5G elektromanyetik dalgalarına maruz kalmanın grip benzeri semptomlara yol açtığına dair iddialar var.
Semptomları şöyle tarif ediyorlar; Baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kızarıklık, kaşıntı, ciltte yanma hissi, karıncalanma hissi, dengesizlik, kramp, kas ve eklem ağrısı, rahatsız bacak sendromu, ayak sorunları, yüksek ve düşük tansiyon, yüz kızarıklıkları, su kaybı, vücutta metal birikmesi, lösemi, lenfoma, konsantrasyon bozukluğu, hafıza kaybı, beyin hasarı, duygu durum bozuklukları, kişilik bozuklukları, aşırı hassasiyet, paranoya, depresyon, dikkat eksikliği ve hiper aktive, sindirim problemleri, karın ağrısı,Troid bezi büyümesi, saç dökülmesi, kasık ağrısı, sperm hareketsizliği, düşük yapma, elektromanyetik aşırı duyarlılık, kulak çınlaması, işitme kaybı, uyku bozukluğu, uykusuzluk, kronik yorgunluk, görme bozukluğu, göz tansiyonu, göz travması, katarakt, bağışıklık yetmezliği, değişken şeker metabolizması, astım krizi, bronşit, akciğer iltihabı, sinüzit, göğüs ağrısı, kalp ritm bozukluğu.
Görünen o ki teknolojinin son geldiği nokta 5G-6G-7G den toplum olarak uzak durmak zorundayız. Aslında en sağlıklısı Kızılderililerin doğal yaşam stratejisi idi sanırım. Ya da teknolojiden ve medeniyet ten tamamen uzakta dağ başında mı yaşasak.
Bu arada Türk Bilim İnsanlarının bir çoğu da 5G'ye 'Hayır' diyorlar. Elbette aklın yolu birdir her zaman.
Sevgili okurlar, sizlere Covid-19 yeni tip koronavirüs salgınının biyolojik silah olabileceği yönünde birkaç satır karalamıştım. Ve bu virüsün Dünya Elitlerinin dünya nüfusunu 500 milyona düşürme projelerinin bir parçası olduğunu belirtmiş, virüsün Bill Gates’in laboratuarlarında üretilmiş olabileceğini, aynı zamanda Bill Gates’in herkese en az 2'şer aşı yani 14 milyar aşı üretme peşinde olduğunu, bu aşıların da bildiğimiz aşıların dışında her insanın deri altına yerleştirilecek birer çip şeklinde olacağını, bu şekilde her kesin uzaktan izlenebileceğini yazmıştım. Ve hatta bu uygulamanın Hindistan’da başladığını duyurmuştum.
İsviçre Parlamentosu zorunlu aşıyı oylamaya hazırlanıyor. Onaylandıktan sonra İsviçre’de yaşayan herkes aşı olmak zorunda kalacak. Özellikle çocukların aşı yapılması gerekiyormuş. Aşılamaya anaokulundaki çocuklardan başlayacaklar. Sonrasında ilkokul, ortaokul ve her kes aşı olmak zorunda kalacak. Bu arada aşı yaptırmayanların bir çok sosyal hakkı kısıtlanacak. Özgürlükler ülkesi İsviçre söz konusu olan.
Yine geçtiğimiz günlerde Almanya’nın bir çok şehrinde Almanlar Hükümetin Covid-19 ile ilgili getirdiği kısıtlamaları protesto etti aynı zamanda 5G konusunda ve Bill Gates’in çipleri konusunda hükümeti uyardılar. Şunu söylüyordu Almanlar protestolarında; "Bill Gates’in çiplerine Hayır”
Ayrıca Tanzanya Devlet Başkanı John Magufili yapmış olduğu basın toplantısında ithal test kitlerinin kesinlikle güvenilmez olduğunu, koyun, keçi ve meyvelerden alınan örneklere insan isimleri vererek laboratuarlara gönderdiklerini ve gönderilen numunelerden bir keçi ve Papav adlı meyveden gönderilen numunelerin test sonuçlarının pozitif çıktığını söyledi. Yeniçağ Gazetesi Yazarlarından Arslan Bulut, 11 Mayıs 2020 tarihli yayınlanan yazısında, "Dünya bu haberle çalkalanıyor, Türk Basını niye sessiz?” diye soruyordu.
Nitekim yine basından ve sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarı ile koronadan iyileşen hastaların bir bölümünün hastaneden çıktıktan birkaç gün sonra yada 1-2 hafta sonra organ yetmezliğinden hayatını kaybettiğini, ve bu ölümlerin de korona ile sanki hiç alakası yokmuş gibi organ yetmezliği teşhisi ile defnedildiğini görüyoruz. Bu arada yapılan testlerin yüzde 100 net sonuçlar vermediğini, ayrıca iyileşen hastaların da 1-2 ay sonra tekrar pozitif vaka haline gelebildiğini öğreniyoruz.
Çinli bir doktorda Covid-19'un çok çabuk bulaşma kabiliyeti olduğunu söylüyordu. Yine sosyal medyada bu gün yayınlanan bir paylaşımda Covid-19 un bulaştığı vücutlarda organları aşırı şekilde hırpaladığını söylüyordu.
Yazık ki Bill Gates’in doktor ya da bilim insanı görünümünde aramızdaki taraftarları şimdiden çipli aşıların yapılması yönünde reklamlara başladılar. Önce de yazdım. Dünya Elitlerinin dünya nüfus planlaması projesinin bir parçası olan çipli dijital insan uygulamasının bir parçası olmak isteyen Korona Efeleri maskesiz gezmeye, dolaşmaya devam edebilirler. Ama ben birkaç Musevi’nin projesine figüran olmak istemiyorum bu nedenle hem 5G’ye hemde Çipli Aşı Dijital insan projesine “Hayır” diyorum. Herkes aklını başına toplasın, araştırsın, körü körüne yoluna gitmesin diyorum.
Oysa bu ülkenin acil çözülmesi gereken ekonomik ve siyasi sorunları var. Bu arada yine ülkemizde uygulanan ötekileştirici siyasi dilin bu ülkenin hayrına olmadığını, bu dili kullanan siyasilerimizin birliği ve bütünlüğü sağlamak adına insanları ötekileştirici kin ve nefret dilini terk etmeleri gerektiğini, kullandıkları kin ve nefret dilinin tabanda daha büyük felaketlere yol açabilecek olaylara yol açabileceğini, özellikle sosyal medyada takip ettiğim bazı isimlerin neredeyse bir birlerini vuracak kurşunları olmadığını hatırlatmadan geçemiyeceğim. Zira kullanılan ötekileştirici kin ve nefret dili eskisi gibi taraftar toplamadığı gibi ülkemizin düşmanlarına hizmet etmektedir aynı zamanda.
Bu arada bazılarına hatırlatmakta fayda var. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran unsurlara (Türk) denir.” Demiştir ve işgalden kurtarıp kurduğu devletin adına da “Türkiye Cumhuriyeti” demiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin de devamıdır. Cumhuriyet kurulduktan sonra yıllarca Osmanlı’nın borçlarını ödemiştir.
Yalan yanlış iftiralarla Atatürk ve Türk düşmanlığı yapanlara duyurulur. Alman “Almanım” diyecek, Fransız “Fransızım” diyecek, İngiliz “İngilizim” diyecek, ben “Türk’üm” dediğim zaman ırkçı olacağım! Haydi oradan. Yıllardır yapmış olduğunuz Türk düşmanlığı sayesinde uyuyan devi uyandırdınız, bu millet Türk Milleti olduğunu hatırlamaya başladı artık. Unutulmaması gereken bizler Türkler olarak en az 12.000 yıldır Anadolu’dayız, Göbeklitepe’de yapılan kazılar bunun ispatıdır. Ayrıca tüm dünya insanlığının Atası Türk Milleti’dir.
Selam ve Saygılarımla...