1958 yılında Kemer Barajı açılışı nedeniyle bulunduğu Aydın’da yolunu kaybederek Afrodisias’a gelen Ara Güler’in hikayesini artık bilmeyen yok. Zaman zaman ‘Ara Güler Afrodisias’ı keşfetti’ diye yanlış anlatımlar yapılsa da Ara Güler’in Afrodisias’ta kaybolması buranın dünyada tanınmasına neden oldu. Arkeolog Kenan Erim’in bu kent için yaptıkları da hikayeye atılan düğümler içinde en önemli yerde durmaktadır.
ARA GÜLER’İN KAYBOLDUĞU YOL DÜNYA MİRASINA ÇIKTI UNESCO Dünya Kalıcı Mirası listesine giren Afrodisias’ın hikayesi bugün bambaşka noktaya gidiyor. Ara Güler’in kaybolduğu yol dünya mirasına çıktı. Listeye Türkiye’den giren 17. değer olan Afrodisias’ın bu listeye girmesi ülkemizde yetersiz olan tanıtımına katkı yapacak. Ve tabi olarak Karacasu’nun tanıtımına da… Bugün Efes sayesinde Selçuk nasıl İzmir’den bağımsız olarak biliniyorsa Karacasu da bu noktaya ulaşacaktır kanısındayım. Listenin açıklanmasından bu yana bütün haber kanallarında, gazetelerde kendisine yer bulan Afrodisias’ın ulaştığı bu tanıtım olanağı hiçbir maddi kaynakla yapılabilecek bir iş değil. 
YENİDEN KAYBOLSA…! Bundan sonra artarak devam edecek faaliyetlere bir de Ara Güler’in Afrodisias’ı  ziyareti eklenmeli diye düşünüyorum. Ara Güler, -tabi ki imkanlar dahilinde- Afrodisias’a getirilmeli. 59 yıl aradan sonra geleceği Afrodisias’ta 59 yıl önce çektiği fotoğraf enstantanelerinin yaratıldığı kurgularla bu fotoğrafları yeniden çekmesi ilgi çekici olacaktır. Afrodisias’ın hikayesi bir film konusu... Ara Güler’in geldiği o günleri hatırlayanlar ve bunların büyüklerinden dinleyenlerin anlattıkları kayıt altına alınmalı. 
NEDEN ÖNEMLİ? Diğer yandan Dünya Kalıcı Mirası Listesi ve bu listeye girmek neden önemlidir? Bu konular öncelikle ilçe haklıda detaylıca anlatılmalı. Kahvehane toplantıları yapmak, dükkanlara, iş yerlerine bu kentle ilgili materyaller bırakmak ilçenin Afrodisias’la iç içe olduğunu anlatmak gerekiyor kısacası.