Hatırlamakta fayda var… Anayasa’nın 3. Maddesi: “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Anayasa’nın 4.Maddesi “Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” ***
Çerçevemizi belirledik…
*** İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu şöyle diyor: " İlk kez söylüyorum. Türkiye'de 6 aya kadar Arapça tabelaların tamamını değiştireceğiz. Kilis'te yaptık. Bir standart var, tamamı Türkçe oluyor. Altında ufak bir Arapça yazmak istiyorsa yazsın. Standardı var bu işin, tamamını değiştireceğiz. Nizam, kural neyse buna herkes uyacak." (https:// www.yenisafak.com/ gundem/bakan-soylu-arapca-tabelalarin-tamamini-degistirecegiz-3495560/23.07.2019Saat: 14.44) *** Doğru… Ama, noksan bir ifade… Hatta günlük politik bir çıkış olarak değerlenmek de mümkün… *** O halde şöyle bir sual yöneltelim sayın Bakanımıza… Sahillerdeki İngilizce işgali ne olacak? Bazı il veya ilçelerde Rusça tabelalar… Hatta bir ilçemizde su faturaları bile yakın geçmişte -İngilizlere yaranmak adına olsa gerek!- İngilizce çıkartılmıştı (Uygulama devam ediyor mu, bilmiyorum). Güneydoğudaki Ermenice belediye tabelaları… Ne yani burası muz cumhuriyeti mi? *** Kültürel kullanıma katiyyen karşı değiliz… Hatta bu dillerin yaşatılması gerektiğine inanıyoruz… Bunlar, bizim zenginliğimiz… Bu, bahsi diğerdir… *** Yasaklama ya da sınırlama gelecekse Türkçe dışındaki bütün dillere gelmeli… Sadece iç baskı yüzünden Arapça’ya değil… Bana kalırsa fırsat, bu fırsat… Tabelalara bir ölçü getirilmelidir… Türkçe asıl… Başka hangi lisan getirilmek isteniyorsa parantez içine yerleştirilerek meram ifade edilmelidir. Bu takdirde Arapça tabela kısıtlaması amacına ulaşır.