Nazilli’de AK Parti talihsiz bir dönem geçiriyor. Hiç bu kadar çalkantılı dönem yaşamadı. Son 17 yılda 7-8 ilçe başkanı gören Nazilli teşkilatında, 6 ilçe başkanı da Kuyucaklı. Bütün bunlar AK Parti’nin Nazilli’de etkili olmasını engelledi. Sadece tek Nazillili ilçe başkanı Ramazan Satılmış kardeşimiz oldu. O’nun da kısa sürede nasıl kumpaslarla yıpratıldığını herkes gördü.

AK Parti Türkiye’de ilk yıllarda vizyonu, misyonu ve karşılığı olan kişilerden oluşmuştu. Şimdi ise partiden nemalanmak isteyen, çıkar peşinde koşan kişilerin cirit attığı bir hale geldi. Partisini seven önce bunları görmeli. Eleştiri ve yanlışları ortaya çıkarır bundan korkmayın sayın vekil.

Herkes Reis sevgisinden bahsediyor, ne yazık ki Reis’in istemediği işleri yapıyor. (Bu konuda yaşadığım ilginç anılarımı da ileriki günlerde elbette anlatacağım.) Son olarak Milletvekilinin isteklerini kabul etmeyen, milletin hak hukukunu savunan Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük ile AK Parti Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim arasında yaşanan tartışmanın sonucu AK Parti’ye zarar vermiştir. Sayın İçişleri Bakanımız başta olmak üzere partisini seven herkesi üzmüştür. Nazilli eski Kaymakamı İbrahim Küçük’ün, AK Parti Aydın milletvekili Bekir Kuvvet Erim’in ifadesi ile “İpini çektim Nazilli’den gönderdim” sözleri kamuoyunda infial yarattı. Sayın vekil susmanızda daha çok hayır var. Gördüğü tepki karşısında sayın vekil ‘U dönüşü’ yapsa da atı alan Üsküdar’ı geçti. Sayın vekilin nasıl milletvekili olduğu da AK Parti’de en çok tartışılan bir konudur.  Ulusal gazetelere ve görsel medyaya yansıyan bu haber AK Parti imajına zarar verdi. Bir iktidar partisi milletvekiline yakışmadı. Tecrübesiz milletvekili olsa da, böyle bir hata yapmamalıydı. Kendisini çok yakın tanırım. İsabeyli kasabasına yaptığı güzel hizmetleri çok zaman ulusal gazetelere taşıdım. Ama bugün karşımızdaki Kuvvet Erim çok başka bir kişi haline gelmiş.   İŞE YANLIŞ YERDEN BAŞLADI! Sayın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, ne yazık ki milletvekili olur olmaz, işine yanlış yerden başladı. Millete hizmet projeleri hazırlaması beklenirken, kendisi hesabına, menfaatine işler yapmaya başladığı dile getiriliyor. Şahsi anlaşmazlıklarından dolayı zamanında çok yakın arkadaşı ve tabiri caizse kankisi olan görev başındaki İsabeyli Mahalle Muhtarı Birkan Çelik’i, görevden aldırmak için makamları nasıl zorladığını hepimiz biliyoruz. Kendisini yasalar üzeri bir güç olarak gördü.  Neymiş efendim... Kaymakam İbrahim Küçük’e Nazilli bol gelmiş. Laf ebesiymiş, proje üstadı değilmiş. Siz kaymakamın halka eşit davranıp davranmadığını bakın. Devleti, İçişleri Bakanını temsil edip etmediğini bakın sayın vekil. (Sizin ondan istediğiniz şahsi isteklerinize şimdilik girmeyeceğim. Daha sonra açıklarım.) Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük’e bol geliyormuş! Allah Allah, bunun ölçüsü mü var? Sayın vekil. Peki sayın Vekil size de Milletvekilliği elbisesi bol geldi diyenler, 1950 yıllarının ilkel anlayışı ile vekillik yapıyor diyenler var. Onlara ne diyelim? Dilin kemiği yok sayın Erim. Siz işinize bakın herkes işinin gereğini yapmazsa ülke arapsaçına döner. Siz sayın Cumhurbaşkanın isteği doğrultusunda çalışın. Siz onun sayesinde vekilsiniz. O yoksa siz bir hiçsiniz. Son yerel seçimlerde bile beldenizde mahkum oldunuz. Cumhur İttifakı sizin yüzünüzden kazanamadı diye söylemler var. Siz bunları bir düşünün ve araştırın. Vekil olunca yasaların üzerinde hareket etmeye başladığınız iddia ediliyor. Sayın vekil, kin ve öfke ile hareket etmekten kendinizi kurtarın. Bu davranışlarınız partiye kan kaybettiriyor. Hak hukuka saygılı olun. Egolarınızı tatmin için çalışmak millete hizmet değildir. Eleştiriye açık olun eleştirilerden kendinize olumlu yararlar çıkarın.   DEVLETİ TEMSİL EDENLERLE OYNAMAYIN! Milletini, devletini temsil edenlerin ekmeği ile oynanmaz. “VATANDAŞIN söylediği gibi “MİLLET SENİNDE, BİRGÜN İPİNİ ÇEKİVERİR. O zaman farkına varırsınız.” Unutmayın alacağınız tepkiler çok farklı ve sert olabilir. Seçimden bugüne kadar Aydın’a hizmet için ne proje ürettiniz? Bakın 450 yataklı devlet hastanesi ihtiyaca cevap veremiyor. Bunların çözümüne kafa yorun. Bu yazdıklarım size bir dost uyarısıdır. Milletin ekmeği, rızkı ile oynamayın. Milletin ortak sorunlarına hizmet üretin. Laf üretmeyin. Lütfen, hatırlayın kısa süre önce sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Wolsvogen fabrikası inşallah, yurdumuza kurulacak” diye açıklama yapıyor. Siz çıkıyorsunuz sayın Cumhurbaşkanının bu açıklamasına rağmen, “Hayır Fabrika Türkiye’ye değil. Bulgaristan’a kurulacak” diyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanının üzerinde konuşuyor adeta onu yalancı çıkarıyorsunuz. Bu size yakışır mı? Fabrikanın şimdi Manisa’ya kurulacağı açıklandı. Bunları niye yapıyorsunuz. Bu demeçleriniz Fatih Altaylı’nın ve başka gazetelerde haber ve çirkin yorumlara neden oldu.   ÇALIŞANLARLA OYNAMAYIN! Millete hizmeti, memuru ve çalışanı sürdürmek, onların rızkını elinden almak olarak algılayan sayın Kuvvet Erim’e soruyorum.. Bugüne kadar bir iktidar partisi milletvekili olarak. edeCEM, yapaCAM demekten başka ne yaptınız. Milletin ekonomik sıkıntısı kendine yeterken, sizde onların huzuru ile oynamayın. Ayıptır, yakışmaz. Kimlerin kooperatifinin sokak lambaları için devreye girdiniz? Arkanızdan ne söylüyorlar bunu yazmayacağım. Gerekirse size anlatırım. Bunlar hava gazı işler sayın vekil. Sayın vekil daha vekilliğinin ilk yıllarında toplumun nefretini kazanacak işlerle uğraştınız. Partinizden kötü not aldınız. AK Parti’nin toplumdaki imajını yaraladınız. Ne yazık ki hala milletvekilliğinden çok alım-satım emlak işlerine vakit ayırıyorsunuz. Bizleri belediye başkanlığına mani olan kişiler olarak görseniz de, bu kin ve öfkeyi bırakın. Bizler kadar partinize hizmet yaptığınızı görelim. Kişilerle değil, millete hizmet etmenin yollarını arayın. Bu konuları fazla uzatmayacağım gerekirse ileride çok, ama çok şeyi uzun uzun anlatırım.   BELEDİYE İÇİN, BİR İYİ BİR KÖTÜ HABER Geçen aylarda, Nazilli Belediye Meclisinin aldığı kararla Tren Gar’ındaki restore edilmiş TCDD Genel Müdürlüğünden kiralanmış, Hangar diye adlandırdığımız içkisiz mekana halkımızdan her geçen gün ilgi artarak büyüdü. İzinde olduğumdan facebook sayfamda meclis kararını yorumladım. Aman Allah’ım ne yorumlar geldi. Anlayışın doğru olsun derlerya, olmayınca da çok değişik yorumlar geliyor. Özetle: Nazilli’de bir içki mekanı sorunu olmadığını ifade ettim. Nazilli’de en az ruhsatlı 30’u aşkın içki ruhsatlı mekan olduğunu ifade ettim. Belediyenin elindeki işletmelerden Menderes yanındaki belediyenin içkili olduğunu ifade edip, Hangar’ında içki içmeyenlerin gelebileceği bir yer olarak kalmasının isabetli olduğunu söyledim. Neden? Çünkü; Nazilli’deki öğrencilerimizin, yakınlarının hatta, gün yapacak hanımların burayı tercih ettiklerini ifade edip, onlar için Hangar Kafe’nin içkisiz bir mekan olarak kalmasının yakışıklı olacağını ifade etmiştim. Aman efendim, sen misin onları yazan. Bırakın ayık kafa ile yazmayı, içki masasından bile yazanlar oldu. Dili olan ulu orta konuştu. Nasıl içilen mekanlara saygı duyuyorsak içmeyenler içinde böyle mekanlar olmalıdır. Bu içki içip, içmeme meselesi değildir. Ne yazık ki mesele başka boyuta çekilmek istendi. Bu gelişme... Nazilli Belediyesi için kötü haber oldu. GELELİM KÖTÜNÜN İYİSİNE! Belediyelerin çarşı ve meydanları çok önemlidir. Buralar halkın dolaştığı alanlardır. Belediyelere en çok sıkıntı veren alanlardır. Nedenini sizlerde iyi bilirsiniz. Esnaf, belediyeden uygulama rahatlığı ister. Dükkan malzemelerinin yola taşmasını arzular. Kaldırımı, yolu işgal etmek ister. Belediye bunu oy hesabı gözüyle baktığı için bu isteği kırmak istemez. Mümkün olduğu kadar göz yumar. Bu zor sağlanacak bir disiplindir. Esnafta eski esnek ve yanlış uygulamaların alışkanlığı vardır. Sıfır işgaliye olmasa da 1 metreye yakın işgaliyeye izin verilmesi işin başında başarılı bir uygulamanın başlangıcıdır. Ama yetersizdir. Özellikle Ordu Caddesi başındaki işgaliyeler çok fazladır. Bugüne kadar saldım çayıra mevlam kayıra anlayışından sonra, Kuşadası Belediyesi gibi sıfır uygulama mümkün olmasa da bu iyi bir gelişmedir.