Yüce Rabbimiz: “Allah’ın mescitlerini, Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte bunlar, doğru yolda olmaları umulanlardır.” (Tevbe, 9/18.) buyurarak Allah’ın mescitlerini kimin imar edeceğini beyan ediyor.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s): “Beldelerin Allah’a en sevimli olan mekânları, camilerdir.” (Müslim, Mesâcid, 288.) buyurarak mekanların en güzelini tarif ediyor. Camiler ve mescitler, Allah’ın evleridir. İslam medeniyetinin simgesidir. Şehirlerin kalbidir. Birlik ve beraberliğimizin nişanesidir.
Beş vakit kıyama durduğumuz, Rabbimizin huzurunda huzur bulduğumuz mabetlerdir. Dilimizden dökülen aminlerimize, içten içe akıttığımız göz yaşlarımıza şahit olan secdegâhlardır. Hademe-i hayrat olarak camilerimizde görev yapan hocalarımız ise yüce dinimiz İslam’ın hakikatlerini bizlere öğreten nebiler yolunun varisleridir. Kur’an’ın eşsiz ilkelerini ve Allah Resûlü (s.a.s)’in güzel ahlakını aktaran hatiplerimizdir.
Mümin gönüllere Kur’an’ı nakşeden, “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 15.) nebevi iltifatına mazhar olan din görevlilerimizdir.
Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyurmaktadır:
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun.” (Âl-i İmrân, 3/104.) Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler, bu ayet-i kerimeyi kendimize şiar edindik. Öncelikli gayemiz, cami merkezli bir hayatla, tüm insanlığın ihyasıdır. Hocalarımız, minarelerden semalara yükselen “Hayye alessalah Haydi namaza!”; “Hayye alelfelah Haydi kurtuluşa!” nidasıyla tüm insanları kurtuluşa davet etmektedir. İstiklal marşımızdaki “Bu ezanlar ki şehâdetleri dinin temeli; ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli” mısraları da bu amaçla ve bu ruhla dile getirilmiştir. Rabbimiz el-Câmi’ ismiyle bütün mahlûkatı rahmeti ve merhametiyle nasıl kuşatıyorsa, camilerimiz de ırkı, dili, rengi ve cinsiyeti ne olursa olsun bütün Müslümanları bağrına basıyor.
Din görevlileri olarak bizler de başta camilerimiz ve Kur’an kurslarımız olmak üzere aile ve dini rehberlik bürolarımız, gençlik merkezlerimiz gibi pek çok alanda insanımıza hizmet sunuyoruz. Hastanelerden KYK yurtlarına, engelli kardeşlerimizden bağımlılara, okullardan işyerlerine kadar pek çok yerde İslam’ın rahmet yüklü mesajlarını kardeşlerimize ulaştırmanın gayretindeyiz.
Kadın, erkek, çocuk, genç ve yaşlı herkesin okuyabileceği, dinimizi, değerlerimizi, tarihimizi ve kültürümüzü öğrenebileceği kitaplar ve dergiler yayınlamaktayız.
Dijital mecralar, Diyanet TV ve Diyanet Radyolarımız aracılığıyla din-i mübin-i İslam’ı aziz milletimize ve tüm insanlığa anlatmanın çabası içindeyiz. Her yaştan ve her meslekten insanımıza yüce kitabımız Kur’an’ı öğretmeyi asli görev telakki ediyoruz. Dinimizi istismar etmeye, değerlerimizi yozlaştırmaya, aile yapımıza zarar vermeye çalışanlara karşı bilgiyle ve hikmetle mücadele etmenin gayreti içindeyiz. Camiler ve Din Görevlileri Haftası her yıl 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanmaktadır. Hafta boyunca yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen etkinliklerle camilerimizin ve din görevlilerimizin medeniyetimizdeki yeri ve önemi anlatılmaktadır. Bu vesile ile bu haftanın hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Geçmişten günümüze insanlığın manevi imarını gerçekleştiren, iyilik yolunda örnek ve önder olan din görevlilerimizden, camilerimizin inşa ve imarını gerçekleştiren hayır sahiplerinden ve bütün cemaatimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık, huzur ve afiyet diliyorum. Unutmayalım, Cuma günü mesaj atmak farz değil, Camide cemaatle birlikte Cuma namazı kılmak farzdır. Cuma’nın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.