İlk önce hangisi daha acı verir ilk onu düşünmeliyiz. İkisi de acı verir. İşte olayın en berbat olan şeyi bu ikisi arasında karar verememek.
Beklemeli mi, Unutmalı mı?
Unutmak gibi gabiliyetin varsa emin ol sana verilmiş bir lütuftur. Meşhur bir söz vardır. ‘Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir… Ben gideni değil, giden beni kaybetmiştir.’ Sözünden yola çıkarsak arkadaşlar bir kez giden asla dönmez bunu yazın kafanıza. Dönseler bile gittikleri gibi kalmazlar. Çünkü illa ki bir değişim olur. Beklemek aptallıktır. Unutmaya bakın. İlla beklemeyi seçecekseniz geçmesini bekleyin.
Beklerken, bir bakmışsın unutmuşsun. İstemeden de olsa başarmışsın. Umut her zaman var ama illa ki o umutta tükenir ve unutmaktan başka bir çare kalmaz elimizde. Çünkü bekledikçe içine işler. İçine işledikçe unutmak baya zorlaşır. Çekilen acı daha çok artar.
"Unutan iyileşir." - Nietzsche –
Tabi şöyle bir şey daha var… Neyi, kimi beklediğine bağlı. Bazen bir ömür boyu beklersin ve beklediğine değer, bazen bir saat beklersin ve beklediğin kişi gelir ve hayatı zehir eder.
Kısa ve öz arkadaşlar fazla takmayın sevmiyorsa unutun gitsin.
Şimdi size soruyorum… Beklemeli mi, Unutmalı mı?
Kalın sağlıcakla
Saygılarımla…