Kanunî Sultan Süleyman'ın gençlik çağında, 1526 senesinde kazanmış olduğu Mohaç Meydan Muharebesi'nde, Macar ordusunu arkadan çevirerek onu tamamen mahveden Semendire Sancak Beyi Gazî Bali Bey, Mohaç Harbi'nden yıllar sonra, sancak beylerinin alameti bulunan mevcut iki tuğun üçe çıkarılmasını rica ederek, padişahtan bir tuğ daha istemişti. Tem ve terakkinin muay­yen yaş, kıdem ve hizmet mukabilinde olduğunu bilen Kanunî, Gazî Balî Bey'e şu cevabı vermiştir: "Yadigarım ve Muhterem Lalam Gazî Balî Bey! Berhudar olasın, yüzün ak olsun. Bizden bir tuğ dahî arzu eyle­mişsin. Henüz bir tuğ zamanı değildir. Sana Hz. Muhammed Musta­fa sallallahü aleyhi ve sellemin fetih tuğunu verdik. Bu ihsan üzerine iyilik olmaz. Bunun şükrünü bilip, yerine getiresin. Bilesin ki bey ol­mak iki kefeli terazidir. Bir kefesi cennet ve bir kefesi cehennemdir. Bir an adaletle hükmetmek, yetmiş yıllık ibadetten efdaldir. Ahireti hatırdan çıkarmayasın. Serasker olduğun yerlerde ve hükmünün geçtiği mahallerde, zulüm ve düşmanlık etmekten şiddetle sakınasın. Ahirette bize hitap olunursa, senin yakana yapışırım. "Ol vila­yetleri kılıcımla fetheyledim." demeyesin. Memleket, Allahü Teala hazretlerinindir. Sakınıp, nefsine gurur getirmeyesin. Fetholunan kalenin mal ve erzakım hep beytülmal için almışsın. Buna rızayi hümayunum yoktur. Beste birini alıp, geri kalanım İslam askerine dağıtasın. İslam askerinin ihtiyarlarım baba, orta yaşlılarım kardeş ve gençlerin oğul bilesin. Babalara hürmet edesin, oğullara şefkat gösteresin. İslam askerine hiçbir veçhile zorluk çektirmeyesin. Nîmetı bol veresin. Eğer hazînen tükenirse buraya bildiresin ki, sana bir iki bin kese göndermekten aczim yoktur. Halkın fakirlerim, büyük vazîfelerle rencide ettirmekten şiddetle kaçmasın ki, bizim halkımızı ra­hat görüp, küffar halkı imrensinler. Meyi ve muhabbetleri bizim tarafa olsun. Bir kimseyi hizmetinde kullandığın zaman da sakın evvelki haline îtimat etmeyesin. Çok kimseler vardır, elinde fırsat olmadığı zamanda zahidlik ve iyilik yüzü gösterip, eline fırsat geçtiği zaman Firavun ve Nemrud olur. Ol kimseleri tecrübe edip göresin. Eğer ev­velki hali son haline uygunsa hizmetinde kullanasın, İmdi, ey Gazî Balî Bey! Sana dahî nasîhatim odur ki; atın yürüdüğünü, kılıcın keskinini ve beyin bahadırım saklayasın. Allahü Teala hazretleri yolunu açık ve kılıcım keskin eyleye ve seni küffar-ı haksar üzerine mansür ve muzaffer eyleye... Unutma Hastalığı Fransız sefirlerinden Engelhardt'ın; "Tanzimat'ın asıl maksadı; İslam milletinin içtimaî yapısını asırlardan beri manevî ve siyasî bakımdan uzak yaşamış olduğu Hıristiyan milletlerin içtimaî yapısına yaklaştırmaktı." diye tarif ettiği Tanzimat Ferman'nı yayınlayan, mason sadrazam Mustafa Reşit Paşa, Londra'da büyükelçilik de yapmıştı. Mustafa Reşit Paşa, bir gün şair Nihad Bey ile İstanbul'da gezerken, Nihad Bey'e dert yanar: - Garip şey. Her şeyi unutuyorum. Bende epey zaman­dan beri unutma hastalığı başladı, diye şikâyet edince, Nihad Bey; -Doğru. Bunu ben de tasdik ederim. Hatta din ve îmanımızı da -Londra'da unutmuşsunuz, diye mukabele eder. Mekke Ruhu ile hallenmek... Muktedir olanların idaresi altında olanlara karşı müşfik olması, onlara karşı kindarlık görüntüsüne vesile olacak hal ve davranışlardan kaçınması; yani Mekke Ruhu ile adil ve adaletle hükmetmesi mecburi bir haslettir.
Birlik ve beraberlik gerektiren bir vakitte idare edenle edilenin asıl düşünmesi gereken şey bu milletin bekasıdır. İçimizde ve etrafımızda CIA ajanları kol gezmektedir. Her kesimin yanlış anlaşılmalara sebep olacak hal ve fiillerden kaçınması elzemdir. Hele hele aynı kıbleye yönelmişlerin birbirini anlamaz tavır göstermeleri sıkıntılıdır.
Şunu demek istiyoruz: Muhafazakar bir iktidarın idaresinde yurt yıkılması, Kuran Kursu yıkıyor görüntüsü vermesi birliğimize zarar verecektir. Haklı gerekçeler var ise bunun mutlaka suhuletle hal edilmesi gerekiyordu. Bundan sonraki safhalarda herkesin dikkatli adım atması ehemmiyet arz etmektedir. Bu durum safları gevşetmez;, bilakis keskinleştirir. Öyle zannediyorum ki birileri buna çanak tutmakta; muhafazakar kesim de maalesef alet olmakta... Muhtemelen olduğunun da farkında değil...
Unutulmasın: Şili'den Pakistan'a kadar olan yerlerdeki bütün karışıklıkların bir amacı vardır. Dünya yeniden büyük sermaye grupları tarafından şekillendirilirken Türkiye'nin buna hazırlıksız yakalanması planlanmaktadır.15 Temmuz ile halledilemeyeni farklı şekilde karşımıza çıkaracaklardır. Bunun içinde muhafazakar kesimdeki birbirini anlayamama fiili durumu kullanılmak istenecektir.
İktidar sahiplerinin ve hizmet etme gayreti ile çalışanların çok dikkat etmesi icap etmektedir.