Aydın’da tarım sektörü azalan payına rağmen, gerek istihdam içindeki payı ve ekonomiye katkısıyla, gerekse de tarım topraklarının oranıyla ekonomik açıdan en önemli sektördür. Aydın’da yaşayan hane halkının yüzde 60’ı tarımsal faaliyette bulunmaktadır. Büyük Menderes Nehrinin suladığı bereketli ovalar üzerinde kurulu olan Aydın ili sahip olduğu toprak-su kaynaklarının zenginliği ve Akdeniz iklimi sayesinde her türlü bitkisel üretimin yapılabildiği önemli tarım potansiyeline sahiptir. Bölgede sıkça kullanılan “dağından yağ, ovasından bal akar” deyimi Aydın ilinin sunduğu tarımsal olanakları ve kimliğini yansıtmaktadır. Aydın’ın GSYİH’ya sunduğu katkının yüzde 47 payı tarım, çiftçilik ve hayvancılık sektörlerinden yapılmaktadır. Bu katkının da yüzde 81’i bitkisel üretimden yüzde 19’u da hayvansal üretimden sağlanmaktadır.
Aydın Efeler, Koçarlı, Kuşadası, Söke, Didim ve Yenipazar dışındaki tüm ilçelerde GSYİH katkının yarısından fazla tarım sektöründen gelmektedir. Bu oran Germencik’te yüzde 90’lara ulaşmaktadır. Sultanhisar, Nazilli, Köşk ve Kuyucak onu izleyen ilçelerdir. Aydın’da işgücündeki nüfusun yüzde 54’ü tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Aydın’da tarım sektörü TR32 bölgesinin toplam ihracat payının yüzde 19’unu karşılamaktadır. İhracatı yapılan tarımsal ürünler arasında yüzde 30 ile kuru incir birinci sırada yer alırken, yüzde 29 ile siyah zeytin ikinci sırada yer almaktadır. Kuru kayısı, pamuk tohumu ve yeşil zeytin de ihracatı yapılan tarımsal ürünler arasındadır. Aydın’da tarımsal üretimin altyapısını oluşturan doğal yapıya baktığımızda verimli tarım topraklarının etkinliği görülmektedir. İlde 1. ve 2. sınıf verimli topraklar Büyük Menderes Nehri etrafında yoğunlaşırken bu alanlar tarıma elverişli ovaları oluşturmaktadır. İlin toplam alanının yüzde 52’sini oluşturan tarım alanlarının yüzde 43’ü ekilen tarla alanları yüzde 54’ü ise meyve alanlarından oluşmaktadır. Aydın ilinin arazi büyüklüğü açısından en büyük ilçesi olan Söke’nin tarım arazilerinde ve ekilen tarla alanlarında da en büyük paya sahiptir. Aydın ili bitkisel üretiminde yüzde 51 oran ile zeytin ve meyve ürünleri üretimi birinci sırada, tahıl ve endüstriyel bitki üretimi sırasıyla yüzde 17,8 ve yüzde 12 ile bunu takip etmektedir. Aydın’da tarım sektörünün gelişmesinde önemli rol oynayan incir, kestane, zeytin, pamuk, mısır ve buğday önemli tarımsal ürünler kapsamındadır. Büyük Menderes Havzasında zeytin ağacından sonra en geniş alanı kaplayan meyve ağacı incirdir. İncir ağacının ana vatanı olan Büyük Menderes Havzası yeryüzünde en çok incir yetiştirilen bölgedir.
Dünya incir üretiminin yüzde 20’sini karşılayan Türkiye kuru ve yaş incir ihracatında birinci sırada yer almaktadır. Türkiye’de incir üretiminin yüzde 64’ü Aydın ilinden karşılanmaktadır. Aydın ilinde incir üretiminde istikrarın yakalanamaması üretim aşamasında yaşanan sorunlara bağlıdır. İncirde toplanma ve kurutma aşamalarında gerekli teknik ayrıntılara dikkat edilmediğinden verim kaybı ortaya çıkmaktadır. Aydın ilinde incir üretiminin yüzde 26’sı Nazilli, yüzde 25’i Germencik, yüzde 11’i İncirliova’da yapılmaktadır.
Türkiye zeytin üretiminde İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra dördüncü sırada yer almasına rağmen, 0.8 kg/yıl ile Akdeniz ülkeleri içinde en az yağ tüketen ülke durumundadır. Türkiye’de zeytinyağı tüketimi fiyat ve tüketim alışkanlıkları nedeniyle istenilen düzeyde olmayıp tüketim, üretim bölgeleri ile sınırlıdır. Aydın ili ağaç sayısı, zeytin ve zeytinyağı üretiminde Ege bölgesinde ilk sırada yer alırken, toplam ağaç varlığının yaklaşık yüzde 20’si Aydın’dadır.
Fakat ülke genelinde ağaç başına ortalama verim 14 kg iken bu rakam Aydın’da 8 kg’dır. Aydın ilinde zeytin üretiminin yüzde 26’sı sofralık, yüzde 74‘ü yağlıktır.
Türkiye, dünya kestane üretiminde Çin ve Kore’den sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Türkiye kestane üretimin yüzde 32’si Aydın’da yapılmakta olup, ağaç başına yıllık verim 30 kg civarındadır. Tekstil sektöründe yaşanan gelişmelere paralel olarak pamuk ihtiyacı artan ülkemizde pamuk üretiminin yeterli verimliliğe ulaşamadığı dolayısıyla dünya ticaretine konu olamadığı görülmektedir. Pamuk Aydın’da tarla ürünleri alanları bakımından üçüncü sırada yer almaktadır. Aydın ülke genelinde pamuk üretimi yapılan alanın yüzde 15’ine sahiptir. Aydın’da 1991 yılından bu yana ekilen pamuk alanı ve üretimi azalma trendindedir. Sonuç olarak bakıldığında Aydın’da pamuk üretiminde Didim ve Söke; kestane üretiminde Köşk ve Nazilli; zeytin üretiminde Koçarlı, Karpuzlu ve Çine; incir üretiminde ise Germencik, İncirliova ve Nazilli ilin diğer ilçelerinden farklılaşmaktadır. Örtü altı tarımsal üretim iklime bağlı kalmadan, bütün yıl boyunca ekonomik olarak yapılan üretimdir. Aydın’da iklimin sunduğu olanakların yanısıra jeotermal kaynakların da varlığının örtü altı tarımsal üretimin gelişmesinde ve geliştirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Örtü altı üretimle meyvelerden çilek, sebzelerden domates, hıyar, kabak ve fasulye yetiştirilmektedir. Aydın’da örtü altı meyve üretiminde temel ürün çilektir.
Aydın’da, tarıma elverişli arazilerin yoğunluğu bitkisel üretim için bir potansiyel oluştururken, çayır ve mera arazilerinin azlığı (toplam arazinin yüzde 5’i) hayvansal üretimin kısıtlı kalmasına neden olmaktadır. Aydın’da yapılan hayvansal üretimin ülke ve bölge içindeki rollerine baktığımızda bitkisel üretimdeki etkinliğin görülmediğini söyleyebiliriz. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan başına mera alanlarını karşılaştırdığımızda Türkiye ortalaması 3,5 dekar olup bu oran Aydın’da 0.7’dir. Aydın’da hayvancılıkla uğraşan hane başına düşen büyükbaş hayvan sayısı 7,7 iken Türkiye ortalaması ise 9.7’dir. Aydın Türkiye küçükbaş hayvan varlığının yüzde 2,5’unu teşkil etmektedir. Menderes ovasının güneyinde kalan Çine ve çevresinde hayvan sayıları diğer ilçelerden 2 kat daha fazladır.
Türkiye’de hayvancılık dahil bulunan toplam tarım işletmelerinin yüzde 1,7’si Aydın ilinde yer almaktadır. Türkiye genelinde ortalama işletme büyüklüğü 61,01 dekar olarak ortaya çıkarken, Aydın genelinde ise ortalama işletme büyüklüğü 43,7 dekardır. Aydın ilinde tarımsal işletme biçimleri incelendiğinde işletmelerin yüzde 83’ünün kendi arazisini işlettiği, yüzde 10’unun da kendi arazisinin yanısıra başkasının da arazisini işlettiği görülmektedir. Aydında sebze ve meyve alanları tarım alanlarının yüzde 54’ünü oluşturmaktadır. İlde tarımsal arazilerin yüzde 35’i sulanırken yüzde 65’i sulanamayan alanlardan oluşmaktadır. Aydın’da sulanan tarım alanlarının yüzde 39’u Menderes nehri, yüzde 34’ü baraj, yüzde 12’si ise kuyu suyu ile sulanmakta, verimliliğin daha yüksek olduğu damlama ve yağmurlama sulama sistemleri kullanılmamaktadır. Sulama yapan işletmeler toplam işletmelerin yüzde 63’dür. Tarımsal üretim ve örgütlenme yapısının irdelenmesi sonucunda Aydın’ın görece yüksek gelir elde edilebilen pamuk, zeytin, kestane ve incir gibi ürünlerin üretilmesine uygun verimli tarım topraklarına sahip olduğu ve bu durumun Aydın'ı bir tarım kenti yaptığı görülmektedir. İklim koşulları ve verimli tarım topraklarının ve sulama olanaklarının yanısıra incir, kestane, zeytin, pamuk gibi fiyat avantajlı ve pazar olanağı geniş ürün potansiyeli ve örtü altı üretim olanakları Aydın’ın tarım kenti kimliğini güçlendirmektedir. Öte yandan erişilebilirlik açısından kentin konumu ve TARİŞ gibi köklü bir tarımsal örgütlenmenin bulunması ve sivil toplum kuruluşlarının gelişmiş yapısı Aydın’ın ulusal ve uluslararası tarımsal ürün pazarında önemli bir rol üstlenmesine olanak sağlamaktadır. Ancak bu ilin özgün tarımsal ürünlerinde dahi markalaşma ve paketleme olanaklarının olmaması ve tarım ürünlerinin katma değeri yüksek farklı sunumlarının geliştirilememesinin yanısıra tarımsal ürünü işleyen sanayinin de gelişmemiş olması bu potansiyelin yeterince değerlendirilememesine neden olan unsurların başında gelmektedir. Ayrıca zeytin ve incir gibi ürünlerde kullanılan hasat yöntemleri verimi düşürürken; zeytin ve zeytinyağı işlemede yapılan hatalarla ürünün pazar değerini azaltmaktadır. Üretim ve ürünlere ilişkin sorunların yanısıra; üretim planlamasının olmaması üreticilerin bir plandan bağımsız olarak farklı ürünlere yönelerek aşırı veya eksik üretimine neden olurken, sulamanın sağlandığı Menderes Nehrinin kirletilmesi ve bilinçsiz ilaç ve gübre kullanımı tarımsal üretimi tehdit eden unsurlardır. Verimli tarım topraklarının kaybına neden olmayacak birbirini tamamlayan kentsel yerleşme yapısının yanısıra, tarım topraklarının parçalanmasının önüne geçilmesi ve tarım işletmelerinde optimum büyüklüklerin teşvik edilmesi Aydın’ın tarım kimliğini korumasını sağlayacak önemli önlemler olarak ele alınabilir. Öte yanan TARİŞ’in zayıflayan yapısının güçlendirilecek güçlü bir üretici örgütlenmesinin sağlanması Aydın’ın mevcut kimliğini koruyarak ekonomisini güçlendirmesinin temel yapıtaşı olacaktır. Üretimi yöresel önem arz eden bitkisel ürünlerin tescilinin yapılması sağlanarak gen kaynaklarının korunması da tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanması hususunda önemli rol üstlenmektedir. Bitkisel üretimde birim alandan daha fazla ürün elde edilebilmesi için sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve örtü altı üretimin yaygınlaştırılması verimliliğin arttırılmasını sağlayacaktır. Özellikle sebze üretiminde örtü altı üretimi, örtü altında yapılmayan üretimin 3 katı kadar verimli olduğu görülmektedir. Aynı zamanda örtü altı üretimin yanısıra jeotermal kaynak kullanımının da yaygınlaşması tarımsal üretimde verimi ve birim ürün başına elde edilecek geliri arttıracak stratejiler olarak görülmektedir.