Milletler sembolleriyle ayakta durur ve varlıklarını devam ettirirler. İslam ümmetinin de kendine özgü sembolleri vardır ki biz bunlara “şiâr” diyoruz.
Bunlar, Müslüman kimliğini inşa eden, bize tevhidi ve Rabbimize layık bir kul olmamız gerektiğini hatırlatan nişanelerdir.
Cenâb-ı Hakk’ın saygı duyulmasını, korunmasını ve yaşatılmasını emrettiği değerlerdir. Rabbimiz bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır:
“…Kim Allah’a ait nişânelere saygılı davranırsa, şüphesiz ki bu, kalplerin takvalı olmasındandır.” ( Hac, 22/32.) Bu yazımızda İslam’ın şiârlarından olan ve önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz kurbanın önemini yeniden hatırlayalım.
İslam’ın sembollerinden kurban, kurbiyyettir;
Rabbimize yakınlaşma gayreti, takvaya ulaşma arzusu, ilahi rahmete nail olma çabasıdır.
Kurban, teslimiyettir; Allah’a ve O’nun emirlerine boyun eğmektir.
Kurban, sadakattir; Cenâb-ı Hakk’ın rızasını her şeyden üstün görmektir.
Kurban, tezekkürdür; nimetin gerçek sahibini hatırda tutmaktır.
Kurban, paylaşmaktır; ihtiyaç sahibinin evine, gönlüne, sofrasına sevinç ve muhabbet taşımaktır.
Kurban, kardeşliktir; gönüller arasında yardımlaşma ve dayanışma bağları kurmaktır.
Bizi biz yapan, bizi ayakta tutan, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren İslam’ın yüce değerleri etrafında kenetlenelim.
Unutmayalım ki dünya ve ahiret mutluluğumuz, bu değerlere sahip çıkmakla, bunları yaşayıp yaşatmakla mümkündür. BİR BAYRAMLIK ÖĞÜT
Cahit Zarifoğlu, Bir Bayramlık Öğüt yazısında çok güzel mesajlar veriyor: “Üstadım” dedim,
“Bayrama ne alayım?”
Dedi: “Bir kaç piri fâniden gönül, birkaç çocuktan gülücük, alabilirsen bir kaç fakirden de duâ al.” “Üstadım dedim,
Bayramda ne keseyim?' dedi;
Kurbanda ne keseceğinden önce; Kul hakkı yemeyi kes,
Yalan söylemeyi kes,
Haram yemeyi kes,
Adam Kayırmayı kes,
Mukaddes kitabımızla insanları kandırmayı kes,
İsrafı kes,
İnsanı insandan ayırmayı kes….
Bunları kesmezsen ne kesersen kes beyhude… Değerli Kardeşlerim!
Önemli bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kurban ibadetinde esas olan kişinin kurbanını bulunduğu yerde kesmesi veya kestirmesidir.
Yaşadığı yerde kurban kesme imkânı olmayan veya kestiği kurban haricinde ihtiyaç sahiplerine kurban eti ikram etmek isteyenler ise vekâlet yoluyla kurbanlarını kestirebilirler.
Diğer hayır kurumları gibi Türkiye Diyanet Vakfımız da kurbanını vekâlet yoluyla kestirmek isteyen kardeşlerimizin hizmetindedir.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş” çağrısıyla, başta depremzede kardeşlerimiz olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki ihtiyaç sahiplerine kurban emanetlerinizi güvenle ulaştıracağız.
Kardeşlik bilincimizi güçlendirecek, buruk gönüllere bayramın neşe ve sevincini taşıyacağız inşallah. Bu vesileyle siz değerli kardeşlerimizin din görevlilerimiz, il ve ilçe müftülüklerimiz, Türkiye Diyanet Vakfımızın internet sitesi aracılığıyla bu hayır kervanına katılabileceğinizi ifade etmek istiyorum. Rabbimizden niyazımız, kurbanla kurbiyyet kazanan ve teslimiyet imtihanını başaran kullarından olabilmektir. Cuma’nın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun. Bu duygularla Kurban Bayramınız mübarek olsun.