Hızlı nüfus artışı, göç, sanayileşme, plansız kentleşme, gürültü kirliliğini de kapsayan pek çok çevre sorunlarına yol açmaktadır. Gürültü, insan sağlığına ve iyilik durumuna etki eden çevresel bir rahatsızlık olarak kabul edilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerisine göre bir şehir merkezinde gürültüden çok rahatsız olan kişilerin sayısı yüzde 5’i geçmemelidir.
Gürültü “İnsan kulağının duyma frekansları çerçevesinde, sessizliği ya da duyulmak istenen sesi bozan, sağlığa zararlı olan ya da sıkıntı veren ses” olarak tanımlanmaktadır. Ses dalgası titreşim yaparak enerjiyi bir noktadan diğer bir noktaya taşır. Bir saniyedeki titreşim sayısına “frekans” denir. İnsan kulağının işitebileceği frekans aralığı 20 Hz ile 20000 Hz dir. Ses basıncı, şiddeti veya gürültü ölçümlerinde sonuçlar “desibel” birimi ile tanımlanır. Duyabildiğimiz tüm seslerin şiddet düzeyleri 0 ile 160 dB arasındadır.
Gürültü, en genel anlamıyla da, hoşlaşılmayan, rahatsızlık verici ses olarak tanımlanmaktadır. Gürültünün rahatsız ediciliği, gürültünün, yüksek olmasından, türünden, değişken olmasından kaynaklanmaktadır. En önemli gürültü kaynakları hava ve yol trafiği, inşaat faaliyetleri, endüstri ve insanlardır. Büyükşehirlerde çalışanlar ve yaşayanlar, trafik gürültüsünün getirdiği sıkıntılara açık şekilde maruz kalmaktadır. Dolayısıyla şehirlerdeki en büyük ve önemli gürültü kaynağı motorlu taşıtlardır. Ayrıca değişik derecelerde insan sesleri, elektrikli cihazlar, fabrika ve diğer ulaşım araçlarından çıkan gürültü de gürültü kirliliğine neden olmaktadır.
Çeşitli kaynakların oluşturduğu gürültü düzeyleri olarak fısıltı 10 dB, normal konuşma 60 dB, bağırarak konuşma 70 dB, kamyon kornası 110 dB, senfoni orkestrası 130 dB, dört motora sahip jet uçakların oluşturduğu gürültü 167 dB olarak verilebilir. Çevre gürültüsünün insan sağlığına olan olumsuz etkileriyle ilgili çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışma sonuçlarına göre gürültüye bağlı şikâyetlerde yaş, ırk, cinsiyet gibi faktörlerden etki olduğu görülmüştür.
Gürültünün insan sağlığı üzerinde oluşturduğu etkileri: Geçici veya devamlı duyma işitme kayıpları; Kan basıncı da artma, dolaşım bozuklukları, solunum hızında artma ve kalp atışlarında ani refleks; Davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik ve stres; İş gücünün düşmesi, yoğunlaşma eksiklikleri, hareketlerin yavaşlaması.
Gürültünün sebep olduğu sağlık problemlerini, ses şiddeti düzeylerinin derecelendirilmesine göre sıralarsak;
1. Seviye (30-65 dB): Konforsuzluk, rahatsızlık, öfke, uyku.
2. Seviye (65-90 dB): Fizyolojik tepki (kan basıncında artma, kalp atım hızı ve solunum hızlanması, beyin sıvısında basınç azalması, ani refleksler).
3. Seviye (90-120 dB): Fizyolojik tepkilerde artma.
4. Seviye (>120 dB): İç kulakta sürekli hasar ve denge bozulması.
5. Seviye (>140 dB): Ciddi beyin tahribatı.
Gürültünün sağlık üzerine etkilerine bakıldığında fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve performans eksikliği, iç kulakta hasar, denge bozukluğu ve ciddi beyin tahribatlarına yol açtığı görülmektedir.
Adnan Menderes Üniversitesinden ( ADÜ) Barış Umaç, Aydın il merkezindeki Cumhuriyet, Hasanefendi ve Meşrutiyet Mahallelerinde beş farklı noktada Mart 2018’den Aralık 2018’e kadar Biyofiziksel ölçüm yaptı ve çıkan sonuçları karşılaştırdı. Bu çalışma ile Aydın il merkezinde ses şiddet düzeyi dB olarak kayıt edildi.
Gürültü ölçümlerinde en yüksek ortalama ses şiddet değerleri, her üç mahallede de hastane /aile sağlık merkezi önünde ölçüldü. Ortalama ses şiddet değerleri Cumhuriyet Mahallesinde (Atatürk Devlet Hastanesi) 67,35±4.80 dB, Hasanefendi Mahallesinde (Aydın Devlet Hastanesi) 64.91±4.23 dB ve Meşrutiyet Mahallesinde (Aile Sağlığı Merkezi) 67.65±2.78 dB olarak ölçüldü.
Parklarda ortalama ses şiddet değerleri Cumhuriyet, Hasanefendi ve Meşrutiyet Mahallerinde sırasıyla 61,87±2,97; 61,25±2,79 ve 62,07±3,46 dB olarak belirlendi. Parklarda ölçülen ortalama ses şiddet değerleri 61,05 dB olarak belirlenmiştir. Parklar için yüksek olan bu değerin nedeni, parklarının caddelerle kuşatılmış olması ve yeteri kadar büyük olmamasıdır.
Meskenlerde ortalama ses şiddet değerleri Cumhuriyet, Hasanefendi ve Meşrutiyet Mahallerinde sırasıyla 62,52±1,67, 60,44±1,36 ve 62,50±3,04 dB olarak belirlendi. Trafo önünde ortalama ses şiddet değerleri Cumhuriyet, Hasanefendi ve Meşrutiyet Mahallerinde sırasıyla 64,90±1,68, 62,55±2,24 ve 62,747±5,09 dB olarak belirlendi.
Bu çalışmada Aydın il merkezindeki hastane, ASM, parklar, meskenler ve trafo önlerindeki ortalama gürültü düzeyi 63,27 dB olarak hesaplanmıştır. Bu değer ise insan sağlığı açısından fizyolojik tepkilerin (kan basıncında artma, kalp atım hızı ve solunum hızlanması, beyin sıvısındaki basınç azalması, ani refleksler) ortaya çıktığı düzeydir. Bu sonuçlara göre Aydın’daki gürültü kirliliği hastanelerde yatan hastaların tansiyon, kalp hızı ve solunum hızında artış meydana getirecek seviyededir. Bu durumun ise Aydın Devlet Hastanesi ve Atatürk Devlet Hastanelerinde yatan hastaların hayati tehlikelerinin artmasına sebep olacağı kesindir.
Aydın il merkezinde yapılan gürültü ölçümlerinde ortalama değerler Cumhuriyet Mahallesinde 63,95 dB, Meşrutiyet Mahallesinde 63,69 dB, Hasanefendi Mahallesinde ise 62,18 dB olarak bulunmuş. Bu değerler gürültü kontrol yönetmeliğinin dördüncü bölümde çevresel gürültü esas ve kriterleri ile belirlenmiş olduğu maksimum sınırın (60 dB) üzerindedir (Resmî Gazete Tarihi: 04.06.2010 ve Sayısı: 27601). Elde edilen ölçüm sonuçlarının gürültü yönetmeliği ve DSÖ’ne göre sınır değerleri aştığı görülmektedir. Bu değerler de insan sağlığı açısından fizyolojik tepkilerin (kan basıncında artma, kalp atım hızı ve solunum hızlanması, beyin sıvısındaki basınç azalması, ani refleksler) ortaya çıkmaya başladığı düzeydir. Aydın merkez mahallelerinde ölçülen gürültü kirlilik seviyelerine baktığımızda, bu mahallelerde yaşayan kalp, solunum, tansiyon, beyin damar, kronik hastalar için ciddi sağlık problemleri yaratacak düzeyde olduğu görülmektedir. Bu durum ise Aydın halk sağlığı için ciddi tehlike anlamına gelmektedir.
Aydın’da gürültü seviyesinin artmasının en önemli sebebi Aydın’ın son yıllarda göç alması ve nüfus yoğunluğunun ve buna bağlı olarak trafik yoğunluğunun artmasıdır. 2018 TÜİK verilerine göre Aydın’daki toplam kara taşıtların sayısı 442.540’dır. Yine 2018 verilerine baktığımızda Türkiye’de 7 kişiye bir otomobil düşerken, Aydın’da yaşayan 6 kişiye 1 otomobil düşmektedir. Bu verilere göre Aydın’da kişi başına düşen otomobil sayısı Türkiye ortalamasından fazladır. Aydın’da şehirler arası yolların ve araçların şehir içinden geçmesi, şehir içi yolların yetersizliği nedeni ile trafik yoğunluğunun sürekli ve şiddetli bir şekilde yaşanması, yoğun park sorununun olması, trafik denetimlerin yetersiz ve keyfi olması nedeniyle Aydın’da gürültü kirliliği sürekli ve şiddetli bir şekilde artarak yaşanmakta, bu durum ise Aydın halkının sağlık problemlerinin artışına sebep olmaktadır. Mevcut durum sürdürülebilir değildir.
Aydın ilinde gürültü değerlerinin azaltılabilmesi için trafik akış yönlerinin yeniden gözden geçirilmesi, şehirler arası yolların ve araçların şehir içinden çıkarılması, şehir içi yolların genişletilerek trafik yoğunluğunun azaltılması, araç park sorununun acilen giderilmesi, toplu taşıma araçlarının geliştirilmesi ve özendirilmesi, yollara yalıtım bariyerleri konulması, elektrikli araçların kullanımının teşvik edilmesi, şehrin belirli alanlarının araç trafiğine kapatılması, trafik kontrol ve denetimlerin arttırılması, sürücülerin daha fazla bilinçlendirilmesi gibi çalışmalar yapılmalıdır. Ana kavşak, cadde ve bulvarlarda gürültü düzeyini azaltabilecek bitki ve yaprağını dökmeyen bölge şartlarında kolaylıkla yetişebilen çok yıllık ağaçlar dikilerek gürültü düzeyi azaltılabilir.
Konutların dış cephelerine ses yalıtımı için düzenlemeler getirilebilir. Trafikteki araçların hızları gürültüye sebep olmakla birlikte hızlarının azaltılması için elektronik denetleme sistemi kurulması gürültü seviyesini ciddi ölçüde azaltmaya yardımcı olacaktır.