İtalya’nın ünlü peynirlerinden Ricotta ve Parmigiano ile tatlandırılmış, Mozeralla ve Provolone peynirleri ile lezzetine lezzet katılmış Rigatoni’nin yanına Tapenade Soslu Crispy Orzo Salatası yapmak için kolları sıvamış bir aristokrat olarak Nazilli İYİ Parti’de yaşanan olaylara duyarsız kalamadım.
Her ne kadar siz fakir halk için çok lüks bir yemekmiş görünse de aslında makarna yapıyorum.
Yani ben de sizden biriyim.
*
31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimleri ne zorluklarla  kazandığını bildiğim Kürşat Engin Özcan’a haksızlık edilmesine gönlüm razı olmadı.
İYİ Parti’nin kurucu İlçe Başkanlığı’ndan önce MHP Nazilli İlçe Başkanlığı görevinde bulunan Kürşat Engin Özcan, Millet İttifakı’nın kurulması ile dönemin CHP İlçe Başkanı Ali Deveci’nin hedefi oldu. 
Ali Deveci, Genel Başkanların bir araya gelip ittifak kurmasına itiraz etti ve yerine Serkan Sevim atandı.
CHP İlçe Başkanı Serkan Sevim, İYİ Parti İlçe Başkanı Durmuş Kural ve Kürşat Engin Özcan öyle bir çalıştılar ki, söke söke seçim kazandılar.
Serkan Sevim ve Kürşat Engin Özcan’ın gecenin 3’ünde sokakta olduğuna şahidim.
*
Kürşat Engin Özcan, başkan seçildikten sonra yapılan ilçe kongresinde milletvekili olmak isteyen Durmuş Kural aday olmadı ve İl Başkan Yardımcısı oldu.
Seçimle gelen Cihat Öztürk (ki kendisi başkanın da yakın arkadaşıdır) maalesef uçkuruna sahip olamadığı için istifa etmek zorunda kaldı.
Yerine Ali Gökbaraz getirildi ama o da bir süre sonra sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa etti.
Partiyi toparlayacağı düşüncesi ile bu kez Mehmet Bingül göreve getirildi.
O da geçtiğimiz gün bence çok gereksiz bir açıklama yaparak istifa etti.
*
İYİ Parti’nin ikinci en büyük belediyesi olan Nazilli Belediyesi kazanılmamış olsa bu tartışmalar olur muydu?
Bence olmazdı.
Mehmet Bingül iyi bir insan kimsenin buna sözü yok ama bence ilçe başkanı olacak biri değildi.
İlçe Başkanı olacak kişi daha sakin ve istişareye açık biri olmalı.
Mehmet Bingül, iyi ama agresif (kendine göre de dik duruşu) olan biri.
*
Sonra Kürşat Engin Özcan bir açıklama yaptı ve ne varsa döküldü. Bu çok doğru muydu tartışılır elbette.
Bugüne kadar sakin kişiliği ile bildiğimiz Özcan, sinirlerine hakim olamadı.
Sakin bir kişi olan Kürşat Engin Özcan’ın bu kadar sinirlenmesine şaşırmadım açıkçası.
Bir yerde patlaması gerekirdi.
Çünkü, milletvekili olmak isteyen Durmuş Kural kendi ekibini istiyor.
Toparlayıcı olması gereken ve bence bu rolü bu güne dek iyi yapan İl Başkanı Recep Taner, başkana muhalif bir yapıyı destekleyerek hata yapıyor.
Mustafa Tınaz, başkana muhaliflerle iş tutuyor.
Herkes bişey yapıyor da Başkan Özcan bunların hiçbirini görmüyor mu?
Görüyor ama susuyordu en sonunda patladı.
*
Her nereye başkan olursanız olun, kendi ekibiniz ile çalışmak istersiniz.
Kürşat Engin Özcan, belediye başkanı olarak kurucusu olduğu partinin iç işlerine karışmalıdır.
Kurucusu olduğu partiyi yönetenler her başları sıkışınca “Başkan koş” diyecek ama aynı zamanda “Bizim iç işimize karışma” da diyecek. 
Yok ya.
İlçe başkanları kendi işlerine karışılmasın isteyecek ama belediyeyi başkanla birlikte yönetmek isteyecekler. 
Hadi ordan.
*
Kürşat Engin Özcan’ın biraz sertleşmesi gerekiyor bence.
Genel merkeze de bu durumu izah etmeli ve bu konuları kamuoyu önünde değil, aile içinde çözmeli.
Genel merkezin de bu yola kendileri ile birlikte çıkmış, başkanlığı kazanmış ve anketlerde de gayet iyi durumda olan belediye başkanını kişisel hesapları olan üç beş kişiye yedirmemeli.
Ülkeyi yönetmeye talipseniz, kişisel hesabı olanlarla yollarınızı ayırın.
Göreceksiniz ki kişisel hesabı olanlar kendi başlarına 50 kişiyi bir araya getiremez.
GÜNÜN TESPİTİ
“..en büyük yanlış, yanlışlarının farkında olmamandır..”
BEN
“..kara kalem kullanmayı seviyorum.. çünkü hala kimin ne renk olduğunu çözmedim.. “
GÜNÜN SÖZÜ
“..iyiliği dışarıda arama, kendi içinde ara.. yoksa bulamazsın..”
KADINLAR&ERKEKLER
“..bir kadına doğru ayakkabıları verirseniz dünyayı bile fethedebilir..”