Malumunuzdur ki her taşın altından çıkan, dünya ile ilgili gelecek kaygısını sürekli dillendiren, adı hem başarı öykülerine hem de komplo teorilerine sürekli konu olan bir abimiz var. Bu iyilik timsali abimiz dünyayı felaketlerden kurtarmak için harcıyor servetini. Dünyanın en başarılı iş adamlarından biri olduğu muhakkak tabi ama her küresel felakette en ön safta görmeye alıştığımız bu abimizin Afrika’da ve Hindistan’da sponsor olduğu aşılarla kaç can yaktığı ortada iken hiç kimse tarafından sorgulanmaması, sorgulayanlarında komplocu sınıfına sokulması enteresan.
Bu abimizi hepimiz tanıyoruz elbette, servetiyle dünyanın en zenginleri listesinde daima üst sıralarda olan Bill Gates abimiz. Paris İklim Anlaşması ve dünyanın ekolojik geleceği ile ilgili atılması istenen adımlar geçtiğimiz haftanın en önemli konularından biri olmasına rağmen içinde bulunduğumuz SALgının ve beraberinde getirdiği EKOnomik sıkıntılardan pek dikkat çekmedi. Aslında burada kimse iplemedi demeliydim ama ayıp olur demiyorum öyle birşey. Elbette bu işte de Bill abimiz konuya her türlü hakim ve bilgili olarak en ön saflarda. Yıllarca insanoğlunun dünyayı kirlettiği, ekolojik dengeyi bozduğu, küresel iklim felaketlerinde insanoğlunun en büyük paya sahip olduğu düşünülürdü. Ama tam 2019’da Bilgili abimiz aslında gerçek suçluyu bulmuş ve açıklamış. Ama artık biz ogün hangi gündemle ilgileniyorsak bu konuyu atlamışız. Bugün önümüze gelen Paris İklim Anlaşması ile beraber geçmiş söylemlerde tekrar gündeme geldi. Tabi bu söylem sadece iklim anlaşması ile değil, bildin adamlarının son buluşu olan “YAPAY ET”in diyanetten fetva alması ile de desteklendi. Şubat 2019’da bu Bill Gates abimiz küresel ısınmadaki etkenlerden birininde İNEKLERİN ÇIKARDIKLARI GAZLAR olduğunu açıklamış. Evet yanlış okumadınız, küresel ısınmadaki en büyük paylardan biri ineklerin doğaya saldıkları gazlarmış. Bunu ilk okuyunca önce gülümsedim, sonra düşündüm en sonunda ise karamsarlığa büründüm. Şöyle ki; İneğin gaz çıkardığı anı aklıma getirince güldüm, sonra belki insanlık tarihinden daha eski zamanlardan beri dünyada var olan ineklerin milyonlarca yılda dünyayı ısıtamayıp nasıl oluyor da bu yüz yılda küresel ısınmaya sebep olduğunu düşündüm, en sonunda ise binlerce yıllık insanlık tarihi içinde ineğin osuruğuyla dengesi bozulan iklim zamanına denk geldiğim için karamsarlığa kapıldım. Sonuç olarak önümüzdeki günlerde inek nüfusunun azalıp yok olacağını, diyanetin önce kalamar, karides, ahtapot, midye gibi deniz canlılarını yasaklayıp hemen akabinde yapay ete helal mi sorularının gündeme gelmesi ile anlamış bulunmaktayım. Bu bir kehanet değildir. Gündemi ve gelişmeleri art arda koyduğumuz zaman yakında ineklerin kurbanlık hayvan sınıfından çıkarılmasını, daha sonra ise neslinin tükenmesini bekliyorum. Buda benim komplo teorim olsun.