Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, 9 Şubat 2019 tarihinde Aydın’a yapmış olduğu ziyarette halka yönelik konuşmalarında; “Menderes Nehrine sahip çıkmamız çağrısında bulunuyorum. Atıklarını Menderes nehrine boşaltan her tesis sahibi, kendi evlatlarının geleceğini kirlettiğini bilmelidir. Tüm kurumlardan bu konuya çok daha fazla hassasiyet göstermelerini istiyorum.” diye ifade buyurmuşlardır. Bu sözler çok net ve açıktır. Büyük Menderes nehri şu anda Türkiye’nin en kirli üçüncü nehridir. Su kalitesi dördüncü sınıf olup, bu suyun gıda güvenliği ve insan sağlığı açısından kesinlikle tarımsal sulamada kullanılmaması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımızın emirleri sonrası en başta Aydın Valiliği olmak üzere, Aydın Büyükşehir ve ilçe belediyelerine ciddi görev ve sorumluluk düşmektedir. Aksi bir tutum Sayın Cumhurbaşkanımızın emirlerini yerine getirmemek olup, suçtur. Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Kanunlarına baktığımızda kanunların belediyelere çevre ile ilgili pek çok görev ve sorumluluk verdiği görülmektedir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa göre, Büyükşehir Belediyesinin bazı görev ve sorumlulukları şunlardır; Madde 7-i) Çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; gayrisıhhî işyerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan iş yerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak-yaptırmak; katı atıkların bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, sanayi atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek.
j) Birinci sınıf gayrisıhhî müesseseleri ruhsatlandırmak ve denetlemek, yiyecek ve içecek maddelerinin tahlillerini yapmak üzere laboratuvarlar kurmak ve işletmek. r) Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak. s) Mezarlık alanlarını tespit etmek, mezarlıklar tesis etmek, işletmek, işlettirmek. y) Merkezî ısıtma sistemleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek. İlçe belediyelerinin görev ve yetkileri şunlardır: c) 2 nci ve 3 üncü sınıf gayrisıhhî müesseseleri, ruhsatlandırmak ve denetlemek. 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre, Belediyenin görev ve sorumlulukları; Madde 14-a) Su ve kanalizasyon, çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar. b) Kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların korunmasını sağlamak. l) Gayrisıhhî müesseseleri ruhsatlandırmak ve denetlemek. o) Gayrisıhhî işyerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak. Büyük Menderes nehrinin kirlenmesinin en önemli sebebi Büyük Menderes Havzasında yer alan Belediyelerin çoğunun kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisi kurmamaları veya çalıştırmamaları, sanayi tesisleri-zeytin işletmeleri-madenlerin atıksu arıtma tesisi kurmamaları veya çalıştırmamaları, jeotermal santrallerin(JES) akışkanlarını reenjekte etmeyip Menderes nehrine bırakmaları, Menderes havzasında çok sık ve fazla zirai ilaç kullanılmasıdır. Aydın’da son yıllarda en sık konuşulan ve sorun olan konu JES’ler ve JES’lerin tarıma, insan sağlığına, çevreye, doğal ve kültürel varlıklara yaptığı zararlardır. JES’ler önceleri birinci sınıf gayrisıhhi müesseseler arasında yer alırken Jeotermal Kanunu ile ikinci sınıf gayrisıhhi müesseseler arasına alındı. JES akışkanlarının kontrolü Belediye atık kanununa tabidir. Şu anki mevzuata göre JES’lere işletme ruhsatı vermek Aydın Valiliğinin yetkisinde ise de Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre Aydın’da Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin de JES’lere ruhsat verme ve denetleme aşamalarında imza yetkisi olduğu görülmektedir. Fakat ne yazık ki Aydın’da bugüne kadar ne Büyükşehir Belediyesi nede İlçe Belediyeleri bu konuda yetkileri olmadığını söylemekten, birbirlerini suçlamaktan öte gidememiş, görevlerini yapmamış, yapmama dışında halka yanlış bilgi vermiş, vermeye de devam etmektedir. Aydın ili içme ve kullanma su ihtiyacının yüzde 80’nini yeraltı sularından karşılamaktadır. Oysaki JES’ler Aydın’da yeraltı sularını kirleten en önemli unsurların başında gelmektedir. JES’ler yeraltı sularında başta tuz, bor, arsenik, kurşun olmak üzere pek çok ağır metal ve radyoaktif kirlenmeye sebep olmaktadır. Aydın kentinin içme suyunun önemli kısmı İkizdere Sulama Barajından sağlanmaktadır. Barajın mülkü Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Ve bugün Aydın’ın mahallesi olan Kızıldere’de yer alan İkizdere Barajına 1000 metre mesafede JES yapılmak istenmektedir. Ne yazık ki Aydın Valiliği tarafından burası için JES ihalesi yapıldığında, Valilik Büyükşehir Belediyesinin bu ihaleye girmesini engellemiş, Büyükşehir Belediyesi ise kanunla kendisine görev ve sorumluluk verilmiş olmasına rağmen bu ihaleye itiraz ederek iptal ettirme yoluna gitmemiş, Aydın kent halkının içme sularının yok olmasına ve kirlenmesine sebep olacak Kızılcaköy JES projesine karşı tek bir ses bile çıkarmamış, çıkarmamaya devam etmektedir. Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Efeler Belediyesi aynı suskunluğu Aydın kentinin diğer mahallesi olan Kalfaköy’de Adnan Menderes Üniversite(ADÜ) Kampüsü ve Hastanesine 300 metre mesafede kurulma çalışmalarına başlanılan JES içinde devam ettirmiş, görev ve sorumluluklarını yerine getirmemiş, getirmemekte ısrar etmektedirler. Büyükşehir Belediyesi Kanunu gayrisıhhi sanayi tesislerinin halkın sağlığına ve çevreye zarar vermeden şehrin neresine kurulacağına Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluğunda olduğunu emretmektedir. Anlaşılan Aydın Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri kanunu ters okumuş olacaklar ki, bu belediyeler JES’lerin Aydın’da birinci sınıf tarım ve sulak alanlar dışında, köy-mahalle-kent sınırları içinde, evlerin yanında, mezarlıklar içinde, arkeolojik sit alanlarında, abide-hastane-sağlık ocağı yanlarında kurulmasına karar vermişler sonucu ortaya çıkmaktadır. Jeotermal ve Doğal Kaynaklar Kanunu bir bölgede jeotermal kaynak varsa bu kaynak Valilik ve Belediyeler tarafından öncelikle kentsel ısınmada kullanılır demekte. Büyükşehir Belediyesi Kanunu da Belediyelere merkezi ısıtma sistemi kurma ve işletme görev ve sorumluluğu vermiştir. Geçmişte Aydın Büyükşehir Belediyesinin Kızılcaköy’de kurulacak JES’in de içinde olduğu Çiftlik jeotermal sahasının kendilerine verilmesi gerektiği, Belediyenin bu kaynağı merkezi ısıtmada kullanacağı şeklinde sözü var idi. Fakat bugüne kadar ne Aydın Büyükşehir Belediyesi nede İlçe Belediyelerinin hiçbiri jeotermal kaynağın konut ısınmasında kullandırılması konusunda ne bir beyanı, ne bir projesi, nede bir girişimi olmuştur. Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Büyükşehir Belediyelerine gayrisıhhi müesseseleri denetlemek amaçlı laboratuvar kurma ve işletme görev ve sorumluğu vermiştir. Aydın Büyükşehir Belediyesi dört yıl kadar önce kamuoyuna JES zararlarını araştırmak amaçlı belediye tarafından bir milyon TL ayrıldığını, laboratuvar kurulacağı sözünü vermiş idi. Aradan geçen zaman içinde ne laboratuvar kurulmuş, nede ayrılan paranın nerede kullanıldığı belli olmuştur. Jeotermal zararlarını araştırmak amaçlı üç yıl kadar önce ADÜ Rektörlüğü’de laboratuvar kurulacağını açıklamıştı. Ne yazık ki bugüne kadar ADÜ Rektörlüğü tarafından verilen sözde yerine getirilmemiş, getirilmemek bir yana ADÜ Kampüsü ve Hastanesine 300 metre mesafede kurulacak Kalfaköy JES’i için tek bir kelime dahi açıklanmamıştır. Aydın’da JES uygulamalarına bakıldığında Aydın Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyelerinin Büyükşehir Belediyesi Kanununda yazan görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği görülmektedir. Türkiye 31 Mart tarihinde yerel yönetimler seçimine gidecektir. Bu seçim öncesi Aydın’da Büyükşehir ve İlçe Belediye başkanları, başkan adayları ne yazık ki Aydın JES uygulamalarına karşı gösterdikleri samimiyetsiz, çözümden uzak yaklaşım ve tavırlarını sürdüregelmekte, konuyu hafife almakta, Aydın’daki JES sorununu kendi aralarında polemik konusu yapmaktan öte gidememekte, Aydın halkına ihanet etmektedirler. Aydın halkının tek güvencesi kanunlardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 5. Maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti Sınırları içinde yaşayan Türk Milletinin her türlü temel hak, hukuk ve ihtiyaçları Devletin güvencesi altına alınmıştır.” Aydın halkı Devlet kurumlarından ve Devleti temsil edenlerden Anayasanın kendilerine verdiği güvenceyi yerine getirmelerini, Anayasaya uymalarını, görevlerini yapmalarını beklemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Menderes nehir kirliliği yapan unsurlara karşı yetkili makamlara vermiş oldukları emirler, Büyükşehir Belediyesi Kanunu nettir. Burada en önemli görev kanun ve emirlerin uygulanmasını sağlayacak olan Sayın Aydın Valiliğine düşmektedir. Aksi durumda ise görev Cumhuriyet Savcılığındadır.