmuştu: “Bu ağaç nereye gittiii?!..” Ağaç nereye gitti, nasıl gitti.. uzun cevaplara girmeden, şöyle demiştim ona kısaca: “Ağacın bu mevsimlik vazifesi bitti. Allah onu şimdi dinlendiriyor; gelecek baharda yine bize Allah’ın o güzel yemişlerini getirmek için çalışacak?..” Küçük oğlum bu cevabı ne kadar anladı bilmiyorum ama, bir daha sormadığına göre aklına yatmış olmalı… Haftalar, aylar derken bu baharla birlikte komşumuz incir ağacı, âdeta Melek İsrafil’in (a.s.) Sûr’unu duydu. O canı çekilmiş dallarından hayattar sürgünler, yapraklar şevkle boy verdiler. Ardından incirlerin müjdecileri, küçük incircikler yüzümüzü güldürdüler. Hele o ele benzettiğim yaprakları, her baktığımda sanki dört koldan bana el sallıyorlar. Ben de bu selâmları, Rabbimin rahmeti hesabına kabul edip, şükürlerle mukabele ediyorum.. Sebebini bilmem ama inciri çocukluğumdan beri ziyadesiyle severim. Yapraklarına sürtünce biraz kaşıntı yapsa da umurumda olmaz. Öyle güzel bir tadı var ki, doyamam.. Zahmeti de yok; olgunlaştığı yumuşaklığından kolayca anlaşılan, kabukları rahatça soyulup bir güzel yenebilen bir meyve incir. Bir de eğlenceli şeyleri sevdiğim için herhalde, yerken incir çekirdeklerini çıtlatmak ayrı bir zevktir bana.. Aynı Zamanda çok faydalı bir meyvedir incir. Belki Kur’an’da incir üzerine yemin edilmesi, bildiğimiz ve bilmediğimiz nice faydalarını, çok kimselere rızık vesilesi olmasını.. hatırlatıp, Rabbimizin bu güzel nimetini görmemiz, bunu da aşıp, böyle nimetlere bizleri mazhar eden Rabbimizin rahmetini hissetmemiz içindir… “İncire ve zeytine and olsun…” (Tin Suresi, 1) ** Nasıl, sevgimiz sevdiklerimiz için bir buket çiçek oluyorsa, Rabbimizin rahmeti de, nimeti de yeri geliyor incir oluyor işte. O rahmet, o lütuf, yarattığı incirle misafirlerinin sofralarını süslüyor, damaklarını şenlendiriyor. Bir incir sebebiyle neler vermiyor ki Rabbimiz bizlere; öyle kuru kuruya muhabbet olmaz deyip, biraz karıştırdım. İncirin faydaları, çekirdekleri gibi sayılmakla bitmiyor. Meselâ özetle şunlar dikkatimi çekti: İncir, herhangi bir meyve ya da sebzeye göre en yüksek lif oranına sahip. Sadece 1 adet kuru incir, 2 gram lif sağlamakta. Bu ise tavsiye edilen günlük ihtiyacın yüzde 20'si. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bitkisel gıdalarda bulunan liflerin sindirim sisteminin düzgün olarak çalışması açısından çok önemli olduklarını göstermiş. Besin olarak alınan lif sindirime yardımcı olup, bazı kanser türlerinin riskini azaltmada etkili oluyormuş. Beslenme uzmanları, lif alımını artırmanın ideal bir yolu olarak, lif açısından zengin olan incir yemeyi tavsiye etmekteler. İncir, uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekilde iyileşmeye yardımcı olan, güç ve kuvvet veren bir ilaç olarak da düşünülmekte. Fiziksel ve zihinsel yorgunluğu giderip, vücuda enerji ve güç sağlıyor. İncirin en önemli özelliği ise, yüzde 51-74'ünün şeker olması. Ve bu oran, bütün meyveler arasında en yüksek şeker oranıdır. Taze ve özellikle kuru incir yenilmesinin insan bedeninin hücrelerinin yenilenmesine faydası çok büyük. İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besin. Örneğin, 100 gr. kuru incir yenildiğinde bedenin günlük ihtiyacı olan, kalsiyumun yüzde 17'si, demir ve magnezyumun yüzde 30'u, fosforun yüzde 20'si, B1 vitamininin yüzde 5'i ve B2 vitamininin yüzde 4'ü alınmış oluyor. İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle bedene giren kolesterolün kana karışmadan atılmasını da sağlıyor. Sindirimi kolaylaştıran incir, bedenin bakterilere karşı korunmasında da faydalı. İncir, içeriğindeki yüksek oranda kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşum safhalarında ve sağlıklı yapılarının korunmasında çok yararlar sağlıyor. İncirdeki kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirildiği için, çeşitli sebeplerden dolayı süt içemeyenlere incir yemeleri tavsiye edilebilir. İncirdeki 'benzaldehit' adlı madde vasıtasıyla kanserli hücrelerin büyümesi önlenir, böylece kansere karşı da etkili olur. Daha bir çok faydalara vesile olan inciri sevmemek elde değil. Diyeceğim o ki, bahçeniz varsa, bir incir fidanı alın ve onu kendinize komşu edinin. Hem meyveniz olur, hem de tefekkürünüz. Bahçeniz yoksa fark etmez: en yakın pazar yerine giderek, Rabbimizin bu güzel meyvelerinden alıp yiyebilir ve doya doya tefekkür edebilirsiniz.