CHP’nin iktidar olmak istediğine inanmıyorum. Ana muhalefet partisi olmanın CHP’yi mutlu ettiğini düşünüyorum. Öyle olmasaydı, CHP’de ne Muharrem İnce, ne Şişli eski belediye başkanı Mustafa Sarıgül ne de Fikri Sağlar olayı yaşanırdı. Bunların hepsi de devlet içinde devlet gibi “BEN VARSAM PARTİ VAR” anlayışının ürünü. Hepsi de parti içinde parti disiplinine uymayan general tipi partililer. Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı adayı oluyor, demecinde bir generalin apoletlerini sökeceğini açıklıyor. Millet bu demecinin hesabını sandıkta veriyor. Şu tecrübeli fikri sağların yaptığı gafa bakın ne diyor, Sağlar? “Türbanlı hakimlerin verdiği kararlarda adalet olmayacağını inanıyorum” diyor. Kültür bakanlığı, başbakan yardımcılığı yapan güya, bu tecrübeli siyasetçi partisi adına bir çuval inciri berbat ediyor. Böyle cahillik olur mu? Böyle, dengesiz açıklamalarla partisinin önünü tıkayanlar oldukça, CHP nasıl iktidar olacağım diyebilir? Onun için 60 yıldır iktidar olamıyor. Muhalefette patinaj yapıyor. Kendi içinde, tek ses olamayan bir parti Milletin umudu olup iktidar olacağını millete inandırabilir mi? ** BU SİYASET PARAZİTLERİ GİTMEDEN! Geçiniz bunları... CHP’yi iktidar yapmayan CHP’lilerin kendisidir. CHP için için kaynayan kazan haline getirildi. Bu siyaset parazitleri partiyi terk etmeden, CHP’nin iktidar olacağına kimse inanmaz. Ben sayın Sağlar’a soruyorum; Siz hala orada mı takılı kaldınız ey... Fikri Sağlar? Devletin, her kurumunda türbanlı, başı açık tartışması mı kaldı. Eyy Sağlar… Bu konu içişlerinde, belediyelerde, tüm devlet kurumlarında el ele kol kola ortak akılla çözülmedi mi? Sizin Genel Başkanınız sayın Kemal Kılıçdaroğlu da, gezilerinde türbanlı hanımlarla dolaşıyor.  Ona ne dersiniz bilmem ama Cumhurbaşkanı da onlar için çoktan “VİTRİN MANKENİ” yakıştırması yaptı. Buna ne diyeceksiniz? Sizin bu yaklaşımınız milleti ayrıştırma, bölme değil mi? Sizin bu düşüncelerinizle bölücü terör örgütünden ne farkınız kalır.  Siz ve sizin gibiler CHP’yi terk etmedikçe veya partiden temizlenmedikçe, CHP böyle “KISIR ÇEKİŞMELERLE, PARTİ İÇİ KAVGALARLA YOLUNA DEVAM EDER. ANA MUHALEFET OLARAKTA MUTLU OLUR” BU KONULARDA İLGİNÇ YORUMLARIMI İLERİ Kİ HAFTALARDA YAZACAĞIM. ** SIKINTISIYLA, ÜZÜNTÜSÜYLE GERİDE KALDI! Yaşanan her şeyin bereketlisi olurda, kötüsü, sıkıntılı olanı yaşanmaz mı? Hepimiz insanlık için bolluk içinde, huzurlu geçen yıllar için “BEREKETLİ YILLAR” deriz.
Peki 2020 yılı böylemi geçti?
Hayır.. Katil virüs dünyanın en büyük belası oldu. Halada devam ediyor.
Hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılar, dünyada her geçen yıl artan açlık tehlikesi daha neler neler..
Doğal afetleri. Depremleri unutmak mümkün mü?
İzmir depremi 120 can aldı ülkemizi yasa boğdu.
Covid-19 halen, her gün 250 can alıyor milletimiz kan ağlıyor. Milletçe, her geçen günümüz bir matem havasında geçiyor.
Umudumuz Çin aşısında, ama yurda geldiği gün yapılan açıklamalar milletin umudunu aldı götürdü. Kuşku yarattı. Zaman her şeyin ilacıdır dedik. Şimdilik zamana havale ettik bekliyoruz.
Yeni yıl 2021 için millet bir ağızdan duası korana belasının son bulmasını istiyor.
 Millet 12 aydır ev hapsinde. Bundan kurtulur muyuz onu da göreceğiz.
İnsanların karşılaşınca birbirlerine sarılmasının, öpüşmenin tarih olduğunu düşünüyorum.
Sonuçta eski çamlar bardak oldu hem de nasıl yaşayacağız göreceğiz.
**
ERDOĞAN'I ELEŞTİR, GÖREVİ KAP!
AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanlığına getirilen Abdullah Enes Özkan'ın daha önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdiği ortaya çıktı. ANKARA Kuşu'nda yer alan habere göre,  AK Parti'nin yeni Beyoğlu İlçe Başkanı olan Abdullah Enes Özkan, 'ERDOĞAN İSTİKRARSIZLIK UNSURU' diyen bir kullanıcıya "ESERİNİZ ABİ VEBALİNİZ BÜYÜK" şeklinde yanıt verip Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı sert şekilde eleştirmişti. Ne hikmetse, AK parti içinde en yüksek görevlere gelen Numan Kurtulmuş ve İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’da sayın Cumhurbaşkanına en ağır itham ve eleştirileri yapmış, daha sonra Patilerinin Genel başkanlığından istifa ederek, AK Parti’ye geçmişlerdi. Artık herkes şunu çok iyi biliyor. Sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmiş olsa bile, lider vasıflı kişileri, hiç düşünmeden partisine kazandırıyor. Son örneği herhalde Metin Fevzioğlu olacağa benziyor. Ve AK Parti, 20 yıldır hem ayakta ve iktidarda duruyor.  Cumhurbaşkanını eleştiren Avukat Abdullah Enes Özkan’ın da AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı olması da böyle bir şey. ** BAŞ TACI OLACAĞINA.. HAPİS YOLU GÖZÜKÜYOR?
Müjdat Gezen ile Metin Akpınar son günlerini hapis korkusu ile geçiriyorlar.
Suçları 2018 yılında oynadıkları tiyatroda sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmekten. İsim telaffuz etmeseler de hakaretlerinde sayın cumhurbaşkanını kastettiler iddiası.
Bunun ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Nazilli Arslanlı İlkokulu’nda yaşanan olaylarda o günün Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü süreci yönetememiş hatta körüklemişti.
Yaşanan olaylar nedeniyle, Arslanlı İlkokulunda ve halkında büyük bir gerginlik yaşanıyordu.
Olayı kendi gazetem olan NAZİLLİ YENİ HABER gazetesinde yorumlamış, söyle demiştim.
“SAYIN GERİCİ MÜDÜR.. NİHAYET ARSLANLI İLKÖĞRETİM OKULUNDA EĞİTİMİ, ÖĞRENCİLERİ, ÖĞRETMENLERİ SONUÇTA VELİLERİ GERMEYİ BAŞARDINIZ.” ifadelerini içeren bir cümle kullanmıştım.. amacım yaratılan gerginliği ifade etmekti.
İlçe Milli Eğitim MÜDÜRÜ benden davacı oldu. Dava sonunda FETÖ’cü olduğu için meslekten uzaklaştırılan hakim arkadaş , beni 6 bin lira tazminata mahkum etmişti.
Yargıtay kararı 2 kez esastan bozmasına rağmen, hakim Yargıtay kararına direndi. Dosyayı genel kurula havale etti. Maalesef böyle olaylar ne yazık ki 20 yıl öncede ülkemizde yaşanıyordu.
Bu sanatçılar başka ülkelerde yaşamış olsa, böyle değerli sanatçılara ödüller verilir, heykelleri dikilirdi. MALESEF BURASI TÜRKİYE YAPACAK BİRŞEY YOK.