Geçen aylarda çarşı içindeki bir esnafa uğradım. Ben içeriye girdiğimde çıkmak üzere olan bir müşteri vardı. Ben girdikten sonra dükkan sahibi bana hoş geldiniz derken iki hanım içeriye girdi. Ve girer gitmez ne almak için geldiklerini söylediler. Dükkan sahibi benim varlığımı umursamadan benden sonra giren hanımların isteklerini hazırlamaya başladı. Biraz bozuldum ama onlar benden önce söylediği için çok da rahatsız olmadım. Onların ki bitti sıra artık bana geldi derken. Ben içeri girerken çıkmak üzere olan müşteri geri gelip; az önce almayı unuttuğu şeyi dile getirdi. Esnafımız onu bekletip benimle ilgilenir sanarken ben yine sırada kala kaldım. Artık kızdım, çıkmak üzereyken seslenip özür diledi. Hatasının farkında olan esnaf amcamıza kızmayıp beklemeye devam ettim. Dükkan içerisinde yalnız kalınca; kusura bakmayın bilerek sizi bekletmek zorunda kaldım Mine Hanım dedi.
İsmimle hitap edilince; bir danışmanlık başvurusu alacağımı tahmin ettim. Size bir şey sorabilir dedi.
- Tabi ki buyurun, ilişkiniz ile mi alakalı? Diye sordum.
- Yok ben evliyim Allah'a şükür diye cevap verdi.
Hafif gülümsedim, eşinizle aranızdaki şeyin adı ilişki değil mi? Diye sordum.
Biz 25 yıldır evliyiz diyerek cevap verdi. Evlilik bir ilişki çeşididir aslında diye uzatmak istemedim. Çünkü belli bir yaşı aşmış kişilerin gözünde evlilik öylesine kutsal ki; ona ilişki demek kimine göre ayıp kimine göre yetersiz bir tabir.
Her görüşmede sorduğum standart sorularımı yöneltip cevapları almayı beklerken yine bir müşterisi geldi. Ben artık ayakta beklemeyi bırakıp uygun bulduğum ilk yere oturdum. Müşterisi gittikten sonra cevapları aldım. Ve sorunun nerede ne zaman başladığını tespit ettikten sonra, çözüm için yapılabilecekleri konuşmaya başladık. Elbette ayak üstü bir konuşmayla bir başarı elde etmemizin çok da mümkün olmadığı bir ortamdaydık. Ancak amcamızın durumu beni o kadar etkiledi ki; ben ne zamana nede mekana takılmadan amcanın anlattıklarına odaklandım. Beni en çok etkileyen şeylerin başında. Amcamızın eşine duyduğu o derin sevgi vardı...
Amcamız bundan 30 yıl önce yani eşiyle evlenmeden önce bir başkası ile nişanlanmış. Uzunca bir süre nişanlı kalmışlar. Birbirlerini de çok sevmişler. Ancak her nedense aileler ve ekonomik süreçler gibi sebeplerden nişan atılmış ayrılmışlar. Ayrıca nişanlandığı o kişi aynı zamanda uzaktan akrabası imiş.
Üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra amca şuan ki 25 yıllık eşi ile evlenmiş. Çok güzel yıllara sahip olmuşlar. Ancak çevrelerindeki kişiler tarafından. Amcamızın eşine eski nişanlıya dair duygularını anlatan çok kişi olmuş. Teyzemizde yıllarca, amcamızın hala eski nişanlısını sevip sevmediğini düşünmüş durmuş. 1 yıl önce eski nişanlısı dul bir şekilde Nazilli'ye yeniden taşınmış. Eski nişanlı şehre yeniden gelince esnaf amcamızın eşinin huzursuzluğu katlanarak büyümüş. Teyzemiz amcamıza demiş ki; benimle 25 yıl yaşadın. İstersen beni boşa bundan sonraki ömrünü onunla geçir bile demiş. Gelin görün ki amcamız eşine karşı öyle derin bir sevgi ile bağlı ve ona karşı minnetle dolu ki eşinin sözlerini bana anlatırken gözlerinde biriken yaşları vardı.
Bu olayların üzerine eklenen başka bir kaç olay daha yaşandıktan sonra amca dükkanı kapatıp evini başka bir şehre taşıma kararı almış. Amca bana diyor ki;
Ne yapayım ben şimdi kızım bu dükkanı kapatıp evimi sırtlanıp komşu ile gelin giden kızımın yanında bir ev tutup orada mı yaşamaya başlayayım?
Sen gitmeyi istiyor musun amca, yoksa eşin giderseniz daha huzurlu olur diye mi gitmeye niyetleniyorsun diye sordum. Elbette gitmek istemiyordu. Ancak ailesini bir arada tutabilmek için, karısının eski huzurlu ve mutlu olduğu döneme geri dönebilmesi için başka bir çözümde bulamamıştı.
Peki ne olmuştu da; karısı ortada buna değecek hiçbir sebep yok gibi görünmesine rağmen 25 yıllık kocasından vazgeçmek için bu kadar hazırdı.
Teyzemiz tam 25 yıl boyunca kocasının ablasından yani görümcesinden eski nişanlıya duyulan aşkı dinlemiş. Üstelik yalnızca amcanın değil eski nişanlısının da ailesinin zoru ile ayrıldığını. Ayrılıktan sonra hasta olup yataklara düştüğü anlatılmış. Üstelikte; eski nişanlı amcamız şuan ki eşiyle evleninceye kadar kimselere varmayıp beklemiş. Ne zaman amca evlendi. Oda sonrasında bir başkasıyla evlenmiş.
Ve amcamızın bir kere bile eşinin içinde yaşadığı üzüntüden ve kıskançlıktan haberi olmamış. Son günlerde amcanın karısı kocasının o kadınla gizli gizli görüştüğünü de düşünmeye başlayınca hayatlarında huzurdan eser kalmamış. Ben amcaya eski nişanlısına dair be hissettiğini sormaya gerek bile görmedim. Zaten bana anlatırken; ayrıldıktan bir sene sonra adını bile unuttum yüzünü bile hatırlamaz oldum demişti.
Bir evlilikte güven nasıl inşa edilir, güven nasıl yok olur. Bir şüphe insanın içini nasıl kemirir. O şüphe ile 25 yıl nasıl yaşanır. Ve bir kadın için kaç yaşına gelmiş olursa olsun sevilen kadın olmanın değerini konuştuk amcayla. Sıklıkla görüştüğüm 20li 30lu yaşlara sahip daha iyi eğitim almış bir çok insana göre beni çok daha iyi anladığını ben konuştukça amcadan aldığım dönüşlerden fark edebiliyordum.
Nihayetinde; kızlarının da bizimle birlikte olacağı bir görüşme ortamında buluşup ilişki koçluğu görüşmeleri yapmaya karar verdik. İlk buluşmamızda kızları da bize eşlik etti. Ve sonrakilerde olması gerektiği gibi ilişki sahipleri işe baş başa görüştük.
25 yılı döktük önümüze, içinden öyle güzel anları yakalayıp bulduk ve resmini çizdik ki. Teyzemizin 25 yıl boyunca o kadın kadar çok sevilmediğine dair içinde taşıdığı inancı söküp attık. Bu evlilikte sevgi vardı. Sadakat vardı. Huzur vardı. Ancak iletişimin fazla olmaması. Bazı sorulara alınacak cevaplara duyulan korkular nedeniyle hiç sorulmamış olması. Ek olarak, kadının eşine en yakın kişi ve kişiler tarafından yanlış şekilde yönlendirilmesi aşılması zor bir inanca neden olmuştu.
Yaklaşık 5 yıla yakın zamandır yapmakta olduğum ilişki koçluğumun en güzel anısını danışanlarımın izniyle sizlerle paylaşmayı çok istedim.
Kurtulan her yuva yüzleri gülen her erkek ve her kadın bu mesleğin en güzel karşılığı.
(Her ilişki koçluğu görüşmeleri gazetemizde yayınlanmaz. Yalnızca bunu uygun gören danışanlarımın hayatları tarafımca kaleme alınır)
Sevgiler...