Evde yangın var… Yangını kötü niyetliler  çıkardı… Kendi menfaatleri için… Ama, içeride masumlar var… Cayır cayır yanıyor… Bizler şöyle mi düşünüceğiz? “Yangını çıkaranlar kötü emelleri için yangını körüklüyorlar…” “Yangını söndürürsek Kötüler kazanacak..!” *** Bu mantık sakat bir düşüncenin ürünü… Kötülüğe karşı çıkmak “Kötülere” yarayacak diye üç maymunu mu  oynayacağız? Yoksa,  kötülüğün kazanacağını bile bile masumları mı kurtaracağız? Meselenin bam teli de burasıdır. *** Çin zulmüne maruz kalan Uygur Türkleri de aynı  kaderi paylaşıyor… Kızıl Çin, asırlardır Müslüman Uygur Türklerine  en cani şekilde zulmediyor… Yok ediyor… Bu, görmezden geliniyor… Diğer zalim zihniyet ABD de işine geldiği için bu zulmü gündeme alıyor… İçimizdeki Kızıllar da bağırarak ellerini ovuşturuyor: “Uygur ayrılıkçılarının Türkiye ile Çin’in arasını bozmak için hükümeti hareket geçirme çabaları sonuçsuz kaldı” Algı operasyonunu bakınız ki Uygur Türkleri oldu Uygur ayrılıkçıları… Aslında terörist demek istiyorlar da;  doğrudan ifade edemiyorlar. Ama, ”…(T)alepleri geri çevrilen ayrılıkçılara CHP, İyi Parti ve HDP’nin desteği sürüyor “ diyerek Çin mandacılığının ekmeğine yağ sürüyorlar… *** Evet  dünyada Çin- ABD vahşi rekabeti var… ABD, Çin’e ket vurmak istiyor… Doğru… Uygur Türklerini de paravan olarak kullanmak istiyor… Hatta kullanıyor… Hakikat… Ancak, kullandığı değil… Çin zulmünü alet ediyor vahşi kapitalist emellerine… *** Bunun çözümü gayet basit: Kızıl Çin, Uygur Türklerini asimile etmekten vazgeçecek… Türklerin haklarını verecek… Onları birinci sınıf vatandaş  yapacak… Bunu da açıkça -başta Türklerin hamisi Türkiye Türkleri olmak üzere-  bütün dünyaya ispat edecek… Ondan sonra biz de ABD karşısında Çin ile birlikte Siyonist-Haçlı Vahşi Kapitalist zihniyetiyle, birlikte  mücadele edeceğiz. Yoksa Çin mandacılığına karşı bizim sükut etmemiz beklenmemeli… Doğu Türkistan’ı,  ABD -çıkarları için- sahip çıkıyor diye feda etmeyiz… Ettirmeyiz… Vesselâm…