Karacasu'ya 18 kilometre uzaklıkta kurulan Işıklar Mahallesinde bugün yaklaşık 400 kişi yaşıyor. Bir zamanlar dokumacılıkta Karacasu'nun en önde gelen mahallesi olan Işıklar Mahallesinde bugün dokumacılık bitmiş durumda. Karacasu'nun göç veren köylerinde biri olan Işıklar'da bugün ilçedeki pek çok köyde olduğu gibi aktif olarak eğitim veren bir okul da kalmadı. Yeşil bir doğaya sahip olan Işıklar Mahallesinde Aşık Bilal Türbesi de bulunuyor. Hakkında çok az şey bilinen Aşık Bilal, araştırılmayı ve sözlü kültürden yazıya geçirilmeyi bekliyor.
KÖYÜMÜZ ESKİ BİR KÖY
Köyün tarihinin çok eski olduğunu ifade eden köyün en yaşlılarından 86 yaşındaki Ahmet Bayar, "Bu köy eski bir köy. Zamanında iki çoban gelmiş. Biri karşı yakaya oturmuş biri bu yakaya oturmuş. Bizim bu caminin minaresi 1976'da değişti. O zaman fark edilen bir mermere göre o zaman için caminin yapılışının oldukça eski olduğunu söylediler. Karşıda var bir cami daha. O, bundan daha önce yapılmış. Altından develer geçiyormuş. Sonra bu cami yapılınca o camiyi geri çekmişler, yol devam etmiş. Köyümüz değerli, eski bir köydür. 700'ün üzerinde nüfusumuz vardır. Devamlı göç veriyoruz. İstanbul'una, İzmir'ine, Bursa'sına kadar gitmedikleri yer yok. Köyde yüz hane kalmadı, köy küçüldü. Burada Allah dostlarından biri olan Aşık Bilal'imiz var. Değeri biçilmez" dedi.
OKUL KAPANDI
Sözlerini sürdüren Bayar, "Ben 1955'te okulumuzdan diploma aldım. O zaman 160 kişi vardı, bizim okulumuzda. Şimdi okul kapandı. Göçten dolayı oldu bu. Bu köyümüzde makina kimyanın tekstil tezgahları vardı. Bunlar bitti. Daha dün akşam televizyondan duydum. Tekstil sıfıra düştü diyorlar. Can çekişiyor tekstil diyorlar. Devletimiz Çin'in ceketini getirdi, Türk milletine giydirmeye kalktı. Bu köy dokumacı köyüydü. Dokumacılık bitti. Çobancılık yok. Sıkıntı çekiliyor. Tarlada çalıştırılan bir işçinin bir günlük yevmiyesi bin lira, bir kilo zeytin yağı 150 lira. Bunun içinden nasıl çıkacağız. Vatandaş zor günler geçiriyor. Gübre düşmedikten sonra, mazot düşmedikten sonra bu pahalılığın önüne geçilmez" ifadelerini kullandı.
800'ÜN ÜZERİNDE TEZGAH VARDI
Geçmiş dönemdeki Işıklar'dan söz eden Bayar, "Bu köyde 800'ün üzerinde dokuma tezgahı vardı. Her evde 3-5 tane tezgah vardı. Ben de dokumacıydım. Şimdi mahvolduk ya. Şimdi köyde 3 tezgah kaldı. Onda da patronlar şimdi iş vermiyormuş. Onlar da bitti. Kalmadı artık. Karacasu'da bir tane mercedes vardı, bu köyde 4 tane Mercedes 302 vardı. İzmir, İstanbul, Bursa'ya çalışırdı bu arabalar" dedi.
BİR ZAMANLAR ADI AŞIKLAR'DI
Köyün adının daha önce Aşıklar olduğunu ifade eden Bayar, "Bundan 100 sene evvel Aşıklar Köyüymüş buranın adı. Ama Cumhuriyet'ten sonra Işıklar olarak geçiyor. Aşık Bilal ve talebelerinin mezarı var burada. İsmi buradan geliyor. Çok eski bu köy. Çok kalabalık bir köydü. Kahvehaneler çok kalabalık olurdu. Yavaş yavaş insan azaldı" ifadelerini kullandı.
ÜLKE GÜNDEMİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
İlerleyen yaşına rağmen ülke gündemini de yakından takip etmesiyle tanınan Bayar, "Ben emekliyim ama para yetmiyor. Bir kilo muz 100 lira diyorlar. Bizim maaşımız 16 bin lira. Allah bin bereket versin fakat olmuyor. Ben köyde yaşıyorum, zor idare ediyorum. Şehirde çalışanların işi daha zor. Her adım da para çıkıyor. Çoluk çocukları okuyor. Çok güçlük çekiyor vatandaş. Devletimiz güzel şeyler yaptı, inkar etmeyelim amma haksızlıklar çok kötü. Mesela bugün sen emekli olmuşsun, ertesi gün arkadaş gelmiş ona 17 sene bekle bakalım dediler. Haksızlık var, çok haksızlık var. Reisi Cumhur dedi bunu. Haksızlık yaptık dedi. EYT konusunda. Köyde olduğumuz halde emekli maaşını yetirmekte zorlanıyor vatandaşlar. Bir ton kömür 10 bin lira. Bir yük odun 500 lira. Bir bardak çay 10 lira. Bu çay olmalı 1 lira. Benim maaşım da olmalı 2 bin lira olmalı. Devlet de yetiremiyor. Bir gazoz 30 lira, bir simit 15 lira. Bu nedir ya. Bunu alıp satanlar da pahalıya aldığı için pahalı satıyor, onlar da bedavaya almıyor" şeklinde konuştu.