Halk, yerel yöneticileri, kanunlarda belirlenmiş görev ve hizmetleri yürütmesi amacıyla seçmektedir. Yerel yönetime aday olan yada olanlar, seçim sürecindeki seçim beyannamelerinde vadettikleri hizmetleri belli bir sürede hayata geçirmek amacıyla halktan yönetme yetkisini talep etmektedirler. Yerel halk bu yetkiyi talepte bulunan siyasi talipliye seçim beyannamesinde belirlediği hedefler doğrultusunda kendilerine vermektedir. Yerel yöneticiler verilen bu yetkiye istinaden hizmet sunumlarını hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde kanun ve yönetmelikleri uygulamak suretiyle gerçekleştirirler. Belediyeler Kanununda, belediye şu şekilde tanımlanmıştır: “Belediye; belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade eder.” Seçilen yerel yöneticiler, Kentsel ve kırsal yerleşim yerlerinin sağlıklı ve güvenli yaşam standartlarının yükseltilmesi, sürdürülebilir kırsal ve kentsel gelişmenin sağlanması, yaşanabilir yerleşimlerin oluşturulması ve çevrenin korunması amacıyla yerel yönetimlerin idari, teknik ve hizmet kapasitelerini geliştirerek halka daha iyi hizmet vermelerini sağlamaları gerekmektedir. Tabi ki bütün bunların halkın yararına ifa edebilmeleri, sürdürülebilir politikalar ve planlar geliştirmeleri için yerel yöneticilerin ve kadrolarının liyakata ve etik değerlere sahip olmaları gerekir.   Etik değerler ve liyakat dediğimizde neyin anlaşılması gerektiğine bakalım. Evrensel açıdan baktığımızda etik ilkeler/değerleri, İnayet Aydın; “kurumun etik ilkelerini uygulamaya koyma, açıklık ve dürüstlüğü sağlama, şeffaf, hesap verebilir ve tarafsız olma, kendisini maddi anlamda başkasına tabi olacak ilişkiler sokmama, kamu yararını kendi çıkarlarından üstün tutma, eşitliğin hâkim olması için toplumda adaletli davranmayı sürekli kılma, üstlere hesap verebilir şekilde görevini yerine getirme sorumluluğunu üstlenme, insan haklarına saygılı kamu görevlisi, ortak hedefi yerine getirmek için görev yapılan kuruma bağlı kalma, toplum içerisinde hukuk düzenini hâkim kılma, demokratik bir yönetim biçiminin mevcudiyeti, vatandaşlara sunulan hizmet standartlarının yüksek tutulması, hak ve özgürlüklere saygı duyulması şeklinde açıklamak doğru olacaktır (İnayet Aydın, T.Y). şeklinde ifade etmiştir. Ayrıca Kamu yöneticilerinin etik dışı davranışlarda bulunmamaları için uymaları gereken etik davranış ilkeleri Kamu Görevlileri Etik Kurulu Etik Rehberinde belirtilmiştir. Bunlar; “ görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilincinde olmak, halka hizmet bilinciyle hareket etmek, hizmet standartlarına uymak, vatandaşa yol göstermek, nezaket ve savranışları içerisinde olmak, amaç ve misyona bağlı olmak, dürüstlük ve tarafsızlık ilkelerine bağlı olarak hizmet vermek, saygınlık ve güven ortamını sağlamak, kurum içerisindeki yasa dışı ve etik ilkelere bağlı olmayan uygulamaları yetkili makamlara bildirmek, çıkar çatışmasından kaçınmak, kamu malları ve kaynaklarını kamusal amaç ve hizmet dışında kullanmamak, kamu araç-gereçleri, malları ve kaynaklarını kullanımda savurgan olmamak, yetkilerini açarak çalıştıkları kurumu bağlayıcı açıklama, taahhüt, vaatlerde bulunmamak ve gerçek dışı beyanlar vermemek, saydam bir yönetim anlayışının sağlanması için halkın bilgi edinme hakkını kullanmasına yardım etmek ve katılımcılığa destek vermek, kamu hizmetlerini yerine getirirken hesap verebilir ve denetlenebilir olmak ve yetkili makama kendisinin ve ailesinin mal bildirimleri konusunda bilgi vermek “ şeklinde belirlenmiştir (etik.gov.tr, 2017). Bu yazının devamı sonraki haftalarda devam edecektir.